Spor sahalarında bu ilanın işi ne?

TÜRKİYE Ligi futbol maçlarında, daha doğrusu İstanbul'daki statlarda büyük bir rezalet sergileniyor.

Rezaleti ilk olarak Ali Sami Yen'de gördüm.

Saha kenarında, televizyon kameralarının çekim açısına giren reklam panolarında bir ilan:

‘‘Bet.....’’

Stattaki taraftarın da, televizyon başında maçı izleyen sporseverin de gözünün içine sokulan bir ilan.

Ancak spor sahalarının kenarında olmaması gereken bir ilan.

Niye mi? Çünkü bu ilan bir ‘‘yasadışı’’ kumar ilanı.

Reklamı burada da yapılmış olmasın diye tamamını yazmadığın ilan internet üzerinden limitsiz kumar oynatan, bahisçilik yapan bir şirketin ilanı.

Şirket Türkiye'de değil.

Yurtdışı merkezli.

Ama dünyanın her yerinden girip, internet üzerinden kredi kartıyla limitsiz kumar oynayabiliyorsunuz.

Türkiye Cumhuriyeti'ne ne bir kuruş vergi ödüyorlar, ne de Türk ekonomisine zerre katma değerleri var.

Tam aksine, geçen yıl Türkiye'den bu ve benzeri ‘‘kumar sitelerine’’ 200 milyon dolara yakın para yağdığı iddia ediliyor.

Ve bu yasadışı kumarın ilanları spor sahalarının kenarında.

Ben önce Ali Sami Yen'de gördüm. Meğer neredeyse bütün statlara bu ilanı veriyorlarmış.

Çünkü özellikle maç sonuçları üzerine bahis oynayanlar bu sitelere para bırakıyormuş.

Bu ilanı spor sahalarının kenarına hiç yakıştıramadım doğrusu.

Umarım başka yakıştıramayanlar da olur.

Nerede CNN Türk, nerede NTV


ÖNCEKİ gün yurtdışından geliyorum. Tercihimiz THY. Ekranda THY için özel hazırlanmış bir TV programı var.

Çizgi filmler, Türkiye'yi tanıtıcı belgeseller ve özet haberler.

Haberler ise BBC menşeli.

BBC World'den alınmış ve banda eklenmiş.

Türk Hava Yolları, yolcularına dünyayı BBC gözlüğüyle aktarıyor.

Sanırsın ki Türkiye'de televizyon yok.

Ayıp.

Türkiye'de dünya çapında televizyonculuk yapan bir NTV var, bir CNN Türk var.

Ama THY'de BBC'den haberler.

Cidden ayıp.

Ya NTV'nin, ya CNN Türk'ün, ya da THY'nin ayıbı.

Belki de, üçünün birden.

30 milyar çok mu?


GENELDE Hürriyet'in manşetleri ile paralel düşünürüm. Hürriyet Türk halkının ve bir parçası olarak benim hissiyatıma uygun tepkiler verir.

Ama ender olarak farklı bakış açısına sahip olduğum da vardır.

Bugünlerde yine Hürriyet ile farklı düşünüyoruz,

Hürriyet, kamu bankalarının başına geçen yöneticilerin aldıkları ücretlerin yüksekliğini eleştiriyor üç gündür.

Şusu busu derken ellerine 30 milyar geçiyormuş.

Doğrudur, 30 milyar çok büyük para.

Ama ben meseleye öyle bakmıyorum.

Benzer büyüklükte bir özel sektör bankasının genel müdürü kaç lira alıyor?

Daha mı az, daha mı çok.

Galiba daha çok.

O zaman bu para normal.

Hatta az bile.

Tartışmamız gereken mesele 30 milyar almaları değil.

İcraatlarıyla bu parayı hak edip etmedikleri.

Ben kamuda çalışanların parasal açıdan mağdur edilmemeleri gerektiğini düşünüyorum.

Hak etmeleri şartıyla.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Geç kalmamızın zorluğunu başkalarına çektirmediğimiz zaman.
Yazarın Tüm Yazıları