Çelik: Ne viskiden, ne kavgadan haberim var

MİLLİ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik aradı.‘‘Fatih Bey, Sabah Gazetesi'nin yazdığı büyük bir yalandır. Size yönelik bir komploya beni de alet etmek istediler. Ancak yazılanlarla benim hiçbir ilgim yoktur’’ dedi.

Belki biliyorsunuz, Sabah Gazetesi, benim Dinç Bilgin'in 1.2 milyar dolarlık banka hortumculuğunun hesabını sorulmasını istememe kızgın.

Bu yüzden de tribündeki, olmaması gereken ama Türkiye'nin en önemli olayı da sayılmayacak bir tartışmayı günlerdir tefrika yapıyor.

Bu tefrikada benim káğıt bir bardaktaki içkiyi fırlatmama sinirlenen Milli Eğitim Bakanı Çelik'in tribünü terk ettiğini yazdılar.

Bakan Çelik'in ‘‘Büyük bir yalan’’ dediği işte bu haber.

Çelik aynen şöyle dedi: ‘‘O kadar abartılan meseleden Şeref Tribünü'nde Vali Bey'in yanında oturan benim haberim bile olmadı. Bir ara Şeref Tribünü'nün uzak köşesinde bir kargaşa oldu ama biz ne olduğunu anlamadık. Benim bir toplantım vardı. İlk yarı biterken o toplantıya yetişmek için çıktım. Ne viskiden, ne de kavgadan haberim yok.’’

Ben de kendisine olayın ne olduğunu anlattım.

O da bana bir hikáye anlattı.

Eyüp isimli bir vatandaş kendisine yapılan haksızlıklara isyan ettikçe danıştığı kadı kendisine alttan almasını söylermiş.

Bir, iki derken sonunda Eyüp dayanamayıp kendisine haksızlık yapanlara mukabele etmiş.

Kadı bozulmuş ve ‘‘Niye karşılık veriyorsun’’ demiş.

Vatandaş Eyüp de ‘‘Eyübüz ama Hazreti Eyüp değiliz’’ demiş.

Güldüm.

Galiba benim Hazreti Eyüp olmam gerekiyor.

Bir dostumun söylediği gibi bana yakışacak olan haklı olduğum yerde dahi haksızmışım gibi davranmam.

150 milyon dolar çöpe gitmekten kurtuluyor


GALATASARAY-Fenerbahçe maçı sonrası karşılaştığım İstanbul Trafik Şube Müdürü Ali Kemal Hanlı'ya teşekkür ettim.

Maç günü Atatürk Olimpiyat Stadı'nda insanüstü bir gayret sarf ettiler.

Müdür Hanlı, bizzat yollardaydı ve kan ter içinde trafiği yönlendiriyordu.

Hemen hiçbir sorun yaşanmadı.

Herhangi bir stada gelinirken yaşanan kadar sorun yaşandı, çıkışta da herhangi bir stattan gidilirken yaşananlardan farklı bir sorun yoktu.

Bu rahatlıkta İstanbul Valisi Güler'in ve Trafik Şube Müdürü Hanlı'nın büyük rolü vardı.

Dönüş yolunda yoldaki bir kaya benim otomobilin karterini deldi ama onda da suç yoldaydı.

Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna ile Atatürk Olimpiyat Stadı'nın yollarının yapımı ile ilgili bir görüşme yaptık. Başkan Gürtuna'ya yağmurlar başlayınca stada gidip gelmenin imkánsız olacağını anlattık.

Başkan Gürtuna hem ‘‘İSKİ Yolu’’ diye bilinen yolun, hem de Başakşehir'e çıkan yolun asfaltlanması ile ilgili olarak her şeyin yapılacağını söyledi.

Bunu yapmak için Belediye'nin Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile yapacağı protokolün imzalanmasını bekliyorlarmış.

Protokol imzalanır imzalanmaz yollar en kısa sürede tamamlanacak.

Bunlar tamamlanınca 150 milyon dolarlık Atatürk Olimpiyat Stadı, çöpe atılmış bir beton yığını olmaktan, bir gün belki düzenlenecek bir olimpiyata kadar bir enkaz haline gelmekten kurtulup, gidilip gelinebilen, yaşayan bir stat haline gelecek.

150 milyon dolarlık bir milli servetin kurtarılmasına tepki gösterenlere inat.

Bunda bugün İstanbul'u yönetenlerin büyük emeği olduğunu hiç unutmayalım.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Kervanla köpeğin ilişkisini kimse unutmadığı zaman.
Yazarın Tüm Yazıları