PaylaÅŸ
Peki, ama CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun bütçe ve yatırımlara ilişkin seçim salvolarına Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaşı ne cevap veriyor?
Önceki akşam bir grup gazeteciyle Feriye Lokantası'nda Kadir Topbaş’la buluştuk.
Topbaş’ı alabildiğine heyecanlı ve neşeli gördüm.
Gece boyunca sürekli espriler yaptı.
Bir ara uzun uzun memleketi Artvin ve şeceresini anlattı.
Ben bilmiyordum meÄŸer TopbaÅŸ, kökeni 12. yüzyıla kadar giden bir Kıpçak Türk’üymüş.Â
Kıpçak Türklerinin sarışınlıkları meşhurdur bu yüzden olsa gerek Kadir Bey esprili bir biçimde birkaç kez kendisinden "Sarışın Türk" diye bahsetti.
"Sarışın Türk" bu toplumda herkesten önce Atatürk’ü çağrıştırır.
Doğrusu CHP’li eski devlet memuru Kılıçdaroğlu’nun "çamurlu ve delik ayakkabılarıyla" varoşlara "ben de sizler gibi garibanım" mesajı vermeye çalışırken, AK Partili Topbaş’ın "Sarışın Türk" benzetmesi bana epey ironik geldi.
Anlayacağınız önümüzdeki günlerde İstanbul sokaklarında bol miktarda "Gariban Türk, Sarışın Türk’e Karşı" atışmasına şahitlik edeceğiz.
Fakat buradan usta televizyoncu UÄŸur Dündar’a kötü bir haberim var maalesef bu atışmalar karşılıklı bir ekran düellosuna dönüşmeyecek. Çünkü TopbaÅŸ KılıçdaroÄŸlu ile ekranda kapışmaya kesinlikle "hayır" diyor:Â
"Her aday yaptıklarını ve yapacaklarını çıkar İstanbullulara anlatır. Ben 5 yıldır yaptıklarımla zaten İstanbulluların karşısındayım. 2004’te seçime girerken ‘içi boş hiçbir vaatte bulunmayacağım’ demiştim. Hala aynı fikirdeyim. Biz her projemizle birçok İstanbullunun hayatına dokunduk. Halkımız bunu takdir edecektir. Sayın Kılıçdaroğlu gibi içi boş vaatlerde bulunmayacağım."
Kılıçdaroğlu’nun özellikle üç açıklamasını Topbaş epey ti’ye aldı.
Kılıçdaroğlu bir söyleşide "İstanbul 15 yıllık AKP iktidarı döneminde 150 milyar dolarlık bütçeye sahipti. Bu bütçenin nasıl harcandığının hesabını soracağım" demişti.
Topbaş’ın Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasına çok esaslı matematiksel itirazları var.
"Tamam, Sayın Kılıçdaroğlu İstanbul’u bilmiyor olabilir. Ama hiç değilse eskiden müfettişlik yapmış biri olarak İstanbul’un bütçesinden bahsederken kullandığı rakamları iyi bilseydi!"
TopbaÅŸ rakamlarla konuÅŸtu:
"İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bu yıl konsolide bütçesi yaklaşık 17 milyar TL. Geriye dönüp 15 yıllık bütçeyi toplattım. İstanbul Belediyesi’nin iştirakler dâhil 15 yıllık konsolide bütçesinin toplamı 59 milyar dolar. Peki, nerde Sayın Kılıçdaroğlu’nun hesap soracağım dediği 150 milyar dolar? Kılıçdaroğlu hesap sormadan önce doğru dürüst bir hesap yapmayı öğrensin!"
Arada gerçekten de 90 milyar dolarlık fark var.
Kılıçdaroğlu gibi rakamlara hâkim birinin böylesi fahiş bir hata yapması şaşırtıcı.
Bir diğer eleştiri Kılıçdaroğlu’nun göreve geldiği yıl 80 km’lik metro vaadi.
Topbaş kendi döneminde yapılan metro ve ulaşım faaliyetlerini anlattıktan sonra yine alaycı bir dil kullandı:
"1 km’lik metronun maliyeti ortalama 50 milyon dolar. 80 km çarpı 50 eşittir 4 milyar dolar eder. Bu para büyükşehir belediyesinin 2009 bütçesinden fazla. Yani Kemal Bey başka hiçbir yatırım yapmasa, personele maaş ödemese yine de mevcut kaynaklar bir yılda 80 km metro yapmaya yetmez. Ayrıca bir de diyelim kaynak var bu işler hemen karar verdim demekle olmaz. Dünyada 3 büyük metro üreticisi var. Şimdi karar verseniz siparişler 3 yıl sonra elinize ulaşır. Kılıçdaroğlu bunları bilmiyor olabilir ama hiç değilse yanındakiler vaatte bulunurken bu şekilde atıp tutmasına engel olacak bilgiler verseler..."
Topbaş’ın bir eleştirisi de 300 bin yoksul kadına aylık 600 TL maaş vaadi. Hemen onun da hesabını yapıyor. Aylık tutar 180 milyon TL. Yıllık 2 milyar 160 milyon TL.
Ve soruyor: "Nerden gelecek bu kaynak?"
Eminim Kılıçdaroğlu bu eleştirilere cevap verecektir. Dün gün boyu haber merkezinden arkadaşlar kendisine ulaşmaya çalıştılar, herhangi bir geri dönüş olmadı. Fakat akşamüzeri Kılıçdaroğlu yerine CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin bir açıklama yaptı. Tekin'in açıklamaları Topbaş'ın iddialarını teyit etmenin yanı sıra, yoruma bile gerek bırakmıyor:
İBB'nin 2009 yılı konsolide bütçesinin 17 milyar YTL'yi aştığına dikkat çeken Gürsel, "Bunu 15 ile çarparsanız son 15 yılda İstanbul Büyükşehir Belediyesi için ayrılan bütçeyi görürsünüz" diyor.
Metro konusunda ise; "Her projemiz bilimsel temel üzerine kuruludur. Bilim kurulumuzun Sayın Kılıçdaroğlu'na 100 kilometrelik metro hattı yapılabilir demesine rağmen, Sayın Başkan çok temkinli olduğu için 80 kilometre dedi" gibi çok da ikna edici olmayan bir açıklama yapıyor.
600 TL'lik maaş hakkında da kaynak konusuna değinmeyen Tekin, "Sayın Kılıçdaroğlu, 300 bin rakamını söylemedi. Biz, İstanbul'da makarna ve kömüre mahkum edilen yoksul vatandaşlarımızı, her birine iş imkanı yaratana kadar onurlu birer birey olarak maaşa bağlayacağız. Siz nasıl maaş alıyorsanız, onlar da her ayın başında gidip banka kartı ile maaşını alacak" diyor.
Elbette Topbaşla sohbetimiz sadece Kılıçdaroğlu’nun vaatleriyle sınırlı olmadı.
Bize uzun uzun imardan depreme ulaşımdan çevreye 5 yılda İstanbul’un nereden nereye geldiğini anlattı. Arkasından en çok eleştiri konusu yapılan "yandaşlara rant yaratma" konusunda çok önemli bir projesini aktardı.
"Partim dâhil hiç kimseye bilerek İstanbulluların bir kuruşunu haksız yere yedirtmedim, yedirtmem. Fakat bu rant spekülasyonlarının önüne geçmek için önümüzdeki dönemde çok önemli bir adım atacağız. Başbakanımızla da paylaştım, o da destekliyor. Yakında yasal düzenlemesi yapılacak ve bundan sonra kamu yatırımları ile rantı artan arazilerden şerefiye alınacak. Böylece rantı artan arazilerin sahiplerinin kamuya değerlenme nispetinde ödeme yapması sağlanacak ve birilerine ayrıcalık sağlanıyor spekülasyonları son bulacak."
Bir çeşit değer artım vergisi anlamına gelen şerefiye geçmişte uygulaması olan bir vergiydi. Topbaş rant spekülatörlerini epey rahatsız edecek bu uygulamayı hükümetle birlikte hayata geçirebilirse hem şeffaflık hem de kamu yararına çok önemli bir adım atmış olacak.
Dolayısıyla Topbaş her ne kadar "Kılıçdaroğlu gibi vaatte bulunmayacağım" dese de şimdiden çok önemli bir vaatte bulunmuş oldu.
Tüneller, metrobüs, yol, kavşak, alt ve üst geçit gibi çalışmalar zaten son sürat devam ediyor. Bugün Maslak trafiğini bir parça rahatlatacak Atatürk Organize Sanayi metro açılışı yapılacakmış. Mart ayında 7 tünel projesinden ilk olan Dolmabahçe-Kağıthane tüneli faaliyete geçecekmiş.
Bakalım "deprem ve rant spekülasyonu" gibi AK Parti Hükümeti’nin ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin en can alıcı iki konusunda Topbaş vaat ettiklerini yerine getirebilecek mi?
Ulaşım ve imar çalışmalarını yanı sıra şerefiye ve kentsel dönüşüm projeleri eğer kazanırsa 2. dönem Topbaş’ın en önemli iki projesi olacak.
PaylaÅŸ