FLY Air ile ilgili yazılarıma Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden, Genel Müdür Topa Bilgettin Toker imzalı iki ayrı yanıt geldi. Yanıttan önce de Genel Müdür bizzat aradı.
Genel Müdür teknik bilgiler verdikten sonra, teminat mektubu yerine senet alınmasıyla ilgili olarak şöyle diyor:
‘‘Uçuşların başlayacağı anons edildiğinden, bu tarih öncesi bir tek mesai günü kaldığından ve bu şartlarda teminat mektubunun temin edilmesinin olanaksız olduğundan hareketle daha sonra (1 ay içinde) yerine bir teminat mektubu vermek üzere senet kabul edilmiştir.’’
Bilgettin Toker, Fly Air'in bugüne kadar 775 bini aşkın yolcu taşıdığını ve herhangi bir şikáyet olmadığını da belirtiyor ve şirketin 4 adet Airbus uçağının değerinin 12 milyon dolar olduğunu, bunun da yeterli bir güvence olarak görüldüğünü söylüyor.
Bunun üzerine ben de kendisine Air Anatolia'nın pek çok yolcuyu mağdur ettiğini hatırlatıyorum.
Buna karşılık o da işletme izni başvurusu yapıldığı Fly Air ile Air Anatolia arasında herhangi bir bağlantı olmadığını vurguluyor.
Ancak Air Anatolia'ya da haksızlık etmemek gerektiğini, Eurocontrol'e THY'nin ve diğer Avrupalı havayolu şirketlerinin de milyonlarca dolar borcu olduğunu söylüyor ve Air Anatolia'nın bu borcun bir kısmını ödemek istediğini ancak Eurocontrol'ün bunu kabul etmeyip mahkeme yolunu seçtiğini ekliyor.
THY: Hatalıyız özür dileriz
THY'nın bir yolcusuna yaptığı eziyetle ilgili yazıma THY Halkla İlişkiler Daire Başkanı öğle saatlerinde yanıt verdi.
Geç yanıt için özür diledi ancak olayı araştırdığını ve bunun için geç kaldığını aktardı.
Özetle, ‘‘Yolcumuz size olaydan şikáyet etmekte haklıdır. Bir personelimizin uygulanacak prosedürü bilmemesinden kaynaklanan bir yanlışlık yapılmış ve yolcumuz mağdur edilmiştir. Bu gibi konularla ilgili hizmet içi eğitimi artıracağız. İlgili personel hakkında da soruşturma başlatıldı’’ dedi.
Yazıya konu olan yolcuyu da tespit etmişler. Onu da arayıp özürlerini bildireceklerini söylediler.
Medeni tavra sevindim. Hata insanlara mahsus.
Umarım sık sık tekrarı olmaz.
Ya hakem Mutlu Çelik olsaydı
HAKEM Ali Aydın'ın yaptığı hatadan dolayı Fenerbahçe-Rizespor maçı tekrarlanacak.
Victoria'ya verilen iki sarı kartın geçerli sayılması dışında karar doğru.
Spor medyası ve bazı ‘‘hakem cellatları’’ ise şimdi Ali Aydın'ı korumaya aldılar.
Olurmuş böyle şeyler, Ali Aydın'a kıymamak lazımmış.
Bu adamları tanımasam ‘‘Ne kadar doğru düzgün davranıyorlar’’ diyeceğim.
Ama adamları tanıyorum.
Ve onlara soruyorum, acaba bu hatayı yapan hakem Ali Aydın değil de, ne bileyim Mutlu Çelik olsaydı ve maç Fenerbahçe'nin sahasında iki puan kaybetmesiyle değil de 4-0 galibiyetiyle sonuçlanmış olsaydı da aynı tavrı gösterebilecek miydiniz?
VIP'ten geçmezseniz boncuklarınız mı dökülür?
HALİS Toprak uzun bir mektup yazmış. Diyor ki: ‘‘Yazdığınız yazılar ve yaptığınız haberler tamamen hissidir.’’
Çok yanılıyor.
Yazılarım ve haberlerim ‘‘hissi’’ olsaydı Halis Toprak hakkında bu haberleri yapmaz, bu yazıları yazmazdım.
Çünkü, nedendir bilmem, kendisine karşı her zaman bir sempatim vardır.
Halis Toprak'ın haber dediği, önceki gün Kanal D Haber'de yayınlanan bir görüntü.
Adalet Bakanı'nın Toprak'ı VIP salonunda görüp çileden çıkmasından ve bu durumun basında dile getirilmesinden birkaç gün sonra Kanal D Haber kameraları Toprak'ı VIP salonunda yine görüntülediler.
Toprak'ın orada bulunmaya yasal hakkı olduğunu vurgulayarak ve Başbakan'ın da o saatlerde orada olmasının programında bulunduğunu hatırlatarak yorumsuz olarak haberi verdik.
Yazı dediği ise benim burada yer verdiğim bir Toprak Holding çalışanının mektubu.
Halis Toprak haklı olarak diyor ki: ‘‘Madem o mektubu yayınladınız. Benim de mektubumu yayınlayın.’’
Tabii ki yayınlayacağım Halis Bey.
Ama hayli uzun. Okuyayım, özetleyeyim, yayınlayacağım.
Ama ondan önce size bir genç tavsiyesi.
Bu kadar tepki varken VIP salonundan geçmezseniz boyunuz küçülmez, boncuklarınız dökülmez.
Diyorsunuz ki: ‘‘Bankama haksız yere el koyuldu.’’
Bilemem. Buna yargı karar verecek.
Yasal hakkınız bile olsa o güne kadar sıradan vatandaşların kapısını kullanın.
Ben yıllardır o kapıyı kullanıyorum.
Hiçbir zararını görmedim.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bayram tatillerini değil, verimliliğimizi artırmayı hedeflediğimiz zaman.