En azından Maliye Bakanlığı, BDDK adına konuşan kişilerin
‘‘doğruları söylemediği’’ kanaatinde.
Maliye Müfettişleri'nin İmar Bankası'nda Hazine bonosu bulunmadığı yolundaki uyarısına
‘‘doğru düzgün’’ yanıt vermeyen ve
‘‘topu taca atan’’ BDDK'nın Başkan Yardımcısı
Teoman Kerman'ın bu köşede yayınlanan
‘‘yanıtı’’ gerçek dışı gibi duruyor. Çünkü Maliye'nin ilgili birimleri İmar Bankası'nın
‘‘Elimizde bir kuruşluk bile Hazine bonosu ve devlet tahvili bulunmamaktadır’’ şeklindeki yazısının son bir yılı değil, son 5 yılı kapsayan bir incelemeye verilmiş bir yanıt olduğunu söylüyorlar.
İşin BDDK açısından daha vahimi, İmar Bankası'nın
‘‘Bizde Hazine bonosu ve devlet tahvili yok’’ yazısının bir kopyası BDDK Başkan Yardımcısı'nda da var.
Yani BDDK Başkan Yardımcısı
Teoman Kerman'ın
‘‘Daha önce ellerinde bono vardı ve biliyorduk’’ sözünü yalanlayan İmar Bankası belgesi elinde 2003 mart ayından beri vardı ve bununla ilgili hiçbir inceleme yapmaya gerek duymamıştı.
Maliye'nin BDDK Başkan Yardımcısı'na yönelik bir başka itirazı daha var.
O da şöyle:
‘‘BDDK'dan yalnızca İmar Bankası tarafından verilen bilgilerin doğruluğunun yetkili birim olarak araştırılması ve vergi usul kanununa göre bilgi verilmesi talep edilmiş, vergi incelemesine yönelik bir talepte bulunulmamıştır. Kaldı ki, BDDK'nın vergi incelemesi yapma yetkisi bulunmadığı herkes tarafından bilinmektedir. Ancak, kanundan gelen yardım mecburiyeti vardır.’’
Maliye haklı olarak BDDK'dan şikáyet ediyor ve diyor ki:
‘‘Doğru söylemiyorlar.’’
Bunu bu ülkedeki herkes biliyor zaten.
BDDK ne doğru dürüst iş yapıyor, ne de doğru söylüyor. İmar Bankası'nın bugün BDDK tarafından
‘‘sürpriz’’ gibi algılanan durumunu bundan tam iki yıl önce yazdım.
Hazine murakıplarının raporunu bu köşede bankanın adını vermeden yayınladım. Bu rapor BDDK'da da vardı.
Raporun gereğini yapacaklarına
Uzanlar'ın işbirlikçisi gibi davrandılar ve beni bu raporu yayınladığım için dava ettiler.
Ben bu davalardan hep aklanarak çıktım.
Ancak bunca rezaletten sonra BDDK yönetimi biraz zor aklanacak.
Tabii hesap soracak biri çıkarsa.
CHP, Uzanlar’dan ne medet umar acep?
UZANLAR'ın yaptıklarına kayıtsız kalan meslektaşlarıma seslendim dün.
Ama sadece onlar mı?
Ya siyasetteki suskunlar.
Ya koskoca CHP.
Türkiye'de yıllardır yapılmayan bir şey yapılıyor.
Türkiye'nin neredeyse tamamını susturmuş, sindirmiş ve satın almış olan
Uzan familyasına karşı sonunda bir
‘‘hukuk hareketi’’ başlatıldı.
Ortaya milyarlarca dolarlık bir soygun çıkartıldı.
Türkiye'nin toplam dış borcunun neredeyse yüzde onunu tek başına deve etmiş bir grupla karşılaşıldı.
CHP'den ses yok.
Türkiye'de hukukun üstülüğünü içerde dışarda herkese kanıtlamaya namzet bu önemli mücadeleyle ilgili CHP'den en küçük bir ses çıkmıyor.
Hadi bazı meslektaşlarımız
‘‘Bir gün oraya da transfer olurum’’ diye sustular.
Peki ya CHP niye susuyor.
Yarın öbür gün bunların elindeki medyadan faydalanırız diye mi düşünüyorlar acaba?
O medyanın kendinden başka hiç kimseye faydası olmadığını, o faydanın da milletin ve memleketin zararına olduğunu hálá fark etmedilerse bu CHP'den ne köy olur ne kasaba.
Bu gidişle olmayacak da.
Yazık değil mi 150 milyon dolara
İNSANI en çok üzen
‘‘Bu iyidir’’ dediğiniz adamlardan çıkan
‘‘abukluklar’’.
Cumartesi günü İstanbul Valiliği ve Emniyeti Olimpiyat Stadı'nda çok başarılı bir çalışma yaptılar.
Galatasaray düşmanlığı aklının önüne geçtiği anlaşılan
Haşmet Babaoğlu ‘‘Oraya o kadar polis yollanır mı?’’ diye yazdı.
Yuh dedim. Yuh kere yuh.
Babaoğlu'nun mantığı şu:
‘‘Polis gitmesin. Ortalık karışsın. Rezalet olsun ki, Galatasaray maçlarını orada oynayamasın.’’ Bu fikir Galatasaray düşmanlarının tamamında oluşmaya başladı.
Olimpiyat Stadı çürüsün, yok olsun, yerin dibine batsın ama Galatasaray orada oynamasın.
Stat Galatasaray'a peşkeş çekiliyormuş. Allah'ın dağındaki stat Galatasaray'a peşkeş çekiliyor da, Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye İstanbul'un en değerli arazilerinin üzerindeki statları babalarından mı kaldı?
Ben dün
‘‘Ali Sami Yen'i yapmaya gerek kalmayabilir. Galatasaray bundan böyle Olimpiyat Stadı'nda oynayabilir’’ deyince de bayağı köpürenler oldu.
Anlamadım, bu ülke kullanmadığı bir stada 150 milyon dolar verecek kadar zengin mi? Bir 100 milyon dolar da Mecidiyeköy'e mi gömülsün!
Yapmayın beyler.
Galatasaray da bu ülkenin takımı. Bugün oynayacağı hayati maçı bile görmezden geldiğinizi görüyorum.
Ama hiç değilse bu ülkenin kaynaklarını heba ettirmeyin zorla.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İktidarın şımarıklık kaldırmadığını iktidardayken anladığımız zaman.