Dün de
Deniz Baykal, Hürriyet'te yer alan röportajında laf ebeliği ile
‘‘merkeze’’ doğru kayışı
‘‘rasyonel’’ hale getirmeye çalışmış.
Komik bir durum.
Soldaki tek
‘‘elle tutulur’’ partiyken, sol seçmeni toparlamayı beceremeyen bir parti, şimdi sağdaki
‘‘kalabalığın’’ ortasına dalıyor.
Baykal'ın yaptığı, boş otobüse müşteri bulamazken, dolu otobüse şoför olmak gibi.
Tabii o bunu,
‘‘Ben boş otobüsle dolu durağa yanaşıyorum’’ diye açıklayacaktır ama dolu durakta boş onlarca otobüs var.
Mehmet Ağar'ın DYP'si,
Talip Özdemir'in ANAP'ı, MHP ve daha nicesi o durakta müşteri bekliyorlar.
Ve CHP işte bunların arasına dalıyor.
Beyhude bir uğraş.
Bunun tek etkisi, sol seçmenin kendisine yeni bir parti araması olur.
CHP'ye ise hiçbir şey getirmez.
Üstelik inandırıcı da olmaz.
İnandırıcı olması için CHP'nin yarından tezi yok Meclis'te 8 yıllık temel eğitimin ve meslek okullarının üniversiteye girmelerinin önündeki engellerin kaldırılması yönünde bir yasa teklifi verebilir.
Bu kafayla bunu yaparlar mı bilmem.
Ancak yaparlarsa da şaşırmam.
Deniz Baykal önceki gün AKP'yi eleştirirken, AKP'nin kendini Demokrat Parti'nin devamı olarak tanımlamasına çattı ve
‘‘Demokrat Parti'yi kuranlar, yaşayıp da bunları görseydi utanırdı’’ dedi.
Acaba bu söylemin rahatlıkla ortaya atılmasının nedeni, CHP'yi kuranların da bugün hayatta olmaması mı?
Nihat'ı Milli Takım'a almayın
İSPANYA 1. Ligi
‘‘Liga’’da Real Madrid, Barcelona gibi dünya devlerini peşine takıp şampiyonluğa koşan Real Sociedad Kulübü'nün Türkiye Futbol Federasyonu'ndan bir ricası var.
Sociedad'ın Başkanı
Jose Luis Astiazaran, Türkiye Futbol Federasyonu'nu arayarak ligde kritik bir dönemeçte olduklarını, bu nedenle
Nihat ile
Tayfun'un Konfederasyon Kupası için Milli Takım'dan affını istiyor.
Federasyon bu konuda henüz karar vermemiş.
Sociedad'ın bu
‘‘ricası’’, iki Türk futbolcunun takım için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Gerçekten de özellikle
Nihat, bu yıl Soceidad'ı sırtladı ve takımının başarısında payı büyük.
Biz de milletçe
Nihat'la gurur duyuyoruz ve Sociedad'ın maçlarını yayınlayan TRT'nin bu yayınlarda yüksek reytingler alması
Nihat'ı ne kadar sahiplendiğimizi gösteriyor.
Başta Başkan
Şenes Erzik olmak üzere Futbol Federasyonu yönetimi, Sociedad Başkanı'nın bu isteğine
‘‘Hayır’’ dememeli.
Sociedad şampiyon olursa, ki bunun önünde artık büyük bir engel yok, bunu Türk futbolcularına borçlu olacak ve
Nihat'ın bunda payı çok büyük.
İspanya Ligi'nde takımı şampiyonluğa taşımış bir
Nihat'ın Türk futboluna kazandıracağı
‘‘onur’’, anlamsız bir turnuvada Milli Takım'dan
‘‘affedilerek’’ kaybettireceğinden çok fazladır.
Milli Takımlar Teknik Direktörü ve futbolcu dostu
Şenol Güneş'in de bunu anlayışla karşılayacağını,
Nihat'ın önünü açmak için elinden gelen gayreti göstereceğini düşünüyorum.
Derbi ‘Tatlı’ olsun
LİGDE bu hafta çok önemli bir maç var. Şampiyonluğu bile etkileyebilecek bu maç bir derbi.
Beşiktaş-Galatasaray derbisi.
Doğrusunu söylemek gerekirse Beşiktaş'ı çok severim.
Şampiyonluğu beni rahatsız etmez. Biz olamadıysak onlar olsun.
Ancak Beşiktaş yönetiminin bu yıl gereksiz polemikler yaratan tavrını bir miktar garip bulduğumu da söylemeliyim.
Fenerbahçe ortada yok.
Galatasaray'dan çıt çıkmıyor.
Buna rağmen gereksiz bir gerilim yaratılıyor.
Şimdi de bu haftaki maçı kimin yöneteceği konuşuluyor.
Bence bu maçı en iyi yönetecek hakem
Serdar Tatlı'dır.
Kimsenin
Tatlı'nın iyi hakem olduğu konusunda bir şüphesi yok.
Beşiktaş'ın da daha önce üst üste iki deplasman maçını yöneten
Tatlı'ya itiraz edecek hali yok.
Tatlı'nın derbiye
‘‘tat’’ katacağını düşünüyorum.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Usta gazeteciler, pabuçlarını boyatmayacakları düzeydeki adamlarla polemiğe girmediği zaman.