Fatih Altaylı: Olur olur bal gibi olur!

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

‘Demirel'in bitmesinde payın büyük. Senin yüzünden Akbulut cumhurbaşkanı olacak’ dedi bir dostum, Süleyman Bey'in cumhurbaşkanlığını zamanında noktalayan oylamanın ertesinde.

Cumhurbaşkanlığı için gerekli şartları taşıyorsa neden olmasın diye yanıtlamıştım o eleştiriyi.

Hálá da öyle düşünüyorum.

Yıldırım Akbulut fıkra kahramanı olabilir. Hal müdürlüğünden gelme olabilir. Çarıklı erkanı harp tavırları içinde olabilir. Beceriksiz olabilir. Eşini dostunu meclis kadrolarına dolduruyor olabilir.

Ama cumhurbaşkanı da olabilir.

Niye olamasın ki?

Türkiye'de başbakanlık cumhurbaşkanlığından daha önemli bir görevdir. Ve Akbulut bu ülkede başbakanlık yapmıştır. Hem de ülkenin, bölgenin ve dünyanın en buhranlı döneminde.

Demokrasi kurallar içinde aktıkça, anayasaya uygun davranıldıkça herkes cumhurbaşkanı olabilir.

Akbulut da olabilir. Başkası da olabilir.

Herkes olabilirken, Akbulut olamaz demenin álemi yoktur.

Hiç değilse Akbulut gece yarıları çarık çürük çörtük adamlarla iş bitirirken yakalanmamıştır. Hiç olmazsa Akbulut üst üste iki özelleştirme ihalesini eline yüzüne bulaştırmamıştır.

Akbulut'un zekásıyla alay edenler var.

Beyler, unutmayın bu ülkede Cevdet Sunay cumhurbaşkanlığı yaptı.

Ben Sunay'ın Einstein'a ya da Hawking'e rakip olduğunu duymamıştım hiç.

Amerika'nın gelmiş geçmiş en iyi başkanları arasında yerini alan ve ‘‘Komünizmi çökerten başkan’’ olarak anılan Reagan'ın da çok zeki olduğunu kimse söylemedi.

Eğer Meclis'te yüzde 13 oyu olan bir partiden cumhurbaşkanı çıkacaksa.

Akbulut'tan da cumhurbaşkanı olur. Kimse kendini üzmesin.

Sayın Tantan, yasayı bana değil emniyet müdürlerine hatırlatın

İÇİŞLERİ Bakanlığı'ndan ‘‘Polis Vazife ve Selahiyet Tüzüğü’’nü yollamışlar.

Madde 12, ‘‘Bar ve meyhanelere yanlarında velileri olsa bile on sekiz yaşından aşağı küçüklerin girmelerini polis men eder. Buna muhalefet edenler çocukların kanuni mümessilleri de olsa, haklarında kanuni takibat icra edilir’’ diyor.

Madde 13 ise o yerleri işletenlerin de benzer durumlarda sorumlu olacaklarını hükme bağlıyor.

Yani polisin sabahlara kadar çılgınca eğlenildiği iddia edilen iğrenç yerlere çocuk yaştakilerin girmesini engelleyecek hukuki dayanağı var.

İçişleri Bakanlığı'nın bana yolladığı bu metin bir tek anlam ifade ediyor:

‘‘Polis görevini savsaklamakta ve kanunun verdiği yetkileri kullanmayarak görevi ihmal etmektedir.’’

Çünkü İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük kentlerimiz başta olmak üzere içkili eğlence yerleri 18 yaşın altındaki ‘‘veletlerle’’ kaynıyor.

Polis ise kanuni yetkisi olduğu halde ses çıkarmıyor. Çocukları içeri alan, çocuklara içki servisi yapan bu gibi yerler hakkında en küçük bir takibat yapılmıyor, hiçbir ceza uygulanmıyor.

Oysa ABD'de öyle mi?

Milyar dolarlık otel yap, bir gün 21 yaşından küçük birine alkollü içki satarken yakalan, gözünün yaşına bakmaz, kapatırlar.

O yüzden de orada kimse böyle bir şey yapamaz. Bizde ise yetki var, yasa var ama kimsenin umurunda değil.

Gencecik yavrular alkölün pençesinde, polisi, zabıtası seyrediyor.

Sayın Tantan, bana yasayı fakslatacağınıza, o yasayı İl Emniyet Müdürleri'ne fakslatın.

Fakslatın ki, hatırlayıp gereğini yapsınlar...

Sınıf kavgası değil bu!

AYŞE Arman kardeşim Nasuh Mahruki'nin avukatlığına soyundu.

AKUT'tan istifa edenlerin suçlamalarına Mahruki, Arman aracılığıyla yanıt veriyor.

Ayşe de çanak sorularla Mahruki'yi temize çıkarmaya çalışıyor.

Düzce depremine AKUT'çuları götüren askeri helikoptere Mahruki'nin kız arkadaşı binince, dağcılara yer kalmadığını söylüyor AKUT üyeleri.

Mahruki buna ‘‘Yer olmadığı için Selimiye'ye inip oradakileri alamadık’’ diye yanıt veriyor. Kız arkadaşının helikepterde olup olmadığını ise es geçiyor.

Nasuh bana 3. sınıf gazeteci ve 3. sınıf televizyoncu diyor.

1. sınıf dağcının yanında şimdiye dek 9 kişi ölüyor. Depremzedelere yardıma yanında sevgilisiyle gidiyor. O yüzden 1. sınıf oluyor herhalde.

Mahruki beni bıraksın da vicdanıyla hesaplaşsın önce.

Ayşe Arman'ın Mahruki'yi savunmasına gelince.

Ayşe iyi niyetlidir. Ve iyi niyetinin kurbanı olur hep.

Daha önce de hatırlayın, Kumkapı davası sanığı Zeynep Uludağ'ı temize çıkarmak için bir kampanya düzenlemişti.

Zeynep Uludağ'ın ne olduğu daha sonra anlaşılmıştı.

O yüzden Ayşe'ye hiç ama hiç kızmıyorum.

O iyi niyetli.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Galatasaray'ın ne olduğu konusunda Necdet Çobanlı'dan ders alması gereken zavallılar, Necdet Çobanlı gibi bir Galatasaraylıya ceza vererek küçülmedikleri zaman...

Yazarın Tüm Yazıları