MALİYE, bir grup Hummer H2 sahibinin araçlarına el koyarken, tek aklı başında ses hiç de öyle görünmeyen birinden, Seren Serengil’den yükselmişti.
‘Ben bu aracı galeriden aldım. Bir hata varsa benim değil galerinindir. Aracıma el koyarlarsa dava açarım.’
Son derece aklı başında, mantıklı bir konuşmaydı.
Çünkü bu araçlar galerilerde, ilanla, ilanlarında fiyatları belirtilerek satılmıştı.
Bu araçlar Türkiye’ye kaçak olarak sokulmuş araçlar da değildi.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın onayıyla, gümrüklerden yasal şekillerde ülkeye girmiş, alıcıları tarafından galerilerden yasal prosedürler sonucunda alınmışlardı.
Bu araçların ABD’de hangi fiyata alındığını, hangi aracılarla Türkiye’ye getirildiğini bilmek, aracı galeriden satın alan kişinin sorunu olamazdı.
Ama öyle olmadı.
Hummer H2’lere el koyuldu.
Vatandaşlar mağdur. Diyeceksiniz ki, bir arabaya bu kadar para veren varsın mağdur olsun, bize ne?
Ama işin aslı öyle değil.
Burada kusurun büyüğü devletin. Grey market denilen ve distribütörler dışında araç ithal edenlerin, bu araçları distribütörlerden daha ucuza nasıl sattığına iyi bakmak lazım.
Tabii bu benim işim değil. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın ve Maliye Bakanlığı’nın işi.
Bunlar işlerini iyi yapmayacaklar, iyi niyetle veya suiniyetle kendilerine sunulan her belgeyi gerçek kabul edecekler.
Onların ‘hatasıyla’ Türkiye’ye bazı mallar değerinden ucuza faturalanıp sokulacak. Sonra bunun faturası vatandaşa çıkarılacak.
Bana sorarsanız sadece Hummer’lar değil, pek çok araç Türkiye’ye ederinin altında sokuluyor. Birilerinin bu işle ciddi olarak ilgilenmesi lazım. Bu büyük vurgun, olan bitenden habersiz otomobil alanların suçu değil.
Hisseler düşüyor kredi notu yükseliyor
MEHMET Emin Karamehmet’in Turkcell’in hisselerini Yapı Kredi’den ‘şavullayabilmek’ için yaptığı hisse oyununu geçen hafta yazmıştım.
Hiçbir neden yokken İMKB’deki Turkcell hisseleri yüzde 20’nin üzerinde değer yitirmişti.
Uzmanlar bunun, Turkcell’in dışarıdaki hisselerini alacak olan Karamehmet’in bir oyunu olduğunu söylüyorlardı.
Dün ilginç bir gelişme oldu.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından biri, Turkcell’in kredi notunu yükseltti.
Yani hisseleri düşen bir şirketin durumunun iyiye gittiğini açıkladı.
Böylelikle, oynanan oyun iyiden iyiye ortaya çıktı.
SPK’nın bu ‘çirkin’ oyunu daha ne kadar izleyeceğini merak ediyorum.
En büyük Real Madrid
REAL Madrid ‘Her sezon bir flaş transfer’ sloganıyla bu sezon da Michael Owen’ı kadrosuna kattı.
Çok doğru bir iş yapıyorlar. Futbol işinde küçülerek kurtulmak yok. Yakın zamana kadar borç batağında bulunan Real Madrid, önce gayrimenkullerini değerlendirip düze çıktı, şimdi de para harcayarak para kazanıyor.
Üç yıl öncesine kadar tribünleri doldurma konusunda Avrupa üçüncüsü olan Real Madrid, geçen yıl yaptığı atakla Avrupa’nın tribünleri en fazla dolduran takımı oldu.
Geçen yıl Real Madrid’i Barnebau Stadı’nda izleyen ortalama taraftar sayısı 69 bin 230 olmuş.
Onu Borussia Dortmund 67 bin 765 seyirciyle izlerken, geçen yılların farklı birincisi olan Manchester United’ın ortalama izleyici sayısı 67 bin 602’ye gerilemiş.
Barcelona 66 bin 60 seyirciyle dördüncü, Inter 61 bin 945’le beşinci, Milan da 61 bin 535’le altıncı olmuşlar.
30 takımlık listenin son sırasında 36 bin 720 izleyiciyle Olimpik Lyon var.
Türkiye’den sıralamaya giren takım ise yok.
UEFA’ya göre Avrupa’da en fazla taraftarı olan takım Galatasaray, Ali Sami Yen’i her maç fullese, izleyici sayısı 20 bini bulmuyor.
20 bin seyirciyle kulüp dönecek, borçlar ödenecek...