ANTALYA'ya Bergama Kralı Attalos'un heykeli dikilecek. Milattan önce 1. yüzyılda yaşamış, Antalya'ya da adını vermiş bilge bir kral.
Antalya halkının bir bölümü isyan etmiş.
‘‘Biz bu heykeli istemeyiz.’’
‘‘Niye?’’ diye sormuşlar.
Yanıt anlamlı.
‘‘Adam homoseksüelmiş.’’
Açıkçası ben Attalos'un homoseksüel olduğunu bilmiyordum. Öğrenmiş oldum.
Demek ki, Bergama liberal düşüncenin hákim olduğu bir ülkeymiş.
Parisliler son seçimde bir homoseksüeli belediye başkanı yapınca dünyada haber olmuştu.
Bergama Paris'in 2 bin 100 yıl önünde.
Neyse konumuz bu değil.
Benim anlamadığım Antalya'da bu işe karşı çıkanlar.
Kent Attalos'un adını taşıyacak. Bunda mahzur yok.
Ama heykelinin dikilmesinde mahzur var.
Saçmalığın daniskası ama heykeli diktirmiyorsanız bari kentin adını da değiştirin.
Üstelik benim bir de önerim var.
‘‘Coşkun’’ olsun.
Hazır Tecavüzcü Coşkun da Antalya'ya yerleşmişken.
Böylelikle Antalya'nın erkekliği de yara almamış olur!
Çözüm olmazsa Kıbrıs'ta fiili birleşme kaçınılmaz
KIBRISLI bir Türk'ten bir faks geldi. Dünkü yazımı okumuş ve yazmış. Aynen aktarıyorum:
‘‘Sayın Altaylı, ne güzel yazmışsınız Kıbrıs hakkında. Tıpkı benim geçen yılki ruh halimi anlatıyor yazılarınız.
Son şans olarak canhıraş çırpınan, yalvaran umutsuz bir insan manzarası.
Tıpkı benim geçen yıl yalvardığım, sinir olduğum gibi bir haliniz var.
Bu yıl artık takmıyorum. Çünkü ben Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşıyım. Dünyaca tanınan, saygınlığı olan, insanlarına saygılı bir ülkenin vatandaşıyım.
Gelecekle ilgili artık bir çekincem yok. Hele çocuğumun geleceği ile ilgili olarak çok rahatım. O da Avrupalı olarak yetişecek. Annesinin yaşadıklarını yaşamayacak.
Sizin kendinizden çok çocuğunuz için kaygılandığınızın farkındayım.
Ama artık çok geç.
Size Denktaşlı, Afrikalı veya Asyalı bir yaşam kaldı. Avrupalı olmak bize nasip oldu.
Kader.’’
Mektup bu.. Ve vahim geleceği gösteriyor.
Kıbrıslı okurum ‘‘insanına saygılı bir ülkeden’’ söz ediyor.
30 yıl öncesine kadar olanları unutmuş.
İnsan bu. Unutuyor. Hızla unutuyor. Ve bu okurumun tavrı Kıbrıs'ta bundan sonra nereye doğru gidileceğini gösteriyor.
Denktaş Annan Planı'nı müzakere bile etmeyerek Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kurulmasına izin vermeyecek.
Ve birkaç 10 yıllık zaman içinde Kıbrıs'taki Türkler yavaş yavaş ‘‘Kıbrıs Cumhuriyeti’’ vatandaşı olacak, Annan Planı'nda elde etmeleri muhtemel hakları bile elde edemeden adayı fiili olarak birleştirecekler.
Yazık olacak. Çok yazık.
NE ZAMAN ADAM OLURUZ?
İnsanları cinsel tercihleriyle değil; kişilikleriyle yargıladığımız zaman.