Değişimin sonu yok

Ülkemizde giderek gelişen tasarım bilinci her geçen gün bizleri yeni yüzler, yeni yeteneklerle tanıştırıyor.

Geçtiğimiz hafta başlayan İstanbul Moda Günleri’nin de dikkat çeken isimlerinden biri olan Gülin Girişmen, kısa süre sonra bu dünyanın parlayan yıldızlarından biri olmaya aday.

İstanbul Moda Günleri’nde özellikle tasarımcıların yer aldığı ikinci salon, şüphesiz davetlilerin en çok ilgisini çeken bölümlerden biri oldu. İTKİB’in Türk tasarımını dünyaya tanıtmak için destek verdiği bu tasarımcılar arasında yer alan Gülin Girişmen de son yıllarda yıldızı hızla parlayan isimlerden. Girişmen, 2004 yılından beri kendi adını taşıyan tekstil, tasarım ve danışmanlık şirketinde kişiye özel tasarımlar yapıyor, firmalara özel koleksiyonlar hazırlıyor. Venedik Güzel Sanatlar Akademisi’ni bitirdikten sonra bir süre yurt dışında çalışmalar yapan, New York’ta Metropolitan Playhouse’da sahneye konulan iki Broadway şovunun sahne, dekor ve kostüm tasarımlarına imza atan Girişmen, ardından Venedik’e geçerek, Fondamenta Nuove Tiyatrosu’nda çağdaş operaların sahne dekoru tasarımlarında çalışmış.

Tasarımları "kişisel"

Şişli’deki atölyesinde hazırladığı tasarımlarını şu sıralar Paris’te birkaç butikte satan Girişmen’in önünde tasarım adına uzun bir yol var. Çünkü son koleksiyonu "Kristalizasyon"da da anlattığı gibi değişimin sonu yok! Bundan sonraki hedeflerini pazar büyütmek ve yurt dışında daha çok noktada var olabilmek olarak belirleyen tasarımcı, kıyafetlerinde zekice oyunlar oynamayı seviyor. Tasarımlarındaki yalın çizgisini detaylara eklediği "akıl oyunları" ile bütünleştirmesinin dışında, sizlere tasarım giydiğinizi hissettiren Girişmen, bir İtalyan Liseli olarak, okul yıllarından arkadaşım olduğu için söylemiyorum ama çok yakın gelecekte bu yolda attığı adımlarla ucu bucağı olmayan bu dünyada kalıcı izler bırakacak!

Adı: Kristalizasyon

Gülin Girişmen’in tasarımlarının hikayesinin adı, bir formasyon oluşumunu anlatan "Kristalizasyon". Kristalize olana kadar sürekli şekil değiştiren her yeni oluşum, yeni bir formasyonu beraberinde getiriyor. "Oluşumun safhalarını çizgi ve kumaşlar ile vurgulamak istedim. Özellikle çizgiler birer şerit olarak başlayıp ergonometrinin farklı noktalarında buluşmakta. Yolların başlangıcı ve devamı gibi, ancak hiçbir zaman bitmiyorlar. Kadife kurdeleler, kesikler, ipek büzgü şeritler bunların belirleyici unsurları. Kullandığım doğal elyaf ve ipek insanın kendisi ile barış içinde olmasını sağlıyor. Bu konsept ile tasarım sürekli yeni oluşumlara gebe oluyor ve yeniden hayatımıza giriyor.

Bir Mozart ve Osmanlı hikayesi

New York Moda Haftası’nda sonbahar-kış koleksiyonunu sergileyen Atıl Kutoğlu’nun defilesinin sürprizi hiç şüphesiz dünyaca ünlü top model Karolina Kurkova oldu.

8 Şubat’ta başlayan New York Moda Haftası’nın ikinci gününde Atıl Kutoğlu defilesine yine Türk davetlilerin ve yabancı basının ilgisi büyüktü. Son iki yıldır defilelerinde Naomi Campbell’ı gördüğümüz tasarımcı bu kez bir sürpriz yaparak özellikle New York’un üç top modelinden biri olan Karolina Kurkova ile final yaptı. Şov boyunca toplam dört kıyafet giyen Karolina Kurkova, moda haftası boyunca sadece bu defileye çıkacağı için yabancı basının ilgi odağıydı.

Tasarımlarında sık sık Osmanlı’dan etkilendiğini belirten Kutoğlu, yeni tasarımlarında bu zengin kültürü, Mozart’ın dehasıyla birleştirmiş. İlhamını "Saraydan Kız Kaçırma" operasından alan tasarımcı, renk olarak gri ve siyah kullanırken, Osmanlı’dan izler taşıyan desenli kaftanları, ceket ve pantolonların yanı sıra, sade trikoları, kadife elbiseleri, deri-kürk karışımı ceket ve mantoları, rengarenk desenli ipekten elbise ve bluzları ile dikkat çekti.

HABERLER...HABERLER...HABERLER...

Canlı moda performansları ilgi çekti

16 Şubat’ta açılan CNR Moda Festivali, özel performanslara da sahne oldu. Bunlar arasında en çok ilgimi çekenlerden biri, Erel Eryürek’in yönetimindeki "2’debir" dergisinin tasarımcılarla gerçekleştirdiği moda çekimleriydi. Yoğun ilgi gösterilen bu aktivitedeki fotoğrafların altında PPR’den Volga Yıldız ve SDL101’den Bahadır Tanrıöver’in imzası var. Bir çeşit moda performansına dönüşen, farklı modellerin katılımıyla gerçekleşen bu özel çekimlerden birini biz de bu hafta sayfalarımızda kullandık (yanda).

Tasarım renklerle anlatılıyor

New York Moda Haftası için gittiğim Manhattan’da, daha duyar duymaz çok ilgimi çeken bu sergi, Smithsonian’s Cooper-Hewitt, National Design Museum’da 16 Mart’a kadar devam edecek. Adı: "Fashion in Colors". Kyoto Kostüm Enstitüsü’nün topladığı ve geçmişi 300 yıl öncesine dayanan kostümlerin bulunduğu bu sergide toplam 60 farklı kostüm sergileniyor.

Balenciaga, Chanel, Dior, Viktor & Rolf, Madeleine Vionnet, Issey Miyake, Junya Watanabe, Comme des Garçons ve Azzedine Alaia gibi tasarımcıların imzasını taşıyan birbirinden şık kostümler, renklerine göre gruplandırılmış. Odalar arasında gezinirken, önce renklerin hikayelerini okuyor, ardından üzerinde asırlık izler taşıyan kostümleri inceliyorsunuz. Yolunuz düşerse mutlaka görün derim!
Yazarın Tüm Yazıları