OLİMPİYATLARA götürülen güreş milli takımı ile ilgili olarak korkunç iddialar ortalıkta dolaşıyor.
Eğer bu iddialar doğruysa, Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in ‘acil’ bir soruşturma başlatması ve Güreş Federasyonu Başkanı Osman Şansal’ın ‘hemen’ istifa etmesi gerekiyor.
İddialara göre, Güreş Federasyonu, geçen yıl içinde müthiş bir performans gösteren güreşçiler yerine, geçmişte başarılı olmuş ama yolun sonuna gelmiş güreşçileri olimpiyat kafilesine almayı tercih etti.
İddialar doğruysa, ki verilere göre doğru gibi görünüyor, Güreş Federasyonu’nda işler ahbap çavuş ilişkisi içinde ve ‘hemşerilik’ temelinde yürütülüyor.
Olimpiyatlara götürülmeyen sporcular arasında, mesela 2004 Avrupa Şampiyonu Nazmi Avluca ve Bayram Özdemir var.
2004 yılında son derece başarılı bir dönem yaşayan Özdemir’in yerine, 55 kiloda en son birinciliğini 1997’de alan ve bu olimpiyatlarda elenip giden Ercan Yıldız kafileye dahil edilmiş.
Avrupa Şampiyonu bir diğer isim Nazmi Avluca’nın yerine de 84 kiloda Hamza Yerlikaya götürülmüş. Üstelik olimpiyatlarda Yıldız ve Yerlikaya’nın yenildiği sporcuları bu iki sporcu daha önce birçok kez yenmiş.
Milli takıma girmek için kriterler arasında Türkiye Şampiyonası, Vehbi Emre, Uluslararası Güreş Turnuvası gibi turnuvalara katılmak gerekmesine rağmen Ercan Yıldız son iki turnuvaya da katılmamış. Ama olimpiyat takımına girmeyi becermiş. Milli takıma giremeyen Özdemir ise Uluslararası Turnuva’da ikinci, Türkiye Şampiyonası’nda ise birinci olmuş. Özdemir, Ercan Yıldız’ın olimpiyat minderinde yenildiği Danimarkalı güreşçiyi ve önceki olimpiyat şampiyonu Kübalı sporcuyu da farklı yenmiş. Yani güreşte alınabilecek bir altın madalya ‘feda’ edilmiş.
Bayram Özdemir’in, olimpiyatlara katılacak sporcuları belirleyen antrenörlerine, ‘Beni en azından elemelere götürün, ya da Ercan ile aramızda bir seçim yapacaksınız, bizi karşılıklı güreştirin, hangimiz iyi ise onu götürün’ dediği de biliniyor.
Bunlar iddia. Ama son derece somut verilere dayanan iddialar.
Başbakan Erdoğan ve Bakan Şahin, olimpiyatlarda alınan madalya sayısını beğenmiyor. Haklılar da.
Ama bu kafa federasyonlarda egemen oldukça, bu madalyalar artmaz, azalır.
Onurlu adamlar bu rapordan sonra istifa ederler
38 kişinin ölümüne neden olan tren faciasının ‘bilirkişi raporu’ açıklandı.
Makinistler de TCDD personeli olduğuna göre, aslına bakarsanız TCDD 8’de 8 suçlu; ama en iyimser olasılıkla suçun yüzde 50’si TCDD’de.
Kazadan sonra Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ile yaptığım telefon görüşmelerini net hatırlıyorum. ‘Hele bir kaza raporu çıksın, gereğini yaparız’ diye birkaç defa söylemişti.
Rapor çıktı.
TCDD suçlu.
Gereği ne?
En azından TCDD Genel Müdürü Karaman’ın istifası.
Rapor açıklandıktan sonra 24 saat bekledim. Genel Müdür ‘onurlu’ bir davranış sergiler ve istifa eder diye.
Ama hálá kendisinden ses seda yok.
Anlıyorum ki, ‘koltukta kalmak’ için direnecek.
Peki bu adamı görevden alacak bir otorite de mi yok?
Bakanın ‘çocukluk’ arkadaşı olmak, bu kadar mı önemli!
İsrail’le gerilim azaldı ABD durumdan memnun
İSRAİL’le kopma noktasına gelen ilişkileri ‘düzeltmek’ için AKP’nin üç önemli isminin İsrail’e gideceğini dünya bu köşeden öğrenmişti.
Başbakan’ın üç ası Şaban Dişli, Ömer Çelik ve Egemen Bağış’ın İsrail’e gideceğini ABD yönetimi bile bu köşede yazılınca duydu.
Bu üçlüye Mevlüt Çavuşoğlu da katıldı ve ziyaret gerçekleşti.
Üstelik çok da faydalı oldu. Üst düzey görüşmeler yapıldı ve İsrail yönetimi, Türkiye’nin İsrail aleyhtarı bir politika izlemediği konusunda ikna edildi.
İsrail Başbakan Yardımcısı’na, Başbakan Erdoğan’ın Teke Tek programında söylediği sözler tekrarlandı. Erdoğan’ın çıkışlarının dost uyarısı ve Ortadoğu’da tansiyonu düşürmek için söylenmiş sözler olduğu anlatıldı. AKP’nin hükümet programı hatırlatıldı. Olmert’e, ‘Bakın, bizim programımızda dış politika ile ilgili üç başlık var. ABD ile ilişkiler, AB ile ilişkiler ve İsrail ile ilişkiler. Önemsemesek ayrı başlık açmazdık. Bu bile tek başına bizim İsrail’e ne kadar önem verdiğimizin de göstergesi’ denildi.
İsrail tarafı da geziden memnuniyetini gizlemiyor. Görüşmelerde AKP heyetine, ‘Başbakanınız gelmedi ama siz de onun yarısı sayılırsınız’ diye iltifat edildi.
Bazı toplantılara ABD’deki Yahudi lobisinin temsilcileri de katıldı ve alınan sonuçlar anında ABD’ye iletildi.
İlişkilerdeki gerginliğin ortadan kalkmasından veya en azından tansiyonun düşmesinden ABD tarafı da çok mutlu.
Ancak yine de İsrail’den gelen bilgiler, Başbakan veya Dışişleri Bakanı düzeyinde bir gezinin daha da olumlu olacağı yolunda.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bu köşede Çeçen teröristlere terörist dediğimiz zaman tepki gösterenler, okul baskınından sonra özür dileme gereği duydukları zaman.