Al sana Türk işi ceza

FEDERASYON bekleneni yaptı. Beşiktaş’a 3 maç ceza. Maçlarını seyircisiz oynayacak. Bu ceza anlayışıyla hiçbir yere varılmaz.

Çünkü şimdi bu ceza Tahkim’e gidecek, orada bir maça indirilecek ve konu kapanacak.

Çünkü Türkiye’de futbolun hukuku yok. Tahkim Kurulu bile kişiliğini kaybetmiş. UEFA’da, FIFA’da ve yıllardır Türkiye’de televizyon görüntülerinden ceza verilirken, Tahkim Emre’ye verilen cezayı ‘Televizyon görüntüsünden yola çıkılarak ceza verilirse eline kamerayı alan cezalık görüntü ile karşımıza çıkar’ diyerek kaldırıyor. Aslında Tahkim baskı altında kalmış ve ürküyor. Şimdi bu yetersiz ceza, işte bu tahkime gidecek. Aslında Tahkim’in cezayı yetersiz bulup artırma yetkisi de var ama nerede o kişilikte tahkim!

Federasyon farklı mı?

Onlar da öyle. İdare-i maslahattan öte bir icraat yok.

Tribünde adam öldürülüyor. 3 maç seyircisiz oynama.

Daha ağır bir ceza için tribünde 10 adam mı ölmesi gerekiyor.

Üstelik yeni çıkan sporda şiddetin önlenmesine yönelik yasa tribüne kapasite fazlası adam alınmasına da ağır cezalar getirilmesini istiyor ama federasyon bu gerçeği de görmezden geliyor. Oysa bu maç belki de bir dönüm noktası. Öyle bir hareket yapacaksın ki, örnek olacak. Herkesin aklını başına almasını sağlayacak. Yönetici de, taraftar da kıpırdamaya korkacak.

Federasyon, Türk Futbol Federasyonu olduğunu hatırlatmak istercesine, bu dönüm noktasını ıskalıyor.

Bir dahaki sefere 10 kişi ölünceye kadar...

Avrupa maçlarında niye olay yok

GENÇ bir muhabir sordu: ‘Terörü önlemek için kulüp yönetimleri ne yapabilir?’ Güldüm. Kulüp yönetimlerinin yapması değil, yapmaması gerekenler var.

Her maç binlerce bilet tribündeki ‘terörist’ gruplara dağıtılıyor. Çünkü bunlar yönetimlerin askerleri. Günü gelince istenmeyen futbolcu için bağırılacak, seçim zamanı kullanılacak, rakip yönetimlere sövdürülecek.

Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye transfer olan amigolar var. Kimi işsiz güçsüz tribün liderlerinin altında, başkanlar tarafından alınmış Mercedes’ler, BMW’ler var.

Her maç 3000 bilet dağıtanlar var. Tribün teröristleri bunlarla içeri girmiyor. Kapılar zaten onların kontrolünde olduğu için bilete ihtiyaçları yok. Bu biletleri satıyorlar. Ortalama 10 dolardan satsalar, yılda 20 maç eder, 600 bin dolar. Neredeyse 1 trilyon.

İşin vahimi bu biletler kayıt dışı. Yönetimler bu biletleri ekstradan bastırıyor.

Yani ortada bir de vergi kaçağı var.

Hiçbir yönetim kalkıp da, ‘Biz tribüne hákim değiliz’ demesin. Bir Özhan Canaydın değildi, şimdi o da hákim.

Avrupa maçlarında ceza korkusundan tek bir olaya sahne olmayan tribünler, lig maçlarında kuduruyor! Taraftar aynı taraftar, amigo aynı amigo.

Demek ki, yönetim istemeyince olmuyor.

Çözüm UEFA tipi ağır cezada. Tabii bir de bunu verecek yürekte federasyonda.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Anı kurtarmanın, geleceği kurtarmayı zorlaştırdığını anladığımız zaman.
Yazarın Tüm Yazıları