Fatih Altaylı: Onların uzlaşısını ciddiye almayın!

Fatih ALTAYLI

‘Niçin Sezer'le ilgili bir şeyler yazmadın?’ diye sordu bir arkadaşım dün.

Güldüm.

Koalisyonun üç ortağı ‘‘uzlaşmış’’ da, Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer'i ‘‘cumhurbaşkanı’’ seçeceklermiş... Ben de gece vakti gelip bununla ilgili yeni yazı yazacakmışım.

Tabii gülerim.

Aynı üçlü daha önce de Süleyman Demirel'in görev süresini uzatma konusunda da uzlaşmamış mıydı?

Ne oldu?

Demirel mayıs ayının on altısında ne yapacak? Bırakın bu uzlaşmaları. Böyle uzlaşma mı olur?

ANAP aday üzerine aday çıkarıyor. Basın toplantısı yaparken Yılmaz'ın suratı ‘‘çarşamba pazarı’’ gibi.

Ama koalisyon ortakları uzlaşmışlar.

Bu hükümet ‘‘uzlaşma’’ kelimesinin ya anlamını bilmiyor, ya da biliyor da ‘‘değiştirmeye’’ çalışıyor.

Emin olun bunlar uzlaşsalar da, 110 imzayı toplayıp Sezer'i aday da gösterseler, bunlara güvenilmez.

Bir son dakika operasyonu ile pırıl pırıl bir hukuk adamını dahi ‘‘eşekten düşmüşe’’ çeviriverirler.

Bu Meclis Faruk Gürler'i Genelkurmay Başkanlığı'ndan istifa ettirip, sonra da seçmeyerek kahrından öldürme geleneği üzerine oturuyor.

Korkarım aynı şey Anayasa Mahkemesi Başkanı'nın da başına gelmeye!

Adayımızı tanımıyoruz!

AHMET Necdet Sezer'den ‘‘Reisicumhur’’ olur mu?

Adamcağızı hakkında kötü şey söyleyecek kadar tanımıyorum.

Ama doğrusu bu ya hakkında iyi şey söyleyecek kadar da tanımıyorum!

İşe bakın, yıllardır siyasetin içinde yazan biz, üzerinde uzlaşılmış cumhurbaşkanı adayımızı tanımıyoruz.

Duyumlarımız yok değil elbet.

Demokrat olduğu söyleniyor..

Anayasa Mahkemesi içinde ‘‘gelenekçi ve muhafazakár’’ görünen üyelere yakınmış.

Namusuna dil uzatanı duymadım. Bir tek Yalçın Bayer yazmıştı, öğretmen olan eşi talebelerine özel ders verirdi diye. Geçim sıkıntısı çeken memur aile, deyip fazla takılmadım.

Duyduğumuz kadarıyla yabancı dil bilmezmiş. Bu olmadı işte.

Bölgesinde liderlik üstlenmiş bir büyük Türkiye'yi ileriye götürecek vizyonu olup olmadığı ise meçhul. ‘‘Kendi halinde’’ bir bürokrat olduğu söyleniyor.

Bu da ‘‘bölgesel liderlik’’ için çok umut veren bir şey değil ama belki içinde dehşetli bir cevher vardır.

Kısacası ‘‘uzlaşı’’ adayı biraz bilinmez bir adam.

Anlaşılan Ecevit, ‘‘Bu makama geldiyse çok da kötü olamaz’’ diyerek aday göstermiş. Bilinenleri seçilmeden yıpratmak mı iyi, yoksa bilinmeyeni görev başında tanımak ve makamla birlikte yıpratmak mı?

Ben bilemedim. Siz karar verin.

Kılıç başkan olur mu?

FAZİLET Partisi, Sezer'in adaylığını destekler. Çünkü Sezer'in Anayasa Mahkemesi'nden ayrılması halinde, Anayasa Mahkemesi Başkanlığı için üyelerden Haşim Kılıç'ın adı gündeme gelecek.

Haşim Kılıç adı size yabancı gelmesin.

Kılıç, ‘‘Gavur icadı’’ olduğu için evine televizyon sokmadığı iddia edilen bir Anayasa Mahkemesi üyesi.

FP'nin kapatılma kararı ele alınırken, Kılıç'ın başkan olması Fazilet için iyi olur herhalde.

Dostlar korunabilir!

SEVGİLİ arkadaşım Sedat Ergin cumartesi günkü yazısında, Londra Büyükelçimiz Korkmaz Haktanır'ı sertçe eleştiren beni ve Hıncal Uluç'u ‘‘holigan’’ olmakla suçlamıştı.

Sedat'a yanıt vermedim.

Soranlara da, ‘‘Sedat o yazıyı canı gönülden yazmamış. Yıllardır haber ilişkisinde olduğu kişileri korumak için yazmış. Aksi takdirde böyle bir üslup kullanmazdı’’ dedim.

Çünkü Sedat'ın Dışişleri camiasında iyi dostları vardı ve Sedat da kendini onlara yakın hissederdi. Biz ‘‘Ağır’’ yazınca o da dostlarını korumuştu.

Nitekim haklılığım dün ortaya çıktı.

Sedat'ın Korkmaz Haktanır'la yaptığı röportaj Hürriyet'te yayımlanmaya başladı.

O yüzden de Sedat'ın yazısına hálá cevap vermiyorum.

İnsanların sevdikleri insanları korumasına karşı değilim.

Hepimiz en yakınımızı eleştirecek kadar gazeteci olmak durumunda değiliz.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Centilmenler yazılı anlaşmaya ihtiyaç duymadığı zaman.