BU Milli Takım, her geçen gün daha iyi oluyor. Dünkü Angola maçı, bir önceki Çin maçına oranla çok daha etkili basketbol oynadığımız bir karşılaşmaydı.
Şurası bir gerçek ki, Türk Milli Takımı istediği anda basketbolun kralını oynayabiliyor. Şu andaki sorunumuz bu oyunu tüm maç süresine yayamamamız. Zaman zaman tempoyu bulup harika işler yapıyoruz, zaman zaman da tempoyu kaybedip, hem savunmada hem hücumda duraksıyoruz.
Bizim Milli Takımımız'ın en büyük silahı savunma. Yıldız oyuncularımız iyi savunma yaptıkları zaman, hücumda da son derece moralli oluyorlar. Bu da onların hem daha etkili hücum yapmalarına hem de daha isabetli şut atmalarına yol açıyor.
ANGOLA YABANA ATILMAMALI
Angola hiçte yabana atılacak bir takım değil. Son derece sert ve mücadeleciler. Ayrıca müthiş tempolu oynuyorlar. Tüm bunların yanı sıra bütün Dünya kupalarına ve olimpiyatlara katılmak gibi önemli bir de deneyim avantajları var. İşte böyle bir takım karşısında çok iyi savunma yaptığımız bölümlerde oyunu rahatça sürükleyip farkı açtık. İbrahim yine skorer kimliğini konuştururken, Harun bir gün önceki gibi takımın yıldızları arasına ismini yazdırdı. Hidayet bu kez daha etkili gözüktü. Mirsad yine ribaundların hakimiydi.
Milli Takımımız'daki en belirgin özellik oyuncuların birbirleriyle dayanışma içinde oluşları ve son derece özverili bir şekilde mücadele etmeleri. Bu durum da takım olma yolunda bize büyük bir avantaj getiriyor. Biliyoruz ki, biz takım halinde mücadele ettiğimiz zaman aşamayacağımız engel yok. Süper yıldızlarımız da bu bilinç içinde birbirlerine sürekli destek vererek, basketbol oynamaktan keyif alıyorlar. İşte bu keyif ilerleyen günlerde daha da büyüyüp, bu takımın Indiana'da çok iyi sonuçlar almasına yol açacak. Her geçen gün yükselen artı değerlerimiz maksimuma vardığında, inanın ülke olarak büyük zaferler yaşayacağız.