TAM da tahmin ettiğim gibi gelişiyor olaylar. Olay ‘‘siyasi rekabet’’ alanına dökülmeye çalışılıyor.
Cem Uzan miting düzenliyor.
Bir grup ‘‘bihaber’’ de katılıyor.
Sanırsın ki, Uzanlar'ın yıllardır ÇEAŞ ve Kepez'den kazandığı yüzlerce trilyon bunların cebine girmiş.
Sanırsın ki, ÇEAŞ ve Kepez'in paralarının İmar Bankası ve İmar off Shore üzerinden yurtdışına gitmesiyle bu devletin uğradığı vergi kaybından dolayı her gün fakirleşenler o mitinge katılanlar değil.
Bu daha başlangıç. Cem Uzan elindeki medya gücüyle daha ‘‘çoook’’ saldıracak.
Bakın daha neler olacak.
‘‘Onlar dinci biz laikiz’’ diyerek kimi çevrelerin kendilerine destek olmasını isteyecekler.
Sanki yasalara uymamak ve haksız kazanç elde etmenin siyasi tarafı varmış gibi.
Ve ne yazık ki, bazıları bunların bu yaygarasına hak verecekler. Türkiye'de radikal unsurların yükselişinin ‘‘hırsızlık ve ahlaksızlık’’ ekonomisinin bir sonucu olduğunu unutarak.
Uzanlar şimdi aynen yaptıkları kaçak inşaatı yıktırmamak için çatısına minare, ya da önüne Atatürk büstü koyanların yaptığını yapacaklar.
Ve Türkiye'de hálá bu numaraları yiyenler olacak.
Üzücü ama durum bu.
Enerji müsteşar yardımcısı Uzanlar'ın Ankara temsilcisi
UZANLAR ÇEAŞ ve Kepez'de yıllardır bildikleri gibi at oynattılar.
Yüzlerce dava açıldı. Binlerce küçük yatırımcı mağdur edildi.
Ama hiç kimse cesaret edip de, bunlara el koyamadı.
Bunlar da ‘‘köpeksiz köyde değneksiz’’ gezmenin mutluluğunu yaşadılar.
Yanlarında mecburiyetten çalışan ve bugün hálá maaşlarında indirim yapılmak için baskıya maruz kalan meslektaşlarımı bu gruba katmam ama pek çok ‘‘önemli’’ gazeteci bile ‘‘Bir gün gelir bunların yanında çalışırım’’ diyerek satır yazmadılar.
Hatta bazıları, bunlar hakkında yazmak bir yana, hiç de ihtiyaçları olmadığı halde bunların yanına gidip, emirlerinde çalışmakta sakınca görmediler.
Ama sadece onlar mı! Normalde bunlarla çatışma halinde olması gereken, bunlar yüzünden zarara uğrayan devlet kurumlarının yöneticileri bile bunların ‘‘adamı’’ oldular.
İşte size örnek.
Bunlarla en fazla mücadele eden ve etmesi gereken kurumun, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın Müsteşar Yardımcısı Tevfik Ertürk bugün bu grubun, yani Rumali Holding'in Ankara Koordinatörü.
Bu büyük ve güçlü çarka iyi bir çomak sokuldu.
Bakalım geçen sefer Uzanlar lehine ‘‘önemli’’ bir karar çıkartan Danıştay, bu kez ne yapacak.
Halk Bankası kapanmayacak
KAMU Bankaları Ortak Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Sayın ‘‘Halk Bankası’’ ile ilgili yazımı okuyunca hemen aradı.
Zeki Sayın'a, ‘‘Bu yönde haberler ortalıkta dolaşıyor. Dolaşmak bir yana bütün gazetelerde yazılıp duruyor. Siz gündemimizde yok diyorsunuz’’ diye hatırlattım.
‘‘Bazı çevreler bu bankanın kapatılmasını istiyorlar. Doğrudur. Bu konuda baskı yapılıyor da olabilir ama bu konuda bir karar yok. Olmayacak da’’ dedi.
Zeki Sayın, Halk Bankası'nın kapatılmasının değil, satılmasının söz konusu olduğunu anlattı.
‘‘Bankayı özel sektöre, yabancı bir büyük gruba satabiliriz. Bunun için çalışmalar sürüyor. Pek yakında satışa çıkacak’’ dedi.
Bu bankanın bölünerek bölgesel Halk Bankaları'na dönüştürülüp dönüştürülemeyeceğini sordum. Bunun bu bankanın uzmanlıklarını geliştireceğini düşündüğümü söyledim. Fikrime katılmadı.
‘‘Esnaf Kredi Kefalet Kooperatifleri gibi başarısız bir maceraya dönüşebilir’’ dedi.
ATO Başkanı Sinan Aygün ise bir faks çekmiş. ‘‘Halkbank yönetimi büyük lokma yutanlara karşı sessiz, küçük esnafa karşı şahin politika izledi. 1.1 katrilyon liralık batık kredilerin yüzde 90'ı 203 firmaya kullandırılırken, 28 bin 418 gerçek küçük esnafa kullandırılan kredi toplamın yüzde 5.2'sidir’’ diyor ve Halk Bankası kapatılmasın mesajı veriyor.
Ben de aynı kanaatteyim.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Hukuksuzluk üzerine imparatorluk bina edenler, hukukla yıkıldıklarında çıkarılan yaygaraya hukuk adamları kulak asmadığı zaman.