Paylaş
Kapalıysa çite gideceğiz.
Çit çok yüksekse üzerinden sırıkla atlayacağız.
O da olmadı, yukardan paraşütle ineceğiz.
Ama bu reformu geçireceğiz...”
* * *
Tam da bugünün Türk siyasetini özetliyor değil mi?
Öyle görünse de değil.
Bu şairane çıkışı Demokrat Partili Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi yaptı.
AK Partili Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin konuşsa ancak bu kadar olurdu...
Çünkü önceki gün Temsilciler Meclisi’nden kıl payı geçen “Sağlık Reformu” Amerika’yı nasıl bıçak gibi ikiye böldüyse, “Yargı Reformu” da aynı şekilde
Türkiye’yi tam orta yerinden ikiye bölecek...
* * *
Sağlık Reformu’nu hafife almayın.
Türkiye için Yargı Reformu ne kadar hassassa Amerika için de Sağlık Reformu o kadar önemli...
Obama iktidara geldiği günden bu yana bu reformu gerçekleştirmek için uğraşıyor.
Sadece Obama mı?
Bütün Amerikalıların sağlık sigortalı olması her Demokrat Partili başkanın hayaliydi.
Roosevelt de bu hayali kurdu Clinton da...
Ama Temsilciler Meclisi’nden geçirmek Obama’ya nasip oldu.
Hürriyet Washington Temsilcisi Tolga Tanış dünkü analizinde haklı..
“Yüz yıllık Amerikan rüyası gerçek oldu.”
Tasarıdan dolayı Obama “sosyalist” olmakla da suçlandı, halk dalkavukluğu yaparak Amerika’nın “girişimci ruhunu yok etmekle” de...
Ama Obama kararlı...
Sağlık sigortasız Amerikan vatandaşı bırakmayacak.
Elbette fatura başta sigorta ve ilaç şirketleri olmak üzere orta ve büyük ölçekli işletmelere çıkıyor.
Çünkü 50 kişinin üzerinde çalışanı bulunan tüm işletmeler çalışanlarına sağlık sigortası yapmak zorunda.
Sigorta şirketleri geçmiş hastalıklarından dolayı vatandaşları geri çeviremeyecek.
Yoksul ve yaşlılara daha fazla kaynak aktarılacak.
Reformun ABD bütçesine 10 yıllık maliyeti 1 trilyon dolar.
Fakat yeni uygulama ile bütçe açığı artmadığı gibi 20 yılda 1 trilyon dolar azalacak.
Fatura büyük ölçüde üst-orta sınıfa çıkacağı ve onlar da Amerikan toplumunun bel kemiğini oluşturduğu için Amerika’da ortalık toz duman...
* * *
Şimdi gelelim AK Parti’nin Anayasa değişiklik paketine.
Paketin içinde aslında herkesi memnun edecek kadınlara ve çocuklara pozitif ayrımcılıktan, memurlarla toplu sözleşmeye, darbecilerin yargılanabilmesinden fişlemelerin son bulmasına üzerinde kolaylıkla uzlaşılabilecek maddeler var.
Fakat kapatma davasının zorlaştırılması, HSYK ve Anayasa Mahkemesinin yapısının değiştirilmesi özellikle yargı elitini ciddi biçimde rahatsız ediyor.
Yargıtay Başkanı ‘bu paket yargıyı ele geçirme girişimidir’ dedi.
CHP 12 Eylülcülere yargı yolu açılması dışında yargı elitiyle aynı fikirde.
MHP ise bu meselenin uzlaşma komisyonuna gelmesini ve seçimlerden sonraya bırakılmasını istiyor.
* * *
Erdoğan dün açıkça “Meclis olmazsa milletimize gideriz” dedi.
Yani referandumdan dönüş yok...
Dedim ya bu konu en az Sağlık Reformu’nun Amerika’yı ikiye bölmesi gibi Türkiye’yi bölecek.
Kim kazanır?
Belli değil.
Çünkü söz konusu olan tıpkı Amerika’daki gibi yüz yıllık uzlaşması zor bir mücadele...
Şimdilik kesin olan şu ki bu mücadelede iki taraf da Beckettvari vuruşacak...
Hep denedin. Hep yenildin.
Olsun...
Yine dene.
Yine yenil.
Daha iyi yenil...
Paylaş