BENİM aylar, yıllardır sorduğum soruların bazılarının yanıtları TMSF tarafından açıklandı.
Sabah Gazetesi'nin sahibi Dinç Bilgin'in devlete olan yaklaşık 900 milyon dolarlık borcunu geri ödemek üzere 15 yıl vade yapılmış ve bu borca yüzde yarım faiz uygulanıyor..
Bu durumda Dinç Bilgin, devlete her yıl faiz hariç 60 milyon dolar ödemek zorunda.
Peki Dinç Bilgin bu borcu nasıl ödeyecek?
Şirketlerini çalıştırıp elde edeceği kárla.
Dinç Bilgin'in şirketleri dediğiniz iki önemli şirket var.
Biri Sabah, diğeri ATV. Bunlar para kazanacak bu borç ödenecek.
Bu iş olur mu?
Olmaz. Çünkü bu şirketler şu anda TMSF'nin onayıyla Turgay Ciner'e ait Merkez Grubu'na kiralanmış vaziyette. Merkez Grubu bu ATV ve Sabah için yıllık kira bedeli olarak 10 milyon dolar ödeyecek. (Şu ana kadar bu ödemeler de yapılmış değil. Bu yüzden TMSF Merkez Grubu'ndan şu kadar aldık açıklamasını da yapamıyor.)
İyimser olalım ve Merkez Grubu'nun ödemelerini yapıp ATV ve Sabah için yılda 10 milyon dolar ödeyeceğini varsayalım.
15 yılda 150 milyon dolar gelecek.
150 milyon doların 900 milyon dolarının yıllık faizi bile olmayacağını da bir tarafa bırakıyorum.
Peki geri kalan yıllık 50 milyon doları, toplamda 750 milyon doları kim, nasıl ödeyecek?
Dinç Bilgin'in bildiğimiz başka şirketi yok.
Dinç Bilgin bu 50 milyon doları pazarda limon satıp mı kazanacak?
Ben TMSF'nin Dinç Bilgin ile yaptığı anlaşmayı iyi niyetli bulmuyorum.
Bu tam anlamıyla bir ‘‘uyutma’’ anlaşmasıdır.
15 yıla kim öle kim kala, her şey unutulur anlaşmasıdır.
Halka ait 900 milyon doların Dinç Bilgin'e verilme anlaşmasıdır.
Güle güle harcasın.
ATV ve Sabah için yılda 20 milyon dolar veriyorum
TMSF'nin Sabah'la yaptığı anlaşmanın bir soygunu onaylama anlaşması olduğu net ortada.
Yıllık 120 milyon dolar geliri olan ATV ve yıllık en az 100 milyon dolar geliri olan Sabah yılda 10 milyon dolara kiralanıyor.
Kira komik.
Ben bu işleri biraz bilen biri olarak, Fatih Altaylı olarak Sabah ve ATV için Turgay Ciner'in şartlarıyla anlaşmaya hazırım. Üstelik onların verdiğinin iki mislini, yani yılda 20 milyon dolar kira vermeyi de kabul ediyorum.
Diyeceksiniz ki: ‘‘Sen kimsin, etin ne budun ne?’’
Peki Turgay Ciner'in eti ne budu ne?
Bu kiralama karşılığında ne gibi garantiler vermiş, neyi teminat göstermiş?
Yarın öbür gün bu anlaşmadan vazgeçip, ATV'yi MTV yapmayacağı ve devlete beş kuruş vermeyeceği ne malum..
Ben ise minimum 20 milyon dolar yıllık kira vermeyi ve bu şirketleri başka bir yere geçirmemeyi ve içlerini boşaltmamayı da taahhüt ediyorum.
Turgay Ciner veya Dinç Bilgin bunu kabul etmişler mi, edebilirler mi?
Hodri meydan TMSF.
Ben kendi emeğimi ortaya koyacağım, kendi aklımı ortaya koyacağım ve devletin milletin parasının daha hızlı tahsil edilmesini sağlayacağım.
Var mısınız?
Bakan Yıldırım: Blok taşıma kapasiteyi artırdı
ULAŞTIRMA Bakanı Binali Yıldırım trenlerle ilgili yazım üzerine aradı.
Yazdığım yeni uygulamanın ‘‘doğru’’ olduğunu söyledi.
Buna blok taşımacılık adını verdiklerini ve demiryolu taşımacılığının yaygın olduğu ülkelerde hep bu yöntemin uygulandığını söyledi.
Böylelikle 15 günde aktarmalı olarak gidecek mal, 3 günde alıcısına ulaşıyormuş.
Bu sürat artışıyla birlikte demiryollarının taşıma kapasitesinin de arttığını söyledi.
‘‘Ama küçük kentler sıkıntı çekecek’’ dedim.
‘‘Haklısınız. Tek sıkıntı orada. Ama gar müdürlerine yetki verdik. Onlar talepleri toplayacaklar ve yeterli talep biriktiğinde bu kentlere de katar yollanacak. Sonuçta fark eden bir şey olmaz. Yeter ki, tüccar ve sanayici demiryolunu kullanmaya alışsın’’ dedi.
Daha detaylı bilginin ve rakamsal verilerin de az sonra TCDD tarafından bana ulaştırılacağını söyledi.
Ancak demiryolcular yavaş hareket etmeye alıştıkları için olsa gerek akşam saatlerine kadar bir bilgi gelmeyince ben de sadece Bakan Yıldırım'ın sözlerini sizlere iletebildim..
NOT: TCDD'nin yanıtı da daha sonra elime ulaştı. Onu da sizlerle başka bir gün paylaşacağım.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Tartışma üretebildiğimiz kadar iş ürettiğimiz zaman.