Galatasaray şimdi yandı

GALATASARAY yönetiminden bir dostum, ‘‘Hıncal Uluç bize çok kötü yükleniyor. Tarzı düşmanca. Eleştirinin ötesinde’’ diye dert yanınca onu şöyle teselli ettim:

‘‘Aman dua et de hep böyle kalsın. Geçen yıl sizi çok destekledi, Fatih Hoca'yı yere göğe koyamadı sonuç ortada. Hıncal Abi Şenol'a kızdı, dünya 3'üncüsü oldu. Fatih Terim'e şehir kırosu dedi Terim UEFA Şampiyonu oldu. Hıncal Abi böyle yazmaya devam etsin. İşler yolunda gider.’’

Gerçekten böyle düşünüyorum.

Uluç'un eleştirileri motivasyona mı neden oluyor bilmem, ama onun beğenmedikleri hep başarılı oluyor..

Fakat dün birdenbire üzüldüm. Hıncal Uluç Florya'ya gitmiş ve Terim'le konuşmuş.

Terim'in projelerini çok beğenmiş. Anlattıklarından çok etkilenmiş.

Bu iyiye delalet değil.

Galatasaray'ın işi bu yıl rast gitmez.

Irak’a kültürel atak iyi fikir


TURAN Çömez'den çok doğru bir öneri geldi. ‘‘İbrahim Tatlıses, Sibel Can ve Hülya Avşar'la birlikte Irak'a gidelim.’’

Tatlıses'
in Irak'taki ‘‘önemini’’ aylar önce yazdım ve Türkiye'nin Irak'ta ABD'den daha etkili olacağını İbrahim Tatlıses örneği ile bir başka yazımda hatırlattım.

Bağdat'ta‘‘Saddam miting yapsa 1 milyon kişi gider. İbrahim Tatlıses konser verse bütün Bağdat gider’’ diye bir laf vardı.

Çömez'in de değindiği gibi, böyle bir adım Türk askerinin Irak'a gidiş nedeni hakkında da çok olumlu bir algılamaya yol açar.

Sibel Can'ın gidişine ise Hoşyar Zebari bile karşı çıkmaz.

Zebari ‘‘Sibel Can gelmesin’’ derse, halkı Zebari'yi bir daha Kuzey Irak'a sokmaz.

Denetlediği bankaya transfer olan murakıplar


BANKALAR Yeminli Murakıplar Kurulu'nun Başkanı Abdulhalik Berber istifa etmiş.

İstifa ederken de Uzanlar'ı suçlayarak ‘‘Her şubeye bir murakıp koysak bile bu rezaleti yakalayamazdık. Çifte kayıt değil, adamlar banka içinde banka kurmuşlar.’’ demiş ve Uzanlar'ın müthiş düzeneğini anlatmış..

Uzanlar'ın durumu ortada. Ancak Bankalar Yeminli Murakıpları'nın da durumu Abdulhalik Berber'in dediği kadar ‘‘sütten çıkmış ak kaşık’’ değil.

Türkiye'de bankacılık sisteminden kaynaklanan büyük sorunların yaşandığı dönemde, bu işin içinde Bankalar Yeminli Murakıpları da vardı.

Ve bazı murakıplar, devletin kendilerine verdiği görevi, zenginleşme, köşe dönme fırsatı olarak değerlendirdiler.

Abdulhalik Berber Beyefendi'nin elinde mutlaka kayıtlar vardır.

Zahmet edip son 10 yılda kaç Bankalar Yeminli Murakıbı'nın incelemek üzere gittiği bankaya yönetim kurulu üyesi veya müdür olarak geçtiğini açıklar mı?

Denetlemek için gittiği bankada yolsuzluk veya usulsüzlük bulmak yerine o bankada iş bulup büyük maaşlar karşılığında banka yönetici olmak, murakıplık görevi ile bağdaşır mı?

Tertemiz murakıba bakın


MURAKIPLAR ilginç adamlar. Kendilerini ‘‘bankacılık tanrısı’’ olarak görüyorlardı.

Ta ki, İmar Bankası rezaleti ortaya çıkana ve bu bankaları denetleyen murakıpların boş bir çuval olduğu anlaşılana kadar.

Hatırlayacaksınız, yıllar önce İmar Bankası hakkında hazırlanan bir murakıp raporunu banka adı vermeden yayınlamış ve BDDK'nın ne yapacağını sormuştum.

Bankanın içi boşalmış, kaynakları tükenmiş ve Bankalar Kanunu hilafına kredilerinin tamamı bankanın bağlı olduğu gruba kullandırılmıştı.

Yani ortada tam anlamıyla bir bankacılık faciası vardı.

Ama daha ilginci bu raporu hazırlayan Bankalar Yeminli Murakıbı ‘‘Bankaya el konulmasına gerek yoktur’’ görüşündeydi.

Yeminli murakıp, BDDK ve Uzanlar'la ilgili olarak bu iş ve görüşbirliğine varmamış ve İmar Bankası'na o zaman el konulmuş olsaydı bugün devletin sırtında 9 katrilyona ulaştığı iddia edilen bu yük olmayacaktı.

Bunlar mı Berber'in söz ettiği ‘‘tertemiz ve becerikli’’ murakıplar.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Cüceler, devlerle muhatap olunca kendilerini dev zannetmediği zaman.
Yazarın Tüm Yazıları