BJK’nin eski 2. Başkanı Güreli: Kanunsuzlarla hiç işim olmadı
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
GEÇEN hafta bu köşede bir spor adamından gelen mektubu yayınlamıştım. Yazıda Beşiktaş’ın eski 2. Başkanı olarak bildiğimiz, Beşiktaş’ı Türkiye’nin mali yapısı en sağlam ve en modern yönetilen kulübü haline getiren Hüsnü Güreli’nin de adı geçiyordu.
Güreli bu yazıyla ilgili olarak çok nazik bir yanıt yollamış. Aynen yayınlıyorum:
‘Sayın Altaylı,
1. Beni size karşı yanlış dolduranlar var. Bunları bana tanıtırsanız sevinirim.
2. Beni kıskanan ve başarılı her insan gibi beni de ayağımdan çekmek isteyen onlarca kıskanç, haset, şerefsiz insan var. Lütfen beni tanımadan, benim itibarımı, 25 yıllık meslek hayatımı ve ticari geleceğimi zedelemelerine fırsat vermeyin.
3. Yaklaşık 400 firmanın mali ve yeminli mali müşavirliğini yapıyorum. 100 kişiye yakın bir ekiple birlikte Türkiye’nin en iyi denetim firmalarından biriyiz. SPK bile çok saygın şirketlerin 2. denetimini bizim firmamıza veriyor. Bu iş itibarla olur.
4. Bu futbol işinde karşınıza çıkan insanı, özellikle de menajerleri seçme gibi bir lüksünüz yok. Herkesle çalışmak zorundasınız. Ama şundan emin olun ki, hiçbir zaman kanunsuz kişilerden, gayrimeşru kişilerden bir hizmet istemedim de, vermedim de. Ben futbolcuyu kulübüne para vererek aldım. Bunu kulüp başkanı da açıkça birkaç kez ortaya koydu.
5. Maliye Bakanlığı’nın Vergi Konseyi üyesiyim. SPK önemli bir denetim işi olduğu zaman firmamızı tavsiye eder.
6. Şerefsiz müfterinin söylediği gibi kanunsuz adamların defterini tutmak, ki zaten bizim defter tutmamız yasaktır sadece denetim yaparız, veya danışmanlık yapmak bizim aklımızın ucundan dahi geçmez. Hiçbirini tanımam, işlerini yapacak kadar da salak değilim.
7. Bir kez bir TV programına birlikte katılmıştık. Ben de sizin kadar dürüst ve namuslu bir insanım.
Bu mektup özel hislerimi aktardığı için elyazısı ile yazıldı. Özür dilerim.’
Estağfurullah. Ben bunları duyduğum ve okuduğum için memnunum.
Türk futbolunda temiz adamlara ihtiyaç var. Güreli’nin böyle biri olması beni mutlu etti.
Bu arada bu yazının içinde bazı şifreler var ki, bunları da başka bir gün ben size anlatırım.
Biri yalan söylüyor ama kim?
TÜRKİYE’nin Kuzey Irak’ta Türkmenler için bir televizyon kurduğunu ve bunun için TRT elemanlarının görevlendirildiği yazdım.
Bu yazıma iki ayrı yanıt geldi. Biri Türkmeneli İşbirliği ve Kültür Vakfı imzalı.
Özetle şöyle diyor:
‘Vakfımız Ağustos 2003 tarihinde radyo ve TV cihazları ile uydu cihazları satın almış, bunlar için 799 bin 476 Euro ve 333 bin 454 dolar ödeme yapmıştır. Aralık 2003 ayında bu amaçla Kerkük’te bir bina satın alınmış ve burası için 400 bin dolar harcanmıştır. Cihazlar Irak’a vakıf personelinin eşliğinde gönderilmiştir. TRT ise teknik danışmanlık ve eğitim desteği sağlamıştır. Haber stüdyosu ve program stüdyoları, TRT personeli tarafından yapılacaktır.’
Yani Türkmeneli Vakfı diyor ki: ‘TRT bize danışmanlık hizmeti vermektedir. Stüdyolarımızı onlar yapacaktır.’
Diğer yanıtın sahibi ise TRT. Onlar da şöyle diyor:
‘Türkmen TV kuruluyor başlıklı yazınızda belirtilen hususlar gerçekle bağdaşmamaktadır. Türkiye Radyo Televizyon Kurumu’na, Türkmenlere yönelik yayın yapacak bir televizyon kurulması yönünde bir talep geldiği doğru değildir. TRT’nin bu konuda bilgisi ya da çalışması yoktur. Durum böyleyken kurumumuzun teknik alanda çalışmalar yürüttüğü, televizyonun kurulması için teknik malzemelerin Silopi’ye gönderildiği ifadeleri asılsız birer iddia olarak kalmaktadır. Bilgi edinmenizi ve gerekli düzeltmenin yapılmasını rica ederim. İmza Cevdet Tellioğlu, Genel Müdür Müşaviri.’
Televizyonu kuran vakıf, ‘TRT teknik destek veriyor’ derken, TRT sözcüsü ‘Haberimiz bile yok’ demeye getiriyor.
Birileri gerçeği söylemiyor. Sizce kim?
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
Kadınlara karşı davranışımızı belirlerken, erkeklerin kadınların müsveddesi olduğunu unutmadığımız zaman.