Geldikleri günden beri ayakları yer görmedi. Gittikleri yerde izzet ikram gördükleri de kesin.
Çünkü dünya
‘‘proislamist’’ yani
‘‘İslamcı’’ olarak gördükleri partinin Türkiye'de neler yapacağını merak ediyor. Bunun için de, herkes büyük bir ilgi gösteriyor.
Bu ilginin karşısında onların da
‘‘gezdikçe gezesi geliyor’’.
Dünün
‘‘mütevazı’’ İslamcıları şimdi havaya da girdiler.
Davos'ta
Turgut Özal döneminde bile yapılmamış, gösterişli bir
‘‘davetle’’ kendilerini tanıttılar.
Buraya kadarı iyi.
Ancak bu gezilerden dönüşlerinde gelinen yer Türkiye. Türkiye'de ise işler gezilerde olduğu kadar iyi değil.
En azından bence.
Açıkçası ben AKP iktidarının
‘‘hazırlıklı’’ olduğunu düşünüyordum.
Gelecekler, hızla yasalar çıkaracaklar ve ardından gaza basacaklar gibime geliyordu.
Doğruları ve yanlışları olacaktı ama
‘‘hızlı’’ bir icraat dönemi yaşanacaktı.
Tahminim o yöndeydi.
Ancak görüntü o değil.
Ben yeni iktidarların ilk üç aylarının çok önemli olduğuna inanırım.
3 ayda
‘‘hedeflerine uygun’’ yasal altyapıyı hazırlarlar.
Yok eğer bunu beceremezlerse bürokrasinin elinde oyuncak olurlar ve doğru düzgün iş yapamazlar.
AKP'nin 3. aya girerken, henüz bu yönde bir yol kat etmediğini görüyorum. .
Bakın Meclis'e sevk edip çıkardıkları yasalara.
Tayyip Erdoğan'ın önünü açmak için çıkardıkları
‘‘Erdoğan Yasaları’’ dışındaki dişe dokunur işleri Vergi Affı, Mali Milat'tan vazgeçilmesi ve İhale Yasası'ndan geri dönme çabaları oldu.
Bunun dışında
Ecevit hükümeti döneminden kalma 218 kanun tasarısı virgülüne dokunulmadan Meclis Başkanlığı'na gönderildi.
Hükümetin getirdiği 39 tasarı var ki, bunlar da geçen dönem yapılan Anayasa değişiklikleriyle ilgili uyum yasalarından öte bir şey değil.
Oysa AKP iktidarının müthiş bir çalışma ile yüzlerce yasayı değiştirmesi bekleniyordu.
Ne yazık ki böyle bir şey olmadı.
Gezmekten iş yapmaya fırsat bulamadılar. Gezmek iyidir de, evdeki işleri unutmamak kaydıyla.
Ben çocukken mahallemizde bir
Ayşe Teyze vardı.
Şıkıdım şıkıdım giyinir, o gün senin, bu çarşı benim gezerdi.
Bu arada çocukları sokakta büyür, evini
‘‘b.k götürürdü’’.
Herkes onu sever gibi görünürdü ama arkasından konuşan çoktu.
Sonunda kocası boşadı.
Bilmem anlatabildim mi?
Ya bir de Meclis'te çalışsaydı!
‘SADECE erkek maganda olmaz’ diyerek trafikte terör estiren ve kendini
‘‘Nuh Çimento Gamze’’ olarak tanıtan bir kadını yazmıştım cumartesi günü.
Nuh Çimento'nun patronu CHP milletvekili
Muharrem Eskiyapan yurtdışında olduğu için yerine şirketin Yönetim Kurulu Başkanı
Atalay Şahinoğlu aradı.
‘‘Gamze’’ isimli kişinin
Eskiyapan Ailesi ile hiçbir bağlantısı olmadığını söyledi.
Onlar da yazım üzerine bu olayı araştırmışlar.
Gamze isimli şahıs, Nuh Çimento'da çalışan bir yöneticinin eşiymiş.
Ben sordum:
‘‘Ancak ben otomobilin plakasını araştırdım. Aracın sahibi olarak Nuh Çimento Sanayi A.Ş. görünüyor.’’
Şahinoğlu, buna da yanıt verdi:
‘‘Doğru. Biz şirket olarak çalışanlarımıza otomobil alıyoruz. Bu otomobillerin bedeli maaşlarından kesiliyor. Borç bitince kendilerinin oluyor. Bu da o nedenle şirket üzerine kayıtlı.’’
‘‘Peki bu Gamze Hanım kim?’’ dedim.
Yöneticilerinden
Murat Erselim'in eşi
Gamze Erselim'miş...
Umarım
Murat Bey bir gün siyasete girip, bakan, başbakan olmaz.
Gamze Hanım o zaman kendini
‘‘Türkiye Gamze’’ ilan edip, kim bilir neler yapar.
NOT: Atalay Şahinoğlu, bir yöneticilerinin eşi tarafından otomobiline zarar verilen okurumun otomobilinin boyasının yenilenme ve hasarın giderilme işleminin kendileri tarafından karşılanacağını söyledi.
Hasan kimseyle anlaşmadı
HASAN Şaş'ın menajeri
Mehmet Soykök aradı.
‘‘Fatih Bey, Hasan'ın kadro dışı bırakılmasını istemişsiniz ama haksızlık etmişsiniz. Çünkü Hasan hiçbir takımla anlaşmadı’’ dedi.
Kendilerine gelen her türlü teklifi Galatasaray yönetimine ilettiklerini söyleyen
Soykök, ‘‘İnter ve Liverpool dahil, Galatasaray yönetimine haber vermeden adım atmıyoruz. Hasan'ı tanıyorsunuz. Galatasaray'a rağmen bir şey yapmaz’’ dedi.
Galatasaray'la yapılan son görüşmede bir sonuç alınamayınca, karşılıklı olarak 31 Mayıs'a kadar bekleme ve son değerlendirmeyi o gün yapma kararı aldıklarını söyleyen Soykök,
‘‘Değil bir başka takımla anlaşma, protokol, hatta görüşme bile yok’’ derken, Galatasaray'ın benim yazdığım 2 milyon dolarlık teklifini doğruladı:
‘‘Evet, Galatasaray 2 milyon dolar önerdi ama peşinatta anlaşamadık’’ diyen
Soykök ‘‘1 milyon dolar istiyoruz. Kendimizi garantiye almalıyız’’ diye ekledi.
‘‘Hürriyet'ten İlhan Söyler yazmamışsa, Hasan'ın transfer haberlerinin hepsi yalandır. Emin olabilirsiniz.’’ Hasan'ın menajeri durumu böyle özetledi.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Başarısız yöneticiler, vatanseverliğin ve vatanseverlerin arkasına saklanmadığı zaman.