En geçerli meslek

İSMİ lazım değil bir sanayici aradı.Karamehmet ile ilgili yazılarımı dikkatle takip ediyormuş. ‘Sapına kadar haklısınız’ dedi.

Karamehmet ve benzerlerine yapılan yardımın sanayide ve ticarette haksız rekabete neden olduğunu, dürüst ve çalmayan işadamının cezalandırıldığını, dürüst olmayan kişilerin ise ödüllendirildiğini söyledi.

‘Fatih Bey 2001 krizini yedikten sonra 2002 yılında iyice zora girdik. 2002 yılında vergi ve SSK olmak üzere yaklaşık 16-17 milyon dolar tutarında bir borcum vardı. Krizde bankalara olan borçlarımızı hemen kapattık ama vergimizi beyan etmiş olmamıza rağmen ödeyemedik. Yani bir vergi kaçakçılığı falan yapmadık. O günden bu güne vergi borçlarımız devletin uyguladığı cezalarla 70 milyon dolara yaklaştı. Benim o gün bir bankam olsa ve o bankadan bu parayı çalmış olsaydım ve bırakın bunu götürmeyi, bu parayla vergi borcumu kapatmış olsaydım maliyle ile işim olmayacaktı. Bankadan çaldığım parayla ilgili olarak da devlet bugün beni affedecek, faizsiz olarak bu parayı benden 15 yılda geri almaya çalışacaktı. Ben çalıp çırpmamışım. Vergimi ödeyememişim. Devlet benim borcumu katlıyor. Adamlar bankalarını batırıyorlar, devlet onlardan faiz almak bir yana ana paralarında indirim yapıyor. Hükümetimiz hakka saygılı olduğunu söylüyor. Hukuktan vazgeçtim. Hak bunun neresinde. Bunun hesabını bu dünyada sizden başka soran yok ama çok inandıkları öbür tarafta bunun hesabını nasıl verirler çok merak ediyorum’ dedi.

Ben de bunları aynen aktarıyorum.

Yargıtay’ın saygınlığını korumak Başkan’ın görevidir

BURADA
Yargıtay gibi saygın bir kurumun başkanının yıpratılmaması gerektiğini yazdım. Ancak ne demek istediğimi muhatabı anlamadı.

Bu ülkenin en üst yargı kurumu olan Yargıtay’ın başkanını yıpratmaya kimsenin hakkı yok.

Ama buna en fazla hakkı olmayan kişi bu kurumun başkanı.

Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, ne yazık ki hem makamı hem de kurumu yıpratıyor.

Başkan Özkaya’nın suçlu olduğunu iddia edecek değilim.

Hatta diliyor ve umuyorum ki, suçsuz olsun.

Ama iddialar, ses kayıtları, ortaya çıkan ilişkiler yumağı ve bunlarla oluşan ‘puslu’ ortam Yargıtay Başkanlığı makamını ve Yargıtay’ı yıpratıyor.

Yargıtay Başkanı’nın bugün veya yarın değil, dün görevden istifa etmiş, en azından süresiz izne ayrılmış olması gerekliydi.

En azından bütün bu soruşturma süreci tamamlanıp, her şey açığa çıkıncaya kadar Yargıtay Başkanı makamını boşaltmak zorundadır.

Bunu o yapmıyorsa görev Yargıtay Genel Kurulu’nundur.

Oh be! Sonunda bir Galatasaraylı

DÜN 1. Ordu Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın görevi Hurşit Tolon Paşa’ya devir teslim töreni vardı. Törenlerden genel olarak uzak dururum.

Ama çok sevdiğim bir ‘Fenerbahçelinin’, ama spora gönül vermiş bir adamı uğurlayanlar arasında olmak istedim.

Çok ‘şık’ bir tören oldu. Askerlerin törenleri, sivillerinkine benzemiyor. Her şey dozunda. Lüzumsuzluk yok, gevezelik yok, zevzeklik yok.

Tören sırasında Akşam’ın Genel Yayın Yönetmeni Sevgili Nurcan Akad’la sohbet ediyorduk.

Büyükanıt Paşa ‘sembol’ bir Fenerbahçeliydi. Acaba yeni komutan Tolon Paşa hangi takımı tutuyordu?

Ben ‘Büyük ihtimalle o da Fenerbahçelidir’ dedim. Nurcan da bana hak verdi, ‘Galiba Galatasaraylıları generalliğe terfi ettirmiyorlar’ dedi, gülüştük.

Sonra Nurcan, Orgeneral Hurşit Tolon’a hangi takımı tuttuğunu sordu.

Tolon Paşa cebinden ‘sarı kırmızı boncuklar’ çıkarınca şaşırdık. 1. Ordu’nun yeni komutanı Galatasaraylıydı.

Büyükanıt’a takıldım, ‘Yeni komutanımız Galatasaraylı’ dedim.

Büyükanıt Paşa ‘Önemli değil. O benim gibi değildir. Light Galatasaraylıdır’ dedi gülerek.

İstanbul’da bu kez Galatasaraylı bir komutan var.

Ama o da görevi gelecek yıl Fenerbahçeli İlker Başbuğ’a teslim edecek. Herhalde Büyükanıt Paşa bunun da rahatlığı içindeydi.

Bu arada Yaşar Büyükanıt Fenerbahçe maçlarını kaçırmazdı.

Hurşit Tolon’u da bu pazar Galatasaray’ın maçına bekleriz.

NOT: Değerli Yaşar Büyükanıt’a Kara Kuvvetleri Komutanlığı görevinde başarılar diliyorum.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Kulüplere yakışmayan yöneticiler, kulüplere yakışmama gerekçesi olan eylemlerini yıllar sonra hatırlatarak hem kendilerini hem camialarını rezil etmedikleri zaman.
Yazarın Tüm Yazıları