Benim puromu bırakın okul temizleyen annenin hesabını sorun
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
KENDİME mi şükredeyim, yoksa şeref tribününden benim locama uzanıp bana söven ve büyük olay haline getirilen bu pisliği başlatana mı?Ne kadar ‘‘düşmanım’’, ne kadar ‘‘kıskananım’’ varmış meğer. Ne müthiş bir koro bana sövüyor. Gurur duydum doğrusu. BDDK Başkanı Türkiye insanının 43 milyar doları aşkın parasının bankalarda buharlaştırıldığını açıklıyor. Mafyalaşmış bir ailenin Türkiye'de yaptığı vurgun günlerdir tefrika oluyor... Bu konularda satır yazmayanlar, bir tribün kavgasının kulaktan dolma bilgileriyle ahkám kesiyorlar. Mesele tribünde olan olay değil ki. Mesele Fatih Altaylı'ya sövmek. Sorularına yanıt veremediğin adama anca söversin. Sorularıma yanıt veremeyeceğini bilen Cem Uzan da bana sövüyor, sorularımı duymazdan gelip Türkiye'nin 43 milyar dolarlık bankacılık vurgununu görmezden gelen de bana sövüyor.Purommuş, viskimmiş. Viski sevmem. Puro severim. Bunu da açık açık yaparım. Bir yanda saçı bitmedik yetim hakkı koruyucusu gibi olup, diğer yanda rabbena hep bana yapanlar gibi gizliden yapmam. Her şeyim açıktır. İyi yaşayana öfkelenmem, başkalarının iyi yaşama hakkını gasp edenlere kin duyarım. Elinde canımı acıtacak güç olanı görmezden gelip, üç kuruşluk garibanla uğraşmam. Parası olmayan anneye okul temizleten müdürle değildir benim derdim. O müdürün okulunu parasız bırakanın Türkiye'nin cebinden 43 milyar dolar çalanlar olduğunu bilir onlarla dalaşırım.. Bana cevap vermesi mümkün olmayan müdüre değil, bu devletin muhtaç hale gelmesinin sorumlusu olan güçlü hırsızla uğraşırım. Her haksızlığa isyan ederim. Güçlü haksızları görmezden gelenlerden olamam. Trafik kuralları artık değişsinBİRKAÇ yıl önce Amerika'nın Georgia eyaletinde otoyolda gidiyorum.Hız limiti tabelası dikkatimi çekiyor: Maksimum 75 mil... Aynı yolu daha önce de kullandığım için hatırlıyorum, birkaç yıl öncesinde hız limiti 60 mildi. Akşam yemeğinde Amerikalı dostuma bunu soruyorum: ‘‘Hız limiti değişmiş niye?’’ diye. Anlatıyor. Polis son derece yoğun trafiği olan bu yolda radarla hız denetimi yaparmış. 60 mili geçene ceza kesermiş. Ancak bir süre sonra yolda herkes 60 milin üzerinde seyretmeye başlamış. Polis ise sadece yakalayabildiği birkaç otomobile ceza kesebilir olmuş. Bu durum raporlara yansımış. Sonunda konu Eyalet Meclisi'ne kadar gitmiş. Eyalet Meclisi de bir karar almış. Aynı suçu işleyen çok sayıda kişinin sadece küçük bir bölümünün yakalandığını, bunun ciddi bir adaletsizlik yarattığına karar vermişler. Polis kayıtlarından burada sürücülerin ortalama olarak 75-80 mil hız yaptığını da çıkarmışlar ve limiti 75 mil yapmışlar. Ve demişler ki: ‘‘Eğer böyle yapmazsak hem adaletsizlik olacak hem de yurttaşlarda suçların cezasız kaldığı yolunda bir izlenim doğacak ve bu da yasalara saygıyı azaltacak.’’ Bunu niye yazdım!Aynı şey trafik kuralları açısından bizde de geçerli..Otomobil kullanırken cep telefonu ile konuşmak yasak. Ben her gün en az 500 kişiyi otomobil kullanırken cep telefonu ile konuşurken görüyorum. Yasalara en saygılısı polis görünce telefonu yandaki koltuğa koyuyor, geçince kaldığı yerden devam ediyor.Ya emniyet kemeri takma zorunluluğu.. Ön koltukta oturan her yüz kişinin beşi kemer takıyorsa doksan beşi takmıyor. Artık iş o kadar çığrından çıkmış ki, polis gördüğünde ceza bile kesmiyor çünkü keserse haksızlık yapacağını polis de biliyor. Hız limitlerine ne demeli?Otoyollarda limit 120. Yüklü kamyonlar dışında bu limitlere uyan yok. Kamyonlar da uymak istediklerinden değil, gidemediklerinden uyuyorlar. Bir Allah'ın kulu da çıkıp, ‘‘Yahu bu kurallar artık işlemiyor. Bir elden geçirelim’’ demiyor. Vatandaşlarımız gün boyunca yasaları yüzlerce kez ihlal ederek dolaşıyorlar. Bir komisyon kurup; bu kuralları gözden geçirmenin zamanı gelmedi mi Sevgili İçişleri Bakanım. Bir lisan bir insan NURİYE Akman röportajında Cem Uzan'a diyor ki: ‘‘Fatih Altaylı sizi kaç kez canlı yayına davet etti. Neden katılmadınız?’’Nuriye'nin bu güzel ve net sorusuna Cem Uzan, kendine yakışır bir yanıt veriyor: ‘‘Her havlayan köpeğe gidilmez ki!’’Cem Uzan bu sözünün hesabını yargı önünde verecek elbet. Umarım Nuriye'de bu konuşmanın bandı vardır çünkü Cem Uzan hákim karşısında bu sözlerini inkár edebilir. Fakat benim de iki lakırdım var. Ben birçok yabancı dili son derece iyi konuşabiliyorum. Çünkü gazetecinin yabancı dil bilmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne kadar yabancı dil bilirseniz, muhataplarınızla kendi dilinde konuşma olanağınız artıyor. Bu mesleğe girecek gençlere de hep bunu tavsiye ediyorum. Bir lisan bir insan.. Yabancı dil öğrenin. Ne'ce olursa olsun.NE ZAMAN ADAM OLURUZ?Köhne yazarlar ve ahlaksız meslektaşlar beni sindiremeyeceklerini anladığı zaman.