Baba
‘‘devlete ve millete’’ taktığı yüz milyonlarca borç nedeniyle içerde, oğlan
‘‘motokros sefasında’’ diyerek...
Durum Allah'ın bile gücüne gitmiş olacak ki,
Önay Efendi bu eğlencelerden birinde düşüp bacağını kırmıştı.
Neyse uzatmayalım,
Önay Bilgin motosiklete merak sarınca, bu işi kendisine öğretmesi için eski şampiyon motosikletçilerden
Süleyman Memnun'dan ders almaya başlamıştı.
Önay Bilgin'in gazetesi Sabah, bir süreden beri bağımsız bir motosiklet federasyonu kurulması için yayın yapıyor.
Peki bu federasyonun başkanlığı için uygun gördükleri isim kim?
Önay'ın motor hocası
Süleyman Memnun.
Daha da güzeli,
Önay Bilgin Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne taahhütte bulunuyor,
‘‘5 yıl boyunca federasyonun tüm masraflarını ben üstleneceğim’’ diye.
Eğer genetik diye bir bilim var ise bu iş olmaz.
Çünkü babası da Etibank'tan
‘‘apardığı’’ yüz milyonlarca doları ödeyeceğine dair taahhütte bulunmuş ama zırnık ödememişti.
Devletin hazinesine yüz milyonlarca dolar borcu olan ve bu borcu ödemeyen bir ailenin, devletin başka bir birimine para taahhüdünde bulunması ilginç.
Paraları var ise önce borçlarını ödesinler.
NOT: Ben de motosiklet federasyonunun kurulmasındandan yanayım ama devlete ve millete yüz milyonlarca dolar borç takan kişilerin himmetiyle değil.
Eve Dönüş Yasası’na PKK karşı çıkar
CHP yüzünden tüm Türkiye, AKP'ye oy verirse kimse şaşırmasın. Ancak gidişat böyle. Çünkü CHP hiçbir fikir üretmediği gibi, her şeye karşı çıkarak muhalefet yaptığını zannediyor. Hal böyle olunca da, AKP'nin hatalarını yakalama şansını da kaybediyor.
Şimdi de
‘‘Eve Dönüş Yasası’’na karşı çıkıyorlar.
En önemli iddiaları, bu yasanın ABD tarafından empoze edildiği.
Sanırsın ki, Türkiye'de daha önce hiç böyle bir yasa çıkmamış.
Oysa bu, benzer nitelikteki üçüncü yasa.
Terörle mücadele eden ülkelerin, daha kapsamlılarını sıklıkla çıkardıkları yasalardan biri.
Bu yasaya karşı çıkan tek unsur, PKK'nın üst düzey yönetimi.
Çünkü yasa, dağdaki militan sayısını düşürmeyi ve gençlik hatalarının hafif bir cezayla geçiştirilmesini öngörüyor.
Yasa, dağdaki
‘‘suçsuz’’ çoluk çocuğu sıcak yuvasına geri getirebilir.
Bu da örgüte ciddi bir darbe olur.
PKK-KADEK bunu görüyor ve panikliyor.
CHP ise yasayı ABD'nin empoze ettiğini ileri sürüyor.
Bir olaya karşı çıkarken kiminle paralel hale geldiğimize dikkat etmeliyiz.
Bu CHP için de geçerli, AKP içinde bu yasaya karşı çıkanlar içinde.
Anti Galatasaray medyası
BİR internet sitesi, gazetelerin yayın yönetmenlerinin hangi takımı tuttuğunu açıklamış. Okudum ve medyadaki Galatasaray düşmanlığının nedenini anladım. Listeyi aktarıyorum:
Hürriyet: Ertuğrul Özkök-Fenerbahçe
Milliyet: Mehmet Y. Yılmaz-Fenerbahçe
Sabah: Ergun Babahan-Fenerbahçe
Posta: Rıfat Ababay-Fenerbahçe
Vatan: Tayfun Devecioğlu-Beşiktaş
Star: Fatih Çekirge-Fenerbahçe
Yarın: Tevfik Yener-Fenerbahçe
Radikal: İsmet Berkan-Beşiktaş
Fotomaç: Yavuz Gürsel-Fenerbahçe
Fanatik: Necil Ülgen-Fenerbahçe
Liste böyle.
Onların unuttuğu Akşam'ın Yayın Yönetmeni
Nurcan Akad var. Bir tek o Galatasaraylı. Hem de iyisinden...
Cumhuriyet'in Yayın Yönetmeni Sevgili
İbrahim Yıldız ise yanlış hatırlamıyorsam Fenerbahçeli. İşin gırgırı, Vatan'ın başındaki
Tayfun Devecioğlu, Galatasaray Lisesi mezunu ama Beşiktaşlı.
Medyada Galatasaray'ın işi gerçekten zor.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İşimize gelmeyen gerçekleri de gördüğümüz zaman.