PaylaÅŸ
Ne de olsa Özkök artık Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild’in de yazarı.
O bahsetmemiş ama bence asıl ‘iyi’ haber, Türkiye’den bir köşe yazarının artık Avrupa basınına da yazıyor oluşu.
* * *
Türkiye’de ihracatın yarıdan fazlası AB ülkelerine.
Otomotivden elektroniğe, tekstilden hazır giyime birçok alanda Avrupa ile rekabet edebilen bir ekonomimiz var.
Fakat söz konusu olan sanat, edebiyat ve medya olduğunda Avrupa pazarında o kadar da başarılı değiliz.
Bunun bir sebebi dil bariyeri.
DiÄŸeri yenilikten uzak olma ve markalaÅŸamama.
Ama bakın artık her iki bariyerde kısmen aşılıyor.
Değişimi doğru okuyan, dünyaya açık Türk yazarlar ve sanatçılar önemli başarılara imza atıyor.
Fakat söz konusu meslek köşe yazarlığı ise ben bu konuda Özkök kadar iyimser değilim.
Çünkü Türkiye’de köşe yazarlığı Özkök’ün onca çabasına rağmen hala büyük ölçüde ucuz polemik ve masa başından ahkâm kesmeye dayalı.
* * *
McKinsey’nin 300’e yakın gazete editörü arasında yaptığı araştırmaya göre, katılımcıların %60’ı 10 yıl içinde görüş bildiren, özellikle de analiz içeren yazıların öneminin artacağını söylemiş.
Bu şekilde bir kurguya hiçbir itirazım yok.
Dijital medyada yaÅŸanan devrimden sonra haber her yerde.
Elbette gazetelerin ihtiyacı olan haberin ötesi.
Ama o öte; bozuk bir plak gibi aynı şarkıyı çalıp durmak mı?
Hayata sadece kendi penceresinden bakmak mı?
Eğer ‘köşe yazarlarının önemi artacak’ diyorsak işe ‘gelecek 10 yılda nasıl bir köşe yazarlığı? ’ sorusuyla başlamamız gerekiyor.
Belki de tanımından başlayarak.
* * *
ABD’de işsizliğin önümüzdeki 10 yıl içerisinde %10’u aşması beklenirken bazı mesleklerin gözden düşeceği belirtiliyor.
Haberi yayımlayan CNBC en başa gazete muhabirliğini yerleştirmiş.
‘Medyada yaşanan konsolidasyon ve birçok işin aynı platformda yapılıyor olması habercilik endüstrisinin küçülmesini beraberinde getirdi. Haber merkezleri her geçen gün biraz daha birbirinin içeriğini kullanmaya başladığından daha az muhabir ve temsilciye ihtiyaç duyuyor.’
Yani artık konvansiyonel gazetecilik ‘ölü meslekler’ arasında.
Yeni dönemde ‘çok yönlü, çok boyutlu’ gazeteciliÄŸin yıldızı parlayacak.Â
* * *
Konvansiyonel gazetecilik ölürken konvansiyonel köşe yazarlığının yaşaması mümkün mü? Değil...
Çünkü insanlar hangi dünya görüşüne sahip olurlarsa olsunlar, masa başından ya da Tanrı katından değil hayatın içinden konuşan yazarları okuyor.
Teori ile pratiği birleştiren, tüm arızasıyla insana dokunan, hikâyesi olan yazıları tercih ediyor.
Şaşırtan, bilgilendiren, düşündürten, sorgulayan, kızdıran ama illa ki keyifle okunan yazılar bunlar.
Bir köşenin içine sıkışıp kalamayacak kadar çok köşeli.
Köşede durup bekleyemeyecek kadar sokağın içinde...
Köşenin değil, hayatın sokağın yazarı.
PaylaÅŸ