‘GAZETECİLER, yazdıklarının içeriği yetkililer tarafından beğenilmediği için cezai kovuşturmaya maruz bırakılabilir mi?’
Cevabınız ‘bırakılamazlar’ ise iki defa düşünmenizde fayda var.
Çünkü Radikal gazetesinin deneyimli muhabiri İsmail Saymaz yaptığı haberlerden dolayı tam 79 yıl hapis cezası ile yargılanıyor.
Şaka gibi, ama değil.
Suçu ne?
5’i Erzincan davası ile ilgili olmak üzere 9 haber yapmış olmak!
Suçlama ne?
‘Soruşturmanın gizliliğini ihlal, adil yargılanmayı etkileme.’
* * *
Basın Yasası, Terörle Mücadele ve Ceza Yasalarındaki çeşitli maddeler bugün Türkiye’de gazetecileri mesleklerini yapmaktan men eder hale geldi.
Öyle ki Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) dün Saymaz’a destek amacıyla şu açıklamayı yaptı:
‘‘Gazeteciler, yazdıklarının içeriği yetkililer tarafından beğenilmediği için cezai kovuşturmaya maruz bırakılamaz. Kamunun ilgisini çeken bilgileri aktarmak gazetecilerin profesyonel görevidir. Yetkililer onların bu görevlerini yerine getirebilmelerine izin vermekle yükümlüdürler...”
* * *
İşin daha vahimi yaptığı haberlerden dolayı yargılanan tek gazeteci İsmail değil.
Bugün itibariyle Türkiye’de 48 gazeteci cezaevinde, 700’ün üzerinde gazeteci ise hapis istemi ile yargılanıyor.
Ve bu tehlikeli gidişe kimse ‘dur’demiyor.
İğneyi başkasına çuvaldızı kendimize batıralım.
Maalesef medya bugüne kadar bu tür davalara ve muğlâk yasal düzenlemelere karşı topyekûn bir tavır sergileyemedi.
Herkes bu durum kendi canını yakınca isyan etti.
Oysa hukuk ve adalet eşit bir biçimde hepimize lazım.
* * *
Basın özgürlüğü öncelikle hiçbir ideolojik ayrım yapmadan tüm gazeteciler için özgürlük isteyen bir basınla mümkün olabilir.
Gazeteciler birbirleriyle kavga etmekten, içinde bulundukları geminin su aldığını, batma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu göremez oldular.
Bakın bugün mevcut yasal düzenleme Ergenekon davasında iki ayrı cephede gazetecilik yapan Star gazetesinden Şamil Tayyar’ın da canını yakıyor, Posta gazetesinden Nedim Şener’in de.
Öyle komik suçlamalar var ki...
Mehmet Baransu aleyhine kendisine ait olmayan bir haberden dolayı dava açılmış.
Devlet yıllardır Öcalan’la görüşüyor, İrfan Aktan güneydoğuda yaptığı bir söyleşiden dolayı hüküm yedi.
Taraf gazetesi aynı gün 40’ın üzerinde dava ile karşı karşıya kaldı.
Bugün sana yarın bana.
* * *
Geçen hafta Adalet bakanı Sadullah Ergin ile basın özgürlüğü ve sorumlu yayımcılık arasındaki ince ilişkiyi konuştum.
‘Ben de iki ateş arasında kalmış hissediyorum’ dedi.
‘Siz gelip gazeteciler aleyhine açılan davaları eleştiriyorsunuz, başka gazeteciler de gelip ‘soruşturmanın gizliliği özel hayatın mahremiyeti basında neredeyse her gün ihlal ediliyor niye seyirci kalıyorsunuz? diye bizi suçluyor. Söyleyin biz ne yapalım?’
İsmail, Şamil, Nedim, Mehmet fark etmez...
Gazeteciliği bir cephe savaşına dönüştürmekten vazgeçip hakkımızı birlikte aramazsak özgürlüğümüzü kendi ellerimizle yargının muğlâk ellerine teslim edeceğiz.