Sonra döndü karşı rafa doğru yürüdü... Minik bir tereddütten sonra bir kutu da “Sadakat Testi” aldı. Aynı gün “iki test birden” diye düşündü “biri bana, diğeri sevdiğim adama”. Emin olmak istiyordu... 1- Hamile miyim? 2- Sevgilim “tekeşlilik genine” mi yoksa “çokeşlilik genine” mi sahip? * * * Bilimkurgu gibi değil mi? Ama değil, daha doğrusu kısmen öyle... Henüz eczanelerde sevdiğiniz kişinin sadakatini test edebileceğiniz bir ilaç satılmıyor. Ama nöroscience “tekeşlilik/çokeşlilik genini” çoktan keşfetmiş durumda. Anlayacağınız insanlık tarihi kadar eski “aldatmak” ve “sadakat” genetik kodlarımızla ilgili... Aşk dahil cinsel davranış ve tercihler beynin kimyasına göre gelişiyor. Bizleri “uslanmaz bir çapkın” ya da “sadık birer âşık” yapan şey beyinde gizli... * * * Bilim dünyasında şimdilerde en çok tartışılan soru şu... “Acaba aşkın kimyasını araştıran nörologlar minik bir genetik operasyonla iflah olmaz çapkınları sadık birer eşe çevirebilir mi?” İnanması zor ama bu sorunun cevabı bazı hayvanlar üzerinde denendi. Sıkı durun, cevap “Evet”. * * * Maryland Üniversitesi’nden bir grup araştırmacı birkaç yıl önce fareler üzerinde yaptıkları gözlem ve deneyde çok ilginç bir sonuçla karşılaştı. Bozkır fareleri (prairie voles) bilim dünyasında sadakatleriyle ünlü... Ergenlik döneminde ilk tanıştıkları eşleriyle beraberliklerini ömürlerinin sonuna kadar sürdürüyorlar. Hiçbir dişinin aşk cilvesi erkek bozkır faresini yoldan çıkaramıyor. Öyle ki eşini erken kaybeden bir bozkır faresi yalnız yaşamayı tercih ediyor. * * * Bir de sadakatsizlikleriyle ünlü, tek eşle yetinmeyen tarla fareleri (montane voles) var. Bilim adamları bozkır faresinde tarla faresinde olmayan minik bir DNA parçası tespit ediyorlar. İşte bu gen tekeşliliği belirliyor. Daha doğrusu bu gen beyindeki “bağımlılık” ve “özlem” merkezlerinin çok yoğun çalışmasını sağlıyor. Yani sadakat “oxcytocin” ve “vasopressin” hormonlarıyla ilgili. Biri sosyal davranışları, diğeri hafızayı harekete geçiriyor. Tekeşlilik genine sahip bozkır fareleri ilk çiftleştiklerinde bu iki hormon aynı anda yoğun bir üretime geçiyor ve çiftler arasında ömür boyu sürecek bağımlılık oluşuyor. Oysa bu gene sahip olmayan tarla farelerinde bağımlılık ve özlem merkezleri yeterince hormon üretemiyor. * * * Şimdi geldik en çarpıcı kısma. Bilim adamları sadakatsizlikleriyle ünlü tarla farelerine eksik geni enjekte ediyorlar. Ve o uslanmaz çapkın fareler bir anda sadık birer âşığa dönüşüyor... Dahası farelerde bu genin büyüklüğü sadakatin derecesini de belirliyor. Benzer bir gözlem şempanze ve bonobo maymunlarıyla yapılıyor. Tekeşlilik geni küçük olan şempanzeler kafalarına göre takılırken, geni büyük olan bonobolar eşleriyle sürekli sevişen sorumlu birer âşık gibi davranıyor. * * * İnsanlarda tekeşlilik geni en az 17 farklı büyüklükte oluyormuş. Kadınlarda daha büyük, erkelerde daha küçük. Fakat vasopressin geni çok küçük kadınlar ve çok büyük erkekler de var. Yani “Erkekler genetik olarak çokeşli, kadınlar tekeşli” ifadesi bütünüyle değil kısmen doğru, çünkü erkeklerin ortalaması kadınlara göre daha küçük... İşte bu yüzden şimdilik bilimkurgu gibi gelse de yakında sevgiliniz eczaneden aldığı “Sadakat Testi”ni önünüze koyarsa şaşırmayın. Eğer tekeşlilik geniniz yeterince büyük değilse arkasından “çapkınlığa elveda enjeksiyonu” gelebilir... Vasopressin genini hafife almayın. Emory Üniversitesi’den Thomas Insel bu çalışmalar sayesinde ebeveynleriyle normal ilişki kuramayan otistik çocuklar için ilaç geliştirmek üzere... Aşk bir bağımlılık... Bağımlılığımızı ölçecek Sadakat Testi pek yakında...