Fatih Altaylı: Küfüre küfür

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

Ahmet Taner Kışlalı'nın cenaze töreninde siyasetçilerin anlamamakta direndiği kimi mesajlar tekrarlandı.

Son yıllarda bizim siyasiler arasında demokrat olma modası başlamıştı biliyorsunuz.

Fakat bizim ‘‘hödük’’ler, demokrat olmayı fikir özgürlüğü, insan haklarına saygı gibi unsurlarda aramıyorlardı.

Bizim siyasetçilere göre Türkiye'de demokrat olmak için özgürlüklerden, insan haklarından yana olmak gerekmiyordu.

Orduya sövünce kolay yoldan demokrat olunuyordu.

Ahmet Taner Kışlalı'nın cenazesinde yaşadıklarımız bize bunun böyle olmadığını gösterdi.

Cenazeye katılan vatandaşlar orduya sövenlere söverken, törene katılan subaylara sevgi gösterileri yaptılar.

Türk siyasetçisinin zeká düzeyi bu işte.

‘‘Bundan bir halt olmaz. Bari siyasetçi olsun’’ düşüncesinin ürünü bu adamlar, bizi yönetiyorlar.

O zekáda oldukları için de, hesap yapmayı dahi bilmiyorlar.

Türkiye'de orduya sövülmesinden hoşlanan yüzde 1'lik bir kesim varsa eğer o kesime yönelik siyaset yapıyorlar.

Sonra ne oluyor?

Halk içine her çıktıklarında küfür yiyorlar. Analar, babalar...

Eğer sövgüyle değil, övgüyle anılmak istiyorsanız, aptal değil, akıllı çocuğunuzu siyasetçi yapın. Akıllı olan siyasetçi olursa, aptal olanın size bakması gerekmez.

Bomba da karışık verdiği mesajlar da

KIŞLALI'yı öldüren bomba biraz karışık. Örgüt izi taşımıyor.

Her örgütten bir parça.

Bu da gösteriyor ki, bu bombayı kim hazırladıysa, Türkiye'deki bütün örgütler bu bombayı hazırlayan odağa bağlı.

Bombanın mesajı açık:

‘‘Hepsinin patronu benim.’’

Kışlalı'nın seçilmesi de tesadüfi değil. Kışlalı çok yönlü.

Atatürkçü, Laik, Uzlaşmacı, Dürüst. Bunlar önemli.

Ancak Kışlalı'nın iki önemli yönü daha var:

Siyasetçi ve aile olarak askerlere yakın. Yankı Dergisi döneminden beri. Ordunun adamı değil elbet ama askerlerin güvendiği isimlerden biri.

Kışlalı'nın ölümü çok fazla kesimde rahatsızlık uyandırıyor.

Soruşturmaya gelince.

Sonuç çıkar mı bilemem.

İyi ihtimalle bombayı yapan ve koyan, ya da birinden biri yakalanır.

Kötü ihtimalle onlar da yakalanmaz. Fakat bu yakalamalar bir şey değiştirmez.

Çünkü taşeron yakalansa bile arkasındaki güç ortaya çıkarılmaz, çıkarılamaz, çıkarılmak istenmez.

Bomba melez bile olsa, içinde C4 bulunması önemli.

C4 patlayıcıyı bakkaldan alamazsınız. Dünyada üretimi kontrol altında olan bu patlayıcı ile yapılan terör olaylarında soğuk savaş döneminin tek suçlusu Çekoslovakya idi.

Ancak artık C4 son derece kontrol altında.

İşin içinde C4 varsa, bunda bir gizli servis parmağı mutlaka vardır.

Dost veya düşman!

Sizi iki seksen uzatmak lazım...

DEPREM bölgesinde vergi ödeme süresi uzatılmış. Helal sana hükümet...

Adamın evi ocağı yıkılmış, belki ortada bir işyeri bile kalmamış, devlet kıyak yapıyor: Ey vatandaş vergi ödeme süreni uzattım... Sağol valla ne iyi ettin. Ayıptır yahu!

İnsanlarla bu kadar alay edilir mi? Adam çadırda yaşıyor, bir de vergi mi ödeyecek!

Adam akşam evde ne yiyeceğini düşünüyor, vergi mi düşünecek! Ama hükümet kıyak yapıyor. Deprem bölgesinde vergi ödeme süresini uzatıyor.

Vatandaş bunlara sadece sövmekle hoşgörülü davranıyor.

Bunlar fazlasını da hak ediyorlar aslında.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ ?

Siyasetin yeter şartı çatlak ar damarı olmadığı zaman.



Yazarın Tüm Yazıları