NEW York'taki görüşmeler başladı.Rauf Denktaş umulanın aksine ‘‘pozitif’’ bir yaklaşım içinde. Gerçi Rauf Bey her an masadan kalkabilir, ama gidişat o yönde değil.
Çünkü ilk kez ‘‘uzlaşmaz’’ olarak görünen taraf Türk tarafı değil, Rumlar.
Türk tarafının belirli birkaç konudaki çekincelerinin aksine, Rum lider Papadopulos onlarca konuda ‘‘çekincelerini’’ belirtiyor.
Özellikle de BM Genel Sekreteri açısından büyük önem taşıyan ‘‘referandum’’ meselesine hiç yanaşmayacak gibi.
Papadopulos, Annan Planı'nın üzerinde ‘‘uzlaşılmış’’ halini bile kendi halkına götürüp ‘‘referandum’’ yapmak istemiyor.
Çünkü korkuyor...
Annan Planı, her iki tarafta da referanduma götürülür ve Kıbrıs Rum Kesimi'nde plan halk tarafından onaylanmazsa hem Papadopulos, hem de Rum tarafı ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya kalacaklar.
Rum kesiminden gelen haberlere bakılırsa planın Rum tarafında onaylanmaması büyük olasılık.
Böyle bir durumda hem Rum kesimi, hem de Avrupa Birliği zor durumda kalacaklar. 30 yıldır oynanan oyun tersine dönecek.
Kıbrıs Rum Kesimi'nin Kıbrıs'ın tamamını temsilen AB'ye girmesi gecikebilecek.
Papadopulos'u bekleyen korku bu.
Bu yüzden işi yokuşa sürmeye çalışıyor. ABD'den baskı yiyen taraf da ilk kez Rum tarafı oluyor.
Görüşmelerin ilk turu Türk tarafı açısından bu nedenle olumlu.
Görüşmelere katılanlardan ismi bende saklı bir politikacı, ‘‘İlginçtir.Bunca yıldır ilk defa meramımızı anlatabildik’’ diyor.
Denktaş'ın ‘‘görüşme takvimine itiraz etmesi’’ bile, çekilmeyeceğinin işareti olarak algılanıp olumlu bulunuyor.
Görüşmelerin bu havada gitmesi büyük olasılıkla Denktaş'ı da mutlu edecek ve masada kalmak isteyecek gibi görünüyor.
Ancak en özet yorumu bir diplomat yaptı:
‘‘Her iki taraf üzerinde de o kadar büyük baskı var ki, kimse masadan kalkmaya cesaret edemiyor.’’
Umarız bu baskı, beraberinde adil bir çözümü de getirir.
Tarihte bugün
MAÇLARDA elde edilen sonuçlar, hele hele farklı sonuçlarsa taraflar birbirleriyle uzun süre dalga geçerler.
Bu durum son derece olağandır.
Fenerbahçeli dostlarımız da geçen seneden beri 6-0'lık sonuç yüzünden bizimle ‘‘kafa buluyorlar’’.
Bir miktar bozuluyoruz elbet.
Ama tarihi hatırlayınca gülüyoruz. Mesela bugün Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti açısından önemli bir gün.
1911 yılında tam bugün, yani 12 Şubat günü Fenerbahçe ile Galatasaray arasında yapılan maçta sahaya 7 kişi ile çıkan Galatasaray, Fenerbahçe'yi tam 7-0 yenmiş.
6 Kasım'da 6 yediğimiz gibi, 7 kişi ile 7 atmışız.
Diyeceksiniz ki, ‘‘Oooo, 1911 çok eski’’.
Bir gün gelecek, 2002 de çok eski olacak.
Ama Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti sürecek.
Bilmem anlatabildim mi?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Sorunların korunmak değil çözülmek için olduğunu herkes öğrendiği zaman.