Dünyanın 2. büyük barosunda kaç vergi uzmanı var

Bir ara nitelikli eleman bulmak konusunda yaşadıkları sıkıntıyı paylaştı.

Sonra birden durdu ve şu çarpıcı soruyu sordu.

"İstanbul Barosu dünyanın ikinci büyük barosuyum diye övünüp durur. Peki Allah aşkına bir tahminde bulunun. 23 bin üyeli Türkiye’nin en büyük, dünyanın ikinci büyük barosuna kayıtlı kaç vergi hukukçusu vardır?"

Hiç tereddüt etmeden "rakamı bilmiyorum ama yeterli değildir" dedim.

Israrla ben dahil masada bulunan herkesten tahminde bulunmamızı istedi.

50 diyen de oldu 150 diyen de.

Hukukçu olmasam da hukuk fakültelerinde ekonomi biliminin genelde ıskalandığını, vergi hukukunun ise yüzeysel birkaç ders dışında maliyecilere havale edildiğini biliyorum.

Bu yüzden "iki elin parmaklarını geçmez herhalde" dedim.

Ayrıca neden bu kadar cimri bir tahmin yaptığımı da şu örnekle izah ettim.

Hatırlayın çok değil iki ay kadar önce oturup kalkıp Prof. Ergun Özbudun ve bir grup akademisyenin hazırladığı anayasa taslağını tartışmıştık.

Ne Malezyalılaşma tehlikesi kaldı ne de devletin bölünmezliği...

Kimi haklı kimi haksız eleştiriler arasında bence en yalın ama bir o kadar da ironik bilgi şuydu: Meğer Türkiye’de toplam 23 anayasa hukukçusu varmış!

Yıllardır her ağzını açanın adeta besmele gibi "Anayasa değişmeli..." dediği bir ülkede hepi topu 23 anayasa hukukçusu varsa dünyanın ikinci büyük barosunda kaç vergi uzmanı olabilir ki?

10 taneymiÅŸ!

Evet, evet 23 bin üyeli İstanbul Barosu’na kayıtlı vergi uzmanı on adetmiş!

"Eğitim sistemi, küreselleşme, yargı reformu" bunların hepsini bir an olsun bir kenara bıraktım.

Size çok pratik bir bilgi daha aktaracağım.

Yargıya intikal eden vergi uyuşmazlıklarının neredeyse yüzde 90’ının mükellef lehine sonuçlandığını biliyor muydunuz?

"E ne olmuş?" diyorsanız bir daha düşünün derim.

Çünkü bu basit bilgi bize en azından şu basit soruyu sorma hakkını veriyor.

Çok sevgili hukukçularımız, dava kazanma şansının bu kadar yüksek olduğu bir alanda gerekli uzmanlaşmaya gitmeyerek çok büyük bir pastayı elinizin tersi ile itmiş olmuyor musunuz?

Tokyo’dan sonra dünyanın en büyük ikinci barosu olmakla övünen İstanbul Barosu’nun saygıdeğer başkanları, 23 bin üyeniz arasında hepi topu 10 tane vergi uzmanı olması, sakın sizlerin staj ve meslek içi seminerlerde bu konuyu es geçmenizden kaynaklanıyor olmasın?

Biliyorum şu sıralar harıl harıl İstanbul Barosu için Zincirlikuyu’da yapacağınız binanın ultramodern projeleri ile meşgulsünüz.

Sakın yanlış anlamayın Adalet Bakanlığı Bakırköy’de demirperde ülke mimarisi dalında ödül almaya namzet bir Adalet Sarayı inşa ederken, sizin en modern teknolojileri kullanarak ultramodern bir baro binası inşa etmeniz en çok beni sevindirir.

Fakat Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin daha dün yaptığı basın toplantısında "2008 hukukta reform yılı olacak" demişken, Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu baştan aşağı değişirken, Meclis komisyonunda 3, Başbakanlıkta 7, Bakanlık bünyesinde 7 kanun değişmeyi beklerken, siz dünyanın 2. büyük barosu olarak mevcut ihtiyacı karşılayacak değişime daha ne kadar direnebileceksiniz?

Hiç merak ettiniz mi üyeleriniz neden vergi davalarından cüzamlıdan kaçar gibi uzak dururlar?

Siz de biliyorsunuz ki bu konuda ne fakülteler ne de baro küresel gelişmelerin ışığında uzmanlaşmayı teşvik ediyor. Böyle olunca da avukatlar vergi davalarında müdahil olmaktan çekiniyor. Finans ve ekonomi bilgisi gerektiren karmaşık davalara bakabilecek yeterlilikte yargıç bulmakta güçlük çekiliyor. Petkim ihalesi "kamu yararı yoktur" gibi hukukla uzaktan yakından alakası olmayan ancak ideolojik tercih olarak tartışılabilecek bir gerekçeyle iptal edilebiliyor...

Uzatmaya gerek yok.

Ä°stanbul Barosu 1878'de 63 avukatla kurulmuÅŸ. O günkü kuruculara ve üyelere baktım, o koÅŸullarda bile vergi mevzuatını bilenlerin oranı bugünkünden fazla.Â

Adalet Bakanı Şahin dünkü açıklamasında, "yargının dört temel sorunu var" dedi.

1-      ÂÇaÄŸdaÅŸ geliÅŸmelere cevap verecek hukuk mevzuatı.

2-      ÂMahkemelerin iÅŸ yükü.

3-      ÂFiziki ve teknik altyapı.

4-      ÂYargıya olan güven.

Bakan haklı da geriye ne kalıyor?

23 anayasa hukukçusuyla dünyada en çok anayasa tartışması yapmak ve 10 vergi uzmanıyla dünyanın 2. en büyük barosuna sahip olmak mı?