PAZAR günkü Hürriyet’in 1. sayfasında önemli bir haber vardı. Uluslararası Atletizm Federasyonu IAAF’nin Genel Sekreteri Macar İstvan Gyulai, Süreyya Ayhan’ı suçüstü yakaladıklarını söylüyordu.
Gyulai’nin sözleri netti: ‘Bunu belirledik. Suçludur.’
Gyulai’nin sözleri bununla da sınırlı değildi. Dünya atletizminin en büyük kuruluşunun genel sekreteri milli atletimizin 4 yıl ceza alabileceğini de söylüyordu. Bu hem Süreyya Ayhan, hem de Türk sporu için kötü bir haberdi. Üstelik benzer bir biçimde yakalanan Yunanlı atletlere hiçbir işlem yapılmazken, Ayhan’ın daha soruşturma tamamlanmadan ‘suçlu’ ilan edilmesi garibime gitti. Gelişme üzerine Süreyya Ayhan’ın eşi ve antrenörü Yücel Kop’u Kanal D Haber’in canlı yayına davet ettik.
‘Fatih Altaylı adını duyunca tansiyonum yükseliyor’ demesine rağmen Kop yayına katıldı.
Biz de kendisine İstvan Gyulai’nin açıklamalarını hatırlattık ve Süreyya Ayhan’ın spor hayatının zora girip girmediğini sorduk. Kop’un yanıtı ilginç ve iddialıydı. Yücel Kop, kendisinin de IAAF Genel Sekreteri ile konuştuğunu ve Gyulai’nin Hürriyet’te yer alan sözleri söylemediğini iddia etti. Açıkçası o an Yücel Kop’un doğru söylemediğini düşündüm. Ve ertesi gün, yani dün İstvan Gyulai’yi arattım.
IAAF Genel Sekreteri kendisini arayan muhabir arkadaşımıza net bir yanıt verdi:
‘Ben de ağzımdan böyle haberler çıktığını duydum. Ancak, ben kesinlikle ‘şöyle olur, böyle olur’ diye bir şey söylemedim. Monaco’ya Süreyya rapor gönderdi. Halen inceleme devam ediyor. Umarım, Süreyya kaldığı yerden devam eder. Ama bana atfedilen haberler doğru değil.’
Hürriyet’in 1. sayfasında yer alan haberde Esat Yılmaer’in imzası olmasa aklıma ‘Acaba’ diye bir soru gelecek ama Esat Yılmaer’in doğru olmayan bir şeyi yazması ‘olası’ değil.
Büyük bir olasılıkla Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği Genel Sekreteri söylediklerinin ne kadar yanlış olduğunu fark etti ve çark etti. Türkiye Atletizm Federasyonu ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı, Süreyya Ayhan konusunda IAAF nezninde ciddi girişimlerde bulunmalı.
Atletimize yönelik bir çifte standardın önüne geçilmeli. Bugün emin olun ki, olimpiyatlarda yarışan atletlerin en iyimser tahminle yarısı dopingli. Bunların bazıları Süreyya gibi yakalanıyor, bazıları Yunanlı atletler gibi kaçıyor, bazılarının da şansları yaver gidiyor. 4 yıl ceza fazla ağır. IAAF de bunun farkında.