Gündemimiz AB standardında

TÜRKİYE giderek normalleşiyor. Dikkat ediyor musunuz, uzun süredir gazetelerin manşetlerinde siyasi haberler azaldı.

MGK toplantıları, Yüksek Askeri Şûra’lar giderek daha küçük boyutta haber oluyor.

Aynen Avrupa’daki veya Amerika’daki gazeteler gibi toplumsal konular, polis adliye haberleri, sportif meseleler manşetleri süslüyor.

Kanal D’de akşam ana haber bülteninin ilk haberlerini belirlerken siyasetin giderek gerilere düştüğünü görüyoruz.

Bütün bunlar bana Türkiye’nin giderek AB standardını yakaladığını gösteriyor.

Ben kendi adıma bundan memnun oluyorum.

Sistemin hiç mi suçu yok

VATAN Gazetesi’nin manşetinde 116 işadamı vardı geçen hafta.

Hepsi hayali ihracat, haksız vergi iadesi alımı, naylon fatura suçlarından yargılanan 116 işadamı. Aslında haber çok eski, yıllardır süren bir dava.

Tam 116 sanıklı.

Aralarında ‘namlı’ batakçıların da, ‘saygın’ işadamlarının da bulunduğu 116 işadamına ait şirketler, ihacat taahhütlerini kapatabilmek için naylon fatura kullanmışlar.

Bu 116 işadamın 116’sının da kötü niyetli olduğunu söylemek mümkün değil.

Hatta benzer biçimde açılmış daha pek çok dava var. Türkiye’nin tanıdığı, bildiği, bu ülkeye döviz kazandırmış, istihdam yaratmış yüzlerce işadamı benzeri davalarla boğuşuyor.

Bana sorarsanız, sorun bu işadamlarında değil, Türkiye’nin bu konu ilgili olarak kurmuş olduğu sistemde ve uygulamada.

Bu sistem değişmedikçe daha pek çok işadamını veya şirket yöneticisini yargı karşısında görebiliriz.

Yönetime rağmen Galatasaray favori

LİG
başladı. Hayırlı olsun. Umarım kavgasız gürültüsüz bir sezon geçiririz. Yeni yasa umut verici ama ben uygulanacağı kanaatinde değilim.

Kulüp Başkanları ‘mafyadan kiraladıkları’ adamları veya tribünlerde besledikleri ‘itler’ için Emniyet Müdürü, Vali, Bakan, Başbakan aramaya devam ettikleri ve bu adamlara yüz verildiği sürece kırk yasa çıkarsanız boş.

Benim takım Galatasaray’da da daha önce söylediğim gibi yönetim işe karışmaz ve biraz olsun ‘destek’ verirse Hagi ve çocuklar bu işi götürürler.

Tomas ve Song çok akıllı transferler. Tek sorun sağbek gibi görünüyor.

Bence Hagi sağbekte Song’u deneyecektir. Bu arada taraftarın çok sevdiği kanı ‘sarı kırmızı’ akan Abel Xavier de para konuşmadan gelip oynamak istiyor.

O da gelirse Galatasaray’ın hiç sorunu kalmaz. 100. yılda bu yönetime rağmen şampiyon olabiliriz.

Ama bunu adam gibi kutlayabilir miyiz onu bilmiyorum.

İhracat mı hamallık mı?

HÜRRİYET’teki bir haber beni sevindireceğine içimi kararttı.

Tekstilde ihracat rakamları.

AB ülkelerine 523 bin mayo satmış, karşılığında 3 milyon dolar almışız. Tanesi altı dolar bile değil. Yani 8,5 milyon TL.

Yine AB ülkelerine 279 milyon adet iç çamaşırı satmışız. Karşılığı 532 milyon dolar. Adedi 2 dolar. Türkçesi 3 milyon TL.

Oysa aynı kalitede ama markalı bir mayonun Avrupa’daki fiyatı 150-200 Euro’dan aşağı değil. Bizim yaptığımıza ihracat değil, hamallık denir.

Yazık...

Roche rezaleti her yerde yazılacak

SABAH
Gazetesi Ekonomi Müdürü meslektaşım Yavuz Semerci aradı.

Roche’un SSK’ya attığı kazık ile ilgili olarak benimle aynı görüşte olduğunu ve Sabah Ekonomi sayfalarının da bu büyük rezaleti ele alacağını söyledi.

Ben de Yavuz Semerci dostuma bundan büyük mutluluk duyduğumu, önceki günkü yazılarından dolayı bir yanlış anlama meydana gelmiş olabileceğini belirttim.

Semerci’nin telefonu çok hoşuma gitti doğrusu.

Ülkenin soyulmasına seyirci kalmamak hepimizin görevi.

Vatan Gazetesi tüm gücüyle bu meselenin üzerine gidiyor.

Hürriyet’te ben günlerdir yazıyorum. Sabah’ta Yavuz Semerci de rezaleti yazıyor.

Türk basını elbirliği ile bu ‘kazığın’ peşinde.

Hep beraber, o başlattı, bu başlattı kompleksine kapılmadan iyi bir gazetecilik örneği vererek bu pisliğin önüne geçeceğiz.

Umuyorum ki bundan sonraki benzer işbirlikleri için iyi bir örnek olur.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Bizim düşünüp de söyleyemediklerimizi yüksek sesle söyleyenlere kızmadığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları