ABD Irak'ı vursa ne olur ki!

TÜRKİYE'de ‘‘karamsar’’ düşünmeye alışanlar, ABD'nin Irak'a yönelik bir operasyonunun Türkiye'yi olumsuz etkileyeceğini düşünüp, krizden çıkışın kapısını bir türlü açmıyorlar.

Ya ABD Irak'ı vurmaya karar verirse. Verirse versin. Ne olacak ki! Bugünkünden daha kötü mü olacak! Bugün komşumuz Irak'la ne yapıyoruz da, yarın ABD vurursa yapamayacağız. Birincisi Irak uzunca bir süreden beri komşumuz sayılmaz. Sınırın büyük bölümü artık Irak'la değil, ‘‘Kürdistan’’la... Kabul edelim veya etmeyelim, Habur'dan çıktınız mı, pasaporta Kürdistan damgası vuruyorlar. Hem de yıllardır. Oldu bitti ile yeni bir komşumuz var ve adı Irak değil.

Yıllardır süren ambargo nedeniyle Irak'la bir ticaretimiz de yok ki, ABD harekát yaparsa kaybedelim.

Sınır komşumuz ‘‘Kürdistan’’a kamyoncularla yaptığımız patates, soğan, çiklet, ucuz çikolata, kalitesiz bisküvi ihracatı karşılığında mazot deposunda mazot ithalatı da koca Türkiye için ‘‘iş’’ sayılmaz.

Yani mevcut durum Türkiye açısından zaten ‘‘berbat’’.

Bundan sonra yapılacak hiçbir operasyon bu berbat durumu daha da berbat hale getiremez.

O yüzden ABD'nin olası bir ‘‘Irak Harekátı’’ndan ürkmenin álemi yok.

Şu anki statüko Bektaşi'nin şarabı gibi.

Daha kötüsü ne olacak ki!

İdam tartışması MHP'ye yarayacak


İDAM cezasının kaldırılması Meclis gündemine taşınırken, MHP de siyasetteki rakiplerine karşı hamle başlatıyor. Öcalan davası sonuçlandığı günden bu yana, Fazilet ve DYP ve hatta kurulduğundan bu yana AKP, ‘‘en milliyetçi’’ partinin damarına basıp duruyorlar: ‘‘Hadi Apo'yu astırsana. Niye asmıyorsun? Assana, assana.’’ MHP iki arada bir derede. Açık açık ‘‘Astırmıyorum’’ veya ‘‘Astıramıyorum’’ demiyor, kıvranıp duruyor. Diğerleri ise MHP'nin durumunu görüp bastırıyorlar: ‘‘Asamaz ki, asamaz ki!’’ Şimdi ise MHP kozları eline almaya başlıyor. Bir yanda ‘‘kendi demokrasi anlayışları’’ için Avrupa kriterlerini savunan Faziletliler, diğer yanda ‘‘Avrupa Birliği’’nin en istekli kızı Tansu Çiller ve biraz arkada ‘‘en demokrat’’ AKP... Gündem ise ‘‘idam cezasının kaldırılması’’. MHP diyor ki: ‘‘Ben idamın kaldırılmasına karşıyım ve bu cezayı kaldırmak isteyenlere koalisyon ortağım bile olsalar destek vermeyeceğim. Hadi bakalım yıllardır benimle dalga geçenler, siz ne yapacaksınız?’’ Gerçekten de ‘‘demokrat dinciler’’ ve ‘‘Avrupa Birlikçi’’ Tansu Çiller ne yapacak? ‘‘Türkiye'yi AB'ye ancak ben taşıyabilirim’’ diyen Çiller'in balonu sönecek mi? Üç beş oy uğruna AB'ye sırtını dönebilecek mi? Keza diğer ikisinin durumu ne olacak? Aylardır MHP ile ‘‘gırgır’’ geçenler, şimdi nasıl bir tavır alacaklar. Radikal milliyetçi ve ‘‘idamcı’’ oyların paylaşım kavgası ne kadar sertleşecek. Bütün bu soruların yanıtı ‘‘idam cezasının kaldırılması’’ tartışmalarında ortaya çıkacak. Ve kimlerin ne kadar ilkesiz olduğunu bir kez daha hep birlikte göreceğiz.

Ve süreçte kazanan sadece MHP olacak. Öyle ya da böyle!

Türkiye'ye AB notası


PAZARTESİ gecesi Teke Tek'te Karen Fogg'un İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek tarafından açıklanan e-mail'lerini tartıştık. Program Avrupa Birliği Komisyonu tarafından da dikkatle izlenmiş. Ve AB Komisyonu, Doğu Perinçek'in açıklamalarından son derece rahatsız olmuş. Özellikle de, Perinçek'in, ‘‘Başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere, pek çok bakanlığımızda Karen Fogg'a gizli bilgi aktaran bürokratlar var. Bu bürokratların isimlerini de pek yakında açıklayacağız’’ demesi, Avrupa Birliği Komisyonu'nda büyük infiale yol açtı.. Programdan sonra Avrupa Birliği nezdindeki Büyükelçimiz komisyona çağrılarak, kendisine bir nota verildi. Komisyonun genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen, Büyükelçi Nihat Akyol'a bir nota vererek, Viyana Konvansiyonu uyarınca, diplomatik yazışmaların gizliliğine riayet edilmesini ve Perinçek'in açıklamalarının ve yayınların engellenmesini istedi. Buna karşılık Türkiye'nin de Karen Fogg'u casusluk faaliyetleri yürütürken ‘‘yakalandığı’’ için ‘‘İstenmeyen kadın’’ ilan etmesi veya en azından bu kadının geri çekilmesini istemesi mümkün.

Sonuç olarak AB-Türkiye ilişkileri çok ciddi bir yara aldı.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?


Maaşını vatandaşın vergisiyle alan bürokrat vatandaşa üstünlük taslamadığı zaman.
Yazarın Tüm Yazıları