KIBRIS'taki gelişmeler tam da dediğimiz gibi oluyor.
Aylar önce ‘‘Denktaş Annan Planı'nı reddetmeyip Rumların kucağına bıraksa uzlaşmaz taraf onlar olacaktı’’ demiştim.
Tam da öyle oldu.
Türkiye ‘‘çözüm’’ konusunda istekli olduğunu gösterip, Annan görüşmeleri başlatmak isteyince ilk itiraz Papadopulos'tan geldi.
Hem de Denktaş'la aynı gerekçeyle. Denktaş üzerinde uzlaşılamayan maddelerin BM Genel Sekreteri tarafından doldurulmasına karşı çıkıyordu. Rum yanlısı olduğunu net bir şekilde ortaya koyan Annan ise Denktaş'ı suçluyordu.
Aynı itiraz bu kez Papadopulos'tan gelince Annan bu çekinceyi kabul etti. Görüşmeler koşulsuz olarak başlayacak.
Başbakan'ın ABD gezisinde, Başkan Bush'un ağzından çıkan laflar arasında beni en çok etkileyen cümle, ‘‘Şimdi Türkiye'nin gösterdiği yaklaşımı karşı taraftaki Yunanlı dostlarımızdan da bekliyoruz’’ sözleriydi. Bunu Başbakan'ın siyasi danışmanı Ömer Çelik'e de söyledim.
Çünkü 30 yıldan beri ilk kez olarak Türkiye'ye değil, Yunanistan'a yönelik olarak bir ‘‘Uzlaşın’’ çağrısı yapılıyordu.
Hiçbir şey yapmadan ve sadece ‘‘Biz uzlaşma istiyoruz’’u yüksek sesle söyleyerek gelinen nokta bu.
Ben ötesinden daha da umutluyum. Rauf Denktaş'ın haklı nefretini kazanan Genel Sekreter Annan'a rağmen.
Uzanlar’ın para birimi ‘kontör’ü ancak kayyum engeller
MİLLETİ milyarlarca dolar soyup parayı cebe indir, sonra bunu ‘‘Cumhuriyet için yaptım’’ diyerek taraftar toplamaya çık.
İşçilerini aç bırak, kendin sefa sürmeye devam et.
Uzanlar'ın parasının olmadığı boş bir safsata. Milyarlarca dolar uçup gitmiş olamaz. Sadece işçisine, çalışanına vermek istemiyor. Bunu herkes de görüyor.
Bu arada Uzanlar Telsim üzerinden ‘‘para kazanmaya’’ devam ediyorlar.
Daha önce de yazdığım gibi zaten ‘‘kayıtdışı’’ çalışan bir grup olan Uzan Grubu'na uygulanan tedbir kararları hiçbir şey ifade etmiyor. Telsim'de yaz başından beri farklı bir uygulamaya gidildi. Artık para yerine ‘‘köntör’’ geçiyor. Telsim, ‘‘güvenilir’’ bayileri aracılığıyla ‘‘köntör’’ satıyor. Bu kontör satışı hiçbir şekilde resmileşmiyor.
İş o boyuta gelmiş ki, Uzanlar'la iş yapan firmalara bile para yerine ‘‘indirimli’’ kontör veriliyor. Diyelim ki, Uzanlar'a ait bir şirkete 1 milyar liralık mal sattınız. Size 2 milyar liralık kontör teklif ediliyor. ‘‘Al bunu sat paranı oradan al’’ deniliyor. Hatta bunu satabileceğiniz bayilerin adı da veriliyor.
Alacaklı da, mecburen bunu kabul ediyor.
Uzanlar Telsim üzerinden müthiş gelirler elde etmeye devam ediyorlar.
Bu duruma kimse müdahale etmiyor. Bu işleri takip etmekle görevli olan Telekomünikasyon Üst Kurulu da olaylara el koyamıyor.
Bu işin tek çıkış yolu var.
Uzanlar'a ait şirketlere kayyum atanması. Yoksa kayıtdışının şahı olduğunu bankasını bile kayıtdışı tutarak kanıtlayan bu gruba alınacak her türlü tedbir boşa.
Enkazı bırak televoleye bak
TELEVİZYONCULAR sık sık eleştirilir. Bu eleştirilerde haklılık payı da büyüktür. Ancak kimse dönüp de, ‘‘toplum’’a bakmaz. Suçlu hep yayıncılardır. Bakın size pazartesi akşamı yaşananları anlatayım.
Saat 20.30 civarı telefonum çaldı. Kanal D Haber Merkezi arıyordu.
Konya'da bir bina çökmüştü. Enkaz altında 100 civarında vatandaş vardı. Ankara'daki naklen yayın arabamızı olay yerine yönlendirdik ve haberi saat 21.17'de ‘‘flaş haber’’ olarak ajanslardan gelen görüntülerle duyurduk.
Bizi Kanal 7 haber takip etmiş.
ATV ve Show Haber ise yayını kesme gereği duymamışlar.
Haber televizyonları ise olaya kilitlendiler ve başarılı bir yayıncılık yaptılar.
Olay yerine ilk ulaşan naklen yayın ekibi de Kanal D'ninki oldu.
Ertesi gün reyting raporlarına bakarken güleyim mi, üzüleyim mi bilemedim. Türkiye'nin bir önemli kentinde bir bina çökmüş, altında onlarca yurttaşımız kalmış.
O günün reyting birincisi kim, tahmin edebilir misiniz?
Edemezsiniz.
Ben söyleyeyim.
Televole. Ne binanın çökme haberini veren televizyonlarda bir artış var, ne haber kanallarının reytinglerinde kayda değer bir yükseliş.
Televole gün birincisi. En fazla izlenen program. Diyeceksiniz ki: ‘‘Vatandaşın haberi olmamıştır.’’
Emin olun öyle değil.
Türk televizyon izleyicisi nerede ne olduğunu çok hızlı bulup oraya kayabiliyor.
Televole varken, yıkılan bina ile ilgilenmemişler, o kadar.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Bazı okuyucuların hafızası balıklardan güçlü olduğu zaman.