İmtiyazlı ortaklık hukuksuzdur, tartışılamaz

ERTUĞRUL Özkök dün, ‘Hedef tam üyelik ama böyle bir fikir egzersizi kimseye zarar vermez’ diyerek Fransa başta olmak üzere Avrupa’daki bazı kesimlerin önerdiği ‘imtiyazlı ortaklık’ önerisini ele almış. Özkök’ün Gündüz Aktan’dan alıntıladığı imtiyazlı ortaklık önerisinde bazı noktalar var ki, bunlara katılmak pek mümkün değil: ‘Müzakereler 15-20 yıl sürecek ve sonucu belli değil, imtiyazlı ortaklık daha kestirme ve kesin çözüm.’Bu Türkiye karşıtlarının terminolojisi. Çünkü müzakerelerin 20 yıl sürmesi söz konusu değil. Kararlı bir Türkiye’nin müzakereleri en geç 5 yıl içinde tamamlayacağını herkes biliyor. Zaten kıyametin nedeni de bu. Dosyalar tamamlandığı zaman ise sonuç belli: Tam üye oluyorsunuz. Sonucu belirsiz falan değil. ‘Hem tam üyelik, hem imtiyazlı ortaklık müzakereleri paralel sürsün.’Bu daha da komik. Çünkü diyelim ki, bir otomobil alacaksınız. Aynı otomobil için bir yandan 50 milyar, diğer yandan 15 milyar üzerinden pazarlık ediyorsanız, alıcı 50 milyarlık pazarlığı neden ciddiye alsın. ‘İmtiyazlı ortaklık statüsünde Yunanistan ve Kıbrıs’ın veto hakkı olmayacak.’Bu iyiden iyiye komik. Çünkü her kararda üyelerin veto hakkı var. İmtiyazlı ortaklık Türkiye’ye avantaj sağlayacaksa, bu ikisi bunu niye veto etmesin?‘Ermeni ve Kürt meselesi, siyasi kriter olarak ortadan kalkar.’Tabii doğru. ASALA eylemlerine başladığı ve PKK kurulduğu zaman Kopenhag siyasi kriterleri vardı ve bu iki terör örgütü bundan faydalanarak kurulmuş. Sevgili okurlar, imtiyazlı ortaklık önerisi Türkiye’yi oyalamanın bir yolu olarak ortaya atılmış bir safsata.Ve en önemlisi de, ‘Avrupa Birliği hukukunda böyle bir ortaklık türü yok’.Yani bunu söyleyen Avrupalılar, Avrupa’nın hukukdışı bir şeyler yapabileceğini kabul ediyor; ama Türkiye’nin AB hukukuna tam uyması halinde bile üye olmakta zorlanacağını belirtiyorlar. Türkiye imtiyazlı ortaklık önerisinin içeriğinin ne olduğunu bilmeli; ama bence bunu tartışmamalı bile. Tetris ve top bayramıÇARŞAMBA akşamı Dışişleri Konutu’na gitmek üzere Ankara sokaklarını arşınlarken billboard’larda ‘garip’ bir ilan gördüm. Ankara’da 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle bir ‘yürüyüş’ düzenleniyor ve gençler bu yürüyüşe davet ediliyordu. Fakat bu davet sıradan bir davet değildi. Çünkü billboard’da şöyle yazıyordu: ‘Katılımcılara top, tetris ve çeşitli armağanlar dağıtılacaktır.’Kanım dondu. Gençliğin bayramına katılmak üzere davet edilen gençliğe ‘rüşvet’ veriliyor ve bu yolla katılım sağlanmaya çalışılıyordu. Bu muydu Atatürk’ün cumhuriyeti emanet ettiği gençliğin, onun bayramına katılma şartı; top ve tetris rüşveti mi?Ya bunu düşünen kafaya ne demeli!Yürüyüşün sonunda bir konser olsa ya da yürüyüşe gençlerin sevdiği sanatçıların katılımı sağlansa amenna. Ama bu yapılmıyor, gençlik ‘top ve tetris kapabilmek’ için davet ediliyordu. Yanımdaki arkadaşlara, ‘Yarın bu yürüyüşe bir kamera yollayın. Gençliğin halini görüntüleyin. Top ve tetris kapmak için milletin nasıl kavga ettiğini kayda geçirin. Biz de bunu gösterelim ki, belki birileri utanır’ dedim. Tam da dediğim gibi oldu. Yürüyüşte top, tetris ve çeşitli hediyeleri kapmak isteyen ‘gençler’ birbirlerini yediler. Koskoca Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, elinde mikrofon ‘İki top alan birini versin. Vermeyenden siz alın’ diyerek ‘çığırtkanlık’ yaptı. Onlar adına ben utandım. Çok utandım... Başbakan kurtulamayacakBAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, kedisini yaş gününde benim Zezo’ya hediye edince Türk basını bir süre bu konuyu ele almıştı.Şimdi yine Başbakan’ın kedisi gündemde. Gazetelerin ısrarla ‘Cansu’ dediği ama aslında ‘Cancan’ isimli kedi bize gelince, Van’dan Başbakan’a yeni bir kedi gönderiliyormuş. Bu sefer adı ‘Okyanus’.Başbakan’ın bu hediyeye ‘fazla’ sevineceğini zannetmiyorum. Çünkü Cancan’ı Zeynep’e hediye ederken, kediye bakamadığından, kediyle ilgilenemediğinden ve bu yüzden kedinin renginin bile grileştiğinden söz etmişti. Belli ki, ilgi gösteremediği kedi, Tayyip Erdoğan’ın vicdanına yük olmuştu ve kedinin ilgi görüp iyi bakılacağı bir yuvaya kavuşmasını istiyordu. Şimdi yeniden ‘ilgilenmekte zorlanacağı’ bir kedisi olacak. Ama bizim Sevgili Sedat Ergin ciddi bir kedi düşkünüdür. Okyanus’u da o alır. Böylece İstanbul’da ciddi bir Van kedisi kolonisinin de temelleri atılmış olur.NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Arkamızda en azından tabutumuzu taşıyacak kadar dost bıraktığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları