Katil kim

"Kiralık turist!"

Bir çoğunuzun "hadi canım kiralık turist mi olur?" dediğinizi duyar gibiyim.

Merak etmeyin ilk duyduğumda ben de aynı tepkiyi verdim.

Fakat anlatan verginin duayeni Veysi Seviğ, konu da Türkiye’de stopaj uygulaması olunca bu iş ne Yeşilçam’ın bir zamanlar hit olmuş mizahi karakteri Turist Ömer’le, ne de mizah anlayışı epey yüksek Turizm Bakanımız Atilla Koç’un esprileriyle izah edilebilir.

Mesele cidden hem mühim hem de vahim!

Dilerseniz en baştan anlatayım.

Hatırlarsanız Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, tüm itirazlara rağmen 2006 yılından itibaren hem yerli hem de yabancı yatırımcıların elde ettikleri gelirlerin yüzde 15 stopaja tabi olacağı açıklamıştı.

Ancak mayıs ayında ekonomide ciddi bir dalgalanma yaşanınca Ak Parti Hükümeti yabancıların çıkışını engelleyebilmek için hemen geri adım attı ve stopajı kaldırabileceğini açıkladı. Fakat yabancı yatırımcılar için stopajı sıfırlarken yerliler için yüzde 10’a indirdi.

Tam anlamıyla adaletsiz ve çarpık bir stopaj uygulamasına böylece geçildi.

Peki geçildi de ne oldu?

Kimi yerli yatırımcılar bu işten soğudu...

Kimileri ise her zaman ki cinlikleriyle yerlilerin aleyhine işleyen adaletsiz stopaj uygulamasını lehlerine çevirebilecek yöntemler geliştirdi.

İşte ekonomi literatürüne girebilecek "kiralık turist" uygulaması son altı ayda Türkiye’de böylece başladı.

Veysi Hoca’nın anlattığına göre Ege ve Akdeniz sahillerimizde son 6 aydır mukim, kimi Moldovya’dan, kimi Ukrayna’dan gelen yaklaşık "130 bin kiralık turist" var.

Peki ne yapıyor bu kiralık turistler?

Yerli yatırımcılardan aldıkları sembolik ücretler karşılığında kendi hesaplarını kullanarak onlar adına yatırım. Hatta öyle ki "Ege sahillerimizde vergiden beslenen kiralık yabancı yatırımcı sektörü doğdu" diyor Seviğ.

Niye doğmasın ki?

500-600 dolara yerli yatırımcılara "yabancılığını kiralayabilecek" binlerce beleşçi turist var.

Eee 1000 doları bile bulmayan bir operasyonla milyonlarca dolarlık yatırımını yüzde 10’luk stopajdan muaf tutmayı tercih edebilecek cin fikirli yatırımcılarımız da olunca ortaya böylesine çarpık bir tablo çıkması kaçınılmaz oluyor.

Dün konuyu Referans’ın manşetine taşıdık fakat Maliye'den çıt yok!

Oysa son altı ayda Ege ve Akdeniz sahillerine gelip bir şekilde kalmaya karar veren turistlerin "kimi gerçek, kimi kiralık turist" anlaması çok kolay.

Maliyenin yapması gereken yabancı turistlerin mahremiyetini zedelemeden üzerlerine açılan hesaplara bu gözle bir daha bakmak.

"Bir daha" diyorum çünkü son günlerde basına yansıyan haberler doğruysa maşallahı var hesabına girilmedik kimse kalmamış memlekette!

Ya da ekonomi literatürüne, bir gün daha anlamlı bir armağan verebileceğimizi dikkate alarak, Ak Parti Hükümeti, bu çarpık stopaj uygulamasını kökten kaldırabilir.

Türkiye Sermaye Piyasaları Aracı Kuruluşları Birliği (TSPAKB) Başkanı Metin Ayışık, aylardır yerli yatırımcıyı küstüren ya da cinlik yapmaya zorlayan bu uygulamanın kaldırılması için hükümette çalmadık kapı bırakmamış.

Söylediği şey gayet basit: "Yatırımcı tüm dünyaya bakıyor ve vergi açısından neresi uygunsa oraya gidiyor. Yabancıya stopajın sıfırlanması doğru bir karardı. Bunun eşitlik ilkesi gereği yerli yatırımcıya da uygulanması gerekir."

Bu basit gerçeği anlayacak ve çarpık stopaj uygulamasına son verecek bir Allah’ın kulu yok mu AK Parti Hükümeti’nde?

Yoksa üç beş kuruşa katil kiralanan bir ortamda yabancı turist haydi haydi kiralanır.

Bizlere de ha bire "katil kim?" diye sormak kalır.