Paylaş
Skandaldı, sır oldu
Beklenen Susurluk raporu açıklandı.
Başbakan'a özel içeriği hakkında fikrim yok.
Kamuoyuna açıklanan içeriği ise, tam beklediğim gibi.
Hepimizin bildiği, hepimizin yıllardır, Susurluk'tan önce ve Susurluk'tan sonra konuştuğu şeyler tekrarlanmış.
Devlet içinde çeteler olduğu, Savaş Buldan, Behçet Cantürk gibi kişilerin devlet tarafından öldürtüldüğü, ülkücü firarilerin aslında firarda olmayıp, devlet adına cinayet işlediği, kullanıldığı, Yeşil'in MİT için çalıştığı (bu yeni sayılır çünkü hep JİTEM için çalıştığı düşünülürdü), Azerbaycan'daki darbe girişimine bizim devlet görevlilerinin de karıştığı, örtülü ödenekten terörle mücadele adı altında para götürüldüğü, Kutlu Savaş'ın raporunda yer alan unsurlar.
Daha doğrusu bunlar raporun halka yansıyan bölümünde yer alıyor.
Gerisi ise devlet sırrı.
E ama biz bu açıklananları zaten biliyorduk. Yeni bir şey yok ki!
Beklediğimiz yeni unsurlar nerede?
Yok! Varsa bile onlar devlet sırrı. Yalnızca Başbakan'da.
Peki ne değişti?
Hiiç!
Bilinmeyenler daha önce de devlet sırrıydı, şimdi de devlet sırrı.
Tek fark şimdi artık Mesut Yılmaz da biliyor. Tabii daha önce bilmiyorduysa...
Türk halkı açısından, temiz toplum açısından, devletin temizlenmesi açısından değişen hiçbir şey yok...
Eskiden Susurluk bir skandaldı. Raporla beraber sır haline geldi...
Başkan adayım Eymür
BİLMEM kaç metre kalınlığındaki Susurluk raporu karanlık olayların arkasındaki isimleri pek de gün ışığına çıkarmadı.
Benim gördüğüm bir isim var. Bir de kimlik tarifi.
Kimlik tarifinden çıkardığım kişi ‘‘Enişte’’.
Yazılan isim ise Mehmet Eymür.
MİT Kontrterör Daire Başkanı.
Anlaşılan o ki, koca bir rapora konu olan, Türkiye'yi son 20 yıldır derinden etkileyen onca olayı Eymür tek başına becermiş. Son dönemlerde de ona Enişte yardım etmiş.
Helal olsun Eymür'e.
Bürokrat haliyle bunca işi, hem de bunca yıl kimseye çaktırmadan becerebilen Eymür, demek ki, organizasyon kabiliyeti son derece yüksek ve akıllı bir zatmış.
Millet olarak organizasyon yeteneğinden yoksun olduğumuz düşünülürse, Eymür'ün kıymeti daha da iyi anlaşılıyor.
Başkanlık sistemi tartışmalarının sürdüğü bu günlerde benim başkan adayım Mehmet Eymür.
Onda bu yetenek varken, Türkiye'yi uçurur alimallah.
Yeter ki, Enişte onu kötü yola sürüklemesin..
Telekom'da bir dert daha...
TELEKOM'un tel tel döküldüğünü yazıyorum hep...
Haklıyım da...
Telefon hizmetleri her gün biraz daha kötüye gidiyor.
İyi niyetli çalışanlar olmasa, iyice batacak da, personel kurtarıyor zevahiri, yönetim değil.
Gün geçmiyor ki, vatandaşlar Telekom'un bir hizmetinden şikâyetçi olmasınlar.
Son rezalet 163'te...
Hani şu iyi bir hizmet olarak başlayan, telefonla telefon borcunu öğrenme servisi.
Bir zamanlar 163'ü arayınca telefonunuzun kaç lira borcu olduğu ve son ödeme tarihini öğrenebiliyordunuz.
Faturalar genelde aksadığı için vatandaşa büyük kolaylık sağlıyordu bu hizmet.
Şimdi o da kaput.
Ara ki, 163'ü bulasın.
Sözde elektronik olan bir hizmet bile çalışmıyor.
Arayan bulamıyor, bulan yanıt alamıyor.
Ama Telekom hizmetleri 1997 yılının zam rekortmeni oluyor.
Haram olsun!
Nasıl bir çarpma?
OY ve para toplamak için din unsurunu kullanmak Refah'ta öylesine alışkanlık haline gelmiş ki, her işi bu yolla halletmek amacındalar anlaşılan.
Necmettin Erbakan hazretleri şimdi de şöyle buyurmuş: ‘‘RP'yi kapatan çarpılır.’’
Adamcağız hukuku da dinle yönlendirmeye çalışıyor.
Bir el arabası dolusu savunmadan umudu kesmiş olmalı ki, işi Anayasa Mahkemesi'ni çarpacak cinlere havale ediyor.
Tabii bu iyimser tahmin...
İşin bir de kötümser tarafı var.
Erbakan, Anayasa Mahkemesi üyelerini tehdit ediyor da olabilir.
Yani çarpılırdan kasıt, yolda otomobil çarpması, bir tabancadan çıkan kurşunun çarpması, otomobilin altında patlayan bir bombanın çarpması da olabilir.
Erbakan açıklasın. Kastettiği çarpma hangisi?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ
Başarının kriteri, başarı olduğu zaman...
Paylaş