BDDK ve TMSF Çukurova Grubu ile yapılan anlaşmanın detaylarını bir türlü açıklayamıyorlar. Haklılar. Çünkü ‘kabahat gizli yapılırmış’.
BDDK ve TMSF çok iyi biliyor ki, yapılan anlaşma Türk halkının soyulma, Mehmet Emin Karamehmet’in zenginleştirilme anlaşmasıdır. Bu anlaşmayı açıklarlarsa benim tarafımdan delik deşik edileceğini ve diz boyu rezilliğin ortaya döküleceğini biliyorlar.
Önceki gün Ertuğrul Özkök ile bu konuyu konuşuyorduk. Dün çok doğru bir tespitle ‘Hani bilgi edinme yasası vardı’ diye sordu.
Yasa var ama kamunun milyarlarca dolarını uçuran bir anlaşma ile ilgili bilgi yok. AB’ye girecekmişiz. Bir AB ülkesinde böyle bir anlaşma halktan gizlenecek, o AB ülkesinde iktidar yerinde kalacak.
Mümkün değil.
Elimizdeki tek bilgi BDDK 2. Başkanı Şakir Ercan Gül’ün birkaç cümlesi. Bu açıklamadan anladığımız kadarıyla Karamehmet ile yapılan anlaşma ilk anlaşmada yer alan bir maddeye dayandırılıyor. 31 Ocak 2003 tarihli sözleşmede ‘Borcun 3’te 1’i ödendiği zaman ek iskonto yapılabilir’ diye bir madde bulunuyor.
Yeni anlaşma buna dayandırılıyor. Sayın Şakir Ercan Gül’ün matematik bilgisi var mı acaba?
Devlete 6 milyar dolara yakın borcu olan Mehmet Emin Karamehmet’in ödediği para 28 milyon dolar. Hadi yasaya aykırı olmasına rağmen BDDK tarafından kabul gören 1.8’lik hisse devrini de ödeme sayalım. Etti 126 milyon dolar. 126 milyon dolar ne zamandan beri 6 milyar doların üçte biri oluyor! BDDK ve TMSF’yi uyarıyorum.
Bu anlaşmayı en kısa sürede, yani bugün açıklamak zorundasınız.
Yoksa aklıma başka şeyler gelmeye başlayacak.
Bu hükümeti bugüne kadar desteklememin temel nedenlerinden biri hırsızlığa, yolsuzluğa dur deme konusunda gösterdiği cesaretti.
Yok eğer bu hükümet de kendi hırsızını yaratacaksa, bizim tavrımız da ona göre olur.
Benden söylemesi...
Yargıtay Başkanı’nı boşuna yıpratmayın
YARGITAY Başkanı ile Alaattin Çakıcı arasında ‘rabıta’ kurulmaya çalışılıyor. Neymiş, Yargıtay Başkanı’nın evini onaran müteahhit Çakıcı’nın arkadaşıymış. Bu onarım bedava yapılmış.
Ayıp...
Haberleri okuyunca anlaşılıyor ki, Yargıtay Başkanı’nın olayla ilgisi yok. Kendisine tavsiye edilen bir inşaatçıya iş yaptırmış.
Adam kanun kaçağı değil, sabıkalı değil. Yargıtay Başkanı ne bilsin adamın arkadaşı kim!
Bu kadar önemli bir kurumun başkanı hakkında kafalarda soru işareti yaratmak bile gereksiz. Bence bu konunun değil, bazı Yargıtay üyeleriyle ilgili olarak daha önce açılan ve ‘kapatılan’ soruşturmanın üzerine gitmek daha doğru olurdu. Burada pis bir şey yok. Ama diğeri...
SPK’dan YKB yönetimi hakkında suç duyurusu
DÜN Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu’nun, SPK uyarısına rağmen bankaya atılan kazığı kabullendiğini yazmış ve SPK’nın neden sessiz kaldığını sormuştum. SPK Başkanı Doğan Cansızlar aradı ve ‘Sessiz kalmadık’ dedi. Tam aksine Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar.
‘... verilen sürede kurul kararını yerine getirmeyerek, Ernst&Young Delta Kurumsal Finansman Danışmanlık ve Deloitte&Touche Denetim tarafından düzenlenen değerleme raporlarında yer alan değerlerin ortalamasının alınması suretiyle hesaplanan 96 milyon 672 bin ABD Doları tutarında örtülü kazanç aktarımı fiilinin gerçekleşmesine ve banka yatırımcılarının zarar görmesine sebebiyet veren Banka yönetim kurulu üyeleri A. Rona Yırcalı, Özer Seliçi, Naci Sığın, R. Deniz Gökçe ve Selçuk Altun hakkında Sermaye Piyasası Kanunu’nun 47. maddesinin A6 bendi uyarınca Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına’ şeklindeki kararı da SPK bana gönderdi.
Yani Sermaye Piyasası Kurulu soygunun en azından bir bölümünü durdurmak istiyor. Bu arada bir isme dikkatinizi çekmek istiyorum. Yapı Kredi Bankası Yönetim Kurulu üyesi R. Deniz Gökçe.
Bu adam Karamehmet’in gazetesinde kendisine tahsis edilen bölgede bana sövüyor ve anlaşmayı savunuyor. Bence anlaşmayı savunacağına, SPK’nın yaptığı suç duyurusunda kendini nasıl savunacağını düşünsün.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Ülkeyi yönetenler ahlaksızlar arasında ayrım yapmadığı zaman.