BDDK bakmış ama görmemiş

ESSİZ BDDK'dan ses gelince şaşırdım doğrusu.

Dünkü yazımda adı geçen BDDK Başkan Yardımcısı Teoman Kerman sabah erkenden aradı.

Kendilerinin görevi savsaklamadıklarını, ancak Maliye Bakanlığı'nın yapması gereken işleri kendilerinin yapamayacağını söyledi.

Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulu'na yazdığı ve benim dünkü yazıma konu olan BDDK.DEG'43-2-3659 sayılı ve 28 Mart 2003 tarihli yanıtının ‘‘... yazınız konusu bilgilerin vergi incelemesine yönelik olarak istenmiş olduğu ve Maliye müfettişlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve ilgili mevzuat çerçevesinde vergi incelemesi yapma yetkisini haiz olduğu dikkate alınarak, gerekli incelemenin tarafınızca gerçekleştirilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir’’ bölümünü hatırlattı.

Yani Teoman Bey diyor ki: ‘‘Maliye'nin bize yazısı vergi ile ilgilidir. Bunu biz yapamayız. Ben bunu söyledim.’’

Ben de ona dedim ki: ‘‘İyi de Teoman Bey, Maliye size bankada Hazine bonosu ve Devlet tahvili olmadığını da aynı yazıyla ihbar ediyor. Bari bunu inceleseydiniz.’’

Başkan yardımcısı bunu incelediklerini söyledi. ‘‘Bizim içerde yıllardır adamımız var. Ve biliyoruz ki, bankada hem bono hem de tahvil var. Ama 2003 yılında olmayabilir’’ dedi.

‘‘Ama televizyonlarda bangır bangır reklam yapıp hazine bonosu ve tahvile en yüksek faizi verdiklerini söylediler. Onu da mı görmediniz’’ diye sordum.

Görmemişler.

‘‘Kayıt dışı yaptıkları zaman, evrak üzerinden olmayan işlem yaptıkları zaman göremiyorsunuz’’ dedi. Anladım ki, eğer bir grup kanun dışılıkta Uzanlar kadar uzak noktalara gitmişse, yasa tanımazlıkta bütün sınırları aşmışsa, bunları sıradan bir mütfettişin ve murakıbın yakalaması mümkün değil. Çünkü ‘‘tezgah’’ bu kişilerin havsalasının ötesinde.

Teoman Kerman bir de sitem etti.

‘‘Yazdıklarınız buradaki bütün arkadaşların asabını bozuyor. İçimizden iş yapmak gelmiyor’’ dedi.

‘‘Teoman Bey sizin kurumunuzun yapmadığı işlemler ve bu yüzden benim cebimdeki paranın uçması da benim asabımı bozuyor. Kusura bakmayın’’ dedim.

Bu arada Teoman Bey'in yanıt vermesine şaşırmıştım. Nedeni varmış. Kendisi işsiz kalan bankacılardan değil. Hazine'den BDDK'ya gelmiş.

Oy oranlarında son durum


VERSO Araştırma Şirketi'nin patronu Erhan Göksel, geçen ayın ‘‘siyasi sıralamasını’’ gösteren araştırmanın sonuçlarını yolladı.

Açıkçası çok şaşırtıcı bir durum yok ortada.

Hemen sizinle paylaşmak istedim.

Araştırma sonuçlarına göre, AKP iktidarda olmasına rağmen yapranmıyor. Tam aksine, çok ciddi bir şekilde oylarını artırıyor.

Araştırmaya göre bugün seçim olsa oylarını AKP'ye vereceklerin oranı yüzde 42.19 olmuş.

CHP ise ‘‘muhalefette en hızlı yıpranan parti’’ unvanına aday. CHP'nin oy oranı yüzde 16.31'e gerilemiş.

Seçimde baraj altında kalan DYP oylarını ‘‘nedense’’ artırıyor. Bugün seçim olsa seçmenler yüzde 12.75 ile DYP'yi barajdan aşıracaklar.

Barajı geçen son parti ise Genç Parti. GP'nin oy oranı yüzde 11.61. Ancak burada araştırmacıların bir notu var. Genç Parti çok hızlı bir düşüşte. Son iki ay içinde yüzde 30 civarında oy kaybetmiş.

DEHAP yerini koruyor, oy oranı yüzde 7.90. MHP kayıpta olan partilerden bir diğeri. Seçim olsa MHP'ye oy veririm diyenlerin oranı yüzde 3.44.

ANAP ise bitmiş. Aynı soruya ‘‘ANAP’’ yanıtını verenlerin oranı yüzde 1.02.

DSP'nin durumu da farksız.

Beklenin aksine memur ve işçilerin beklentilerinin karşılanmaması, kamu kesimindeki düşük zamlar AKP'nin oylarını etkilemiyor. CHP'nin ‘‘suskun muhalefeti’’ ise puan kaybettiriyor. Trende bakılırsa Genç Parti'nin bir aylık ömrü var. Para bitti, yapı paydos durumu olacak.

CHP ise böyle giderse bir dahaki seçimde tekrar baraj altında kalabilir. Tek şansı başka sol parti olmaması. .

Bu tablo ışığında gidilecek bir yerel seçimde AKP'nin işi kolay gibi duruyor.

Oyunu bozacak tek şey ise ‘‘birkaç parlak aday’’ olabilir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


En ahlaklı kurum olması gereken bankacılık, en ahlaksız kurum haline gelmediği zaman.
Yazarın Tüm Yazıları