ŞAKA gibi ama malesef gerçek!İstanbul Sanayi Odası (İSO) her yıl büyük bir titizlikle Türk ekonomisinin en büyük 500 sanayi kuruluşunu açıklar.
Böylece kim yukarı çıkmış kim aşağı inmiş, sanayimiz ne kadar büyümüş anlarız.
Fakat İSO 500 listesinde benim asla anlayamadığım ve defalarca eleştiri konusu yaptığım bir ’gizemli sanayiciler’ grubu vardır.
Listeye girdiği halde, sanki ’ayıp bir iş yapıyormuş’ gibi ismininin açıklanmasını istemeyenler. Sayıları 15 ile 25 arasında değişiyor.
Defalarca yazdım.
’Bu devirde bu gizem, ayıp ediyorsunuz beyler!’
Para kazanmak ve şeffaf bir biçimde kazancını beyan etmekten niçin çekinir bir sanayici?
İSO Başkanı Tanıl Küçük,’haklısınız ama bu durum Türk ekonomisinin tam anlamıyla şeffaflaşamamış olmasından kaynaklanıyor’ diyor.
Kimi Maliye’den korkuyor, kimi gözönünde olmaktan!
İşin ilginci aralarında ilk 10’a giren kamu kurumları bile var.
Kim, neyi kimden gizliyor?
* * *
Yalnız bu ayıp hepimize yetmiyormuş gibi İstanbul Vergi Dairesi bilerek ya da bilmeyerek bu yıl akıl almaz bir başka ayıba imza attı.
Bu kez işadamı Maliye’den korkmadı, Maliye işadamından korktu!
Evet, evet yanlış duymadınız; Maliye işadamından korktu!
Dedim ya ’şaka gibi ama malesef gerçek!’
Maliye Bakanlığı her yıl kendisine bağlı vergi daireleri aracılığıyla bir çok ilde vergi rekortmenlerini açıklar.
Genelde mart sonunda ilk açıklanan İstanbul’dur.
Mesela son iki yılda bilgi işlem alt yapısının da iyileştirilmesi sonucu 28 Mart 2008’de Aydın Doğan, 30 Mart 2007’de Demir Sabancı’nın ismi açıklandı İstanbul gelir vergisi rekortmeni olarak.
Hemen arkasından Ankara, İzmir, Adana, Eskişehir gibi iller geldi.
En sonunda da Türkiye birincisi belirlendi.
Ama bu yıl işin içine bir şekilde, ’rufailer karıştı.’
Yani bir takım bilinmeyen güçler devreye girdi.
İzmir, Ankara dahil bir çok ilin vergi rekortmeni, geçen haftalarda açıklandı.
Fakat her yıl mart sonunda ilk açıklanan İstanbul vergi rekortmeni bir türlü açıklanamadı.
* * *
Önceki gün Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a, geçirdiği kalp ameliyatından dolayı Erdal Sağlam’la birlikte geçmiş olsun ziyaretine gittim.
Kemal Bey nekahat dönemini çok hızlı atlatmış.
Keyfi, neşesi gayet yerinde. Ameliyatı Cleveland’da yaptırdığı için basında çıkan mizahi eleştirilere "Ahsen Hanım’la birlikte katıla katıla gülüyoruz" dedi. En çok da "Allahım ona Cleveland’ı, bize Ok Meydanı SSK’yı gösterdin" esprisine gülmüşler.
Cleveland’a devlet imkanlarıyla değil, kendi cebinden ödeyerek gittiği halde bu tür espirileri olgunlukla karşılıyor.
"Kemal Bey, İstanbul vergi rekortmeni neden hálá açıklanmadı?" sorumuzu ise şaşırarak dinledi, çünkü hiçbir bilgisi yokmuş.
"Maliye gibi köklü gelenekleri olan bir kurum, bu şekilde spekülasyonlara malzeme edilmemeli" dedim. "Elbette Eyüp Bey, olur mu öyle şey. Ben hemen araştıracağım" diyerek yanımda danışmanlarına talimat verdi.
Gelir İdaresi Başkanı Mehmet Kilci’yi arattı. Ve nihayet dün İstanbul vergi rekortmenlerinin haftaya açıklanacağı duyuruldu.