Maliye Bakanı üzerinden insider trading

CUMA günü Hürriyet'te bir haber çıktı.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın oğlu Abdullah Unakıtan ağustos ayında 4 bin ton çerezlik ‘‘mısır’’ ithal etmiş.

Türkiye'de mısır ithal eden tek kuruluş Unakıtan'ın oğlunun sahip olduğu AB Gıda Sanayii değil.

Ancak Maliye Bakanı'nın oğlunun tek partide ithal ettiği miktar ve bu ithalatın yapıldığı tarih çok önemli.

4 bin ton çerezlik mısır, Türkiye'nin yaklaşık 1 yıllık ihtiyacı. Bir firma, bir yıllık çerezlik mısırı tek bir seferde ve ağustos ayı içinde ithal edince bu durum dikkat çekiyor.

Çünkü daha önce bu boyutta bir çerezlik mısır ithalatı yapılmamış.

Ağustos ayı içinde yapılan bu ithalat herkesi şaşırtıyor.

Fakat eylül ayında işin içindeki ‘‘keramet’’ ortaya çıkıyor.

Çünkü eylül ayında yapılan bir düzenleme ile mısır ithalatında yüzde 35 olan gümrük vergisi yüzde 70'e çıkarılıyor.

Yani Kemal Bey'in mahdumu bir ay içinde yüzde 35 para kazanıyor.

Bu da yetmiyor, 2004 yılı için mısıra uygulanacak vergi oranı yüzde 80 yapılıyor ve Kemal Bey'in oğlunun kárı bir anda yüzde 40'a çıkıyor.

Hal böyle olunca Abdullah Unakıtan'a ait AB Gıda hem fahiş bir kár elde etmiş, hem de tüm rakiplerini piyasadan ‘‘kazımış’’ oluyor. Bu işe ‘‘insider trading’’ denir. Hem de devlet kullanılarak, devletin makamları kullanılarak yapılan bir insider trading.

Bu olay Kemal Unakıtan'ın bugüne kadar ‘‘İşini iyi yapan bakan’’ imajını da siler götürür.

4 bin ton mısırın sağlayacağı kár acaba buna değecek mi çok merak ediyorum.

Gürtuna’nın şansı kalmadı, Gökçek olabilir

CHP ve AKP büyükşehirlerdeki belediye başkan adaylarını son ana kadar açıklamama konusunda inatlaşıyorlar.

Bunda da haksız değiller.

Çünkü adaylar açıklanınca hemen yıpratma kampanyaları başlayacak, hem de parti içinde kavgalar çıkacak.

AKP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ile ilgili olarak bugüne dek ortaya çok isim atıldı. Bunların bazıları aday adayıydı, bazıları ise değildi.

Aday adayı olmayanlar arasında Ali Müfit Gürtuna'nın ve Cüneyt Zapsu'nun isimleri geçiyordu.

AKP lideri Erdoğan Teke Tek'te bu iki isme yönelik iddiaları ortadan kaldırdı.

‘‘İstanbul'da adayımız aday adaylarından biri olacak.’’

Gürtuna
ve Zapsu'nun şansı bir anda sıfırlandı.

Aday adayları arasında ise iki isim ön planda.

Bunlar Tuzla Belediye Başkanı İdris Güllüce ve Beyoğlu Belediye Başkanı Kadir Topbaş.

Ankara'da AKP'nin iki aday adayı var. Biri Turgut Altınok, diğeri Melih Gökçek.

Erdoğan'ı bu isimlerle ilgili olarak hayli sıkıştırdım. Ser verdi sır vermedi. Ancak karşılıklı oturunca insan vücut dilinden bir şeyler seziyor.

Benim sezdiğim kadarıyla Erdoğan'ın gönlü Turgut Altınok'tan yana ancak parti içinde Gökçek adı ağır basıyor. Ankara'da lider, parti yönetimine boyun eğecek gibi.

Bekleyip göreceğiz..

AB'de Simitis'in şansı az

AVRUPA Birliği Komisyonu Başkanı Romano Prodi'nin görevi yakında sona eriyor.

Komşumuz Yunanistan'ın eski Başbakanı Simitis, bir süreden beri kendini bu göreve hazırlıyordu.

Bazı AB uzmanları da bu göreve Simitis'in getirilmesine kesin gözüyle bakıyorlardı.

Bu durum Yunanistan açısından da çok önemliydi.

Hem Rum kesiminin üyeliğinin başlayacağı, hem de Türkiye'nin müzakere tarihi alması muhtemel bir dönemde bu görevde bir Yunanlı'nın olması kulaklarına hoş geliyordu.

Simitis'in ardından bu göreve bir başka başbakan daha heveslendi.

Finlandiya'nin eski Başbakanı Paavo Lipponen.

Komisyon Başkanlığı'na kimin getirileceğine karar verme görevinde en önemli isim dönem Başkanı İrlanda'nın Başbakanı Berte Ahern.

Ahern, iki eski başbakanın umutlarını suya düşürecek bir tavır içinde ve diyor ki: ‘‘Bu göreve gelecek kişinin ille de bir eski başbakan olması gerekmez.’’

Ahern
böyle deyince bir başka isim öne çıkıyor: AB İçişleri Komisyonu üyesi Portekizli Antonio Vitorino. Ahern'e göre göreve gelecek kişi AB'nin karmaşık detayları konusunda uzman olmalı.

Bu da Vitorino'yu işaret ediyor.

Portekiz AB içinde Türkiye'ye en karşı ülkelerden biri. Ancak Vitorino Portekiz adına değil, AB adına hareket etmeye alışkın biri.

Bu arada bir başka ilginç gelişme AB içinde etkin bir merkez olarak hareket eden Almanya-Fransa ikilisine İngiltere'nin katılıyor olması.

İngiltere'nin ABD etkisiyle de olsa Türkiye'ye yakın durması AB'nin ‘‘güçlü merkezinde’’ Türkiye yanlısı tavra olumlu etki edebilir.

Gelişmeler bizim açımızdan olumlu gibi.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

İkinci ve üçüncü sınıf yazarlara asla cevap vermediğimi anlamaları için birkaç kez yazı yazmam gerekmediği zaman.
Yazarın Tüm Yazıları