ADI üstünde bunlar hazırlık maçları. Sonucun pek önemi yok. Önemli olan zorlu sınav öncesinde takımın ne durumda olduğunu görebilmek.
Bir gün önce Fransa’yı yenerken mücadele gücü daha üst düzeylere çeken ve daha yüzdeli şut atan Devlerimiz, dün Rusya karşısında bekledikleri şut isabet oranını yakalayamayınca, belki de kazanıp, iyice moral bulacakları bir maçı kaybettiler. Fizikli ve atlet oyunculardan kurulu Rus takımını yenmenin temel şartı; En az onlar kadar sert ve dirençli olabilmek. Dün oyun içinde zaman zaman bu direnci sergileyen ve topu çember altına indirdiklerinde rahat skor üreten Devlerimiz, bu becerilerini tüm maç boyuna yayamamanın ve NBA patentli Kirilenko ile Amerika’dan devşirme Holden’ı durduramamanın faturasını ödedi bir anlamda.
İstekli ve arzulular
Avrupa’nın en yetenekli oyuncularına sahip olan Milli Takımımız’da geçen döneme oranla olumlu değişiklikler var. Bir kere takım olma yolunda ciddi adımlar atılmış. Bunu, istekli ve arzulu mücadelelerinde görüyoruz. Ayrıca saha içi yardımlaşması ve dayanışma da daha üst düzeye fırlamış. Ama zaman zaman kişisel egolar da ön plana çıkmıyor değil.Bu da haliyle beklenmedik hataların yapılmasına ve kritik topların kaybedilmesine yol açıyor.
Rusya karşısında aslan gibi savaşan Mirsad’ın yanına bir başka skorer bulamamanın sıkıntısını yaşadık. Biraz Hidayet ona yardımcı olurken, bir gün öncesinin etkili skoreri Serkan, bu defa aynı yüzdeyi tutturamadı. İbrahim,Mehmet ve diğerlerinden de beklediğimiz şut isabet yüzdesini bulamayınca kazanabileceğimiz bir maçı kaybettik.
Ancak eksiklerimizin ne olduğunu da gördük. Öncelikle serbest atış yüzdemizi mutlaka yukarıya çekmeliyiz. Dünkü gibi 12/31 serbest atış yüzdesiyle oynarsak, işimiz gerçekten çok zorlaşır. Ayrıca hücum hareketliliğimizi biraz daha yükseltmeli, tempomuzu artırmalı ve geriye daha iyi koşmalıyız. Zaman zaman yaptığımız etkili savunmayı maçın geneline yaymalı ve her topu daha dikkatli kullanmalıyız.
Oyun kurucularımız da biraz daha etkili olmalı. Önümüzde 3 haftalık bir zaman dilimi var. Bu süreçte eksiklerimiz giderilirse, dün takım olma işaretlerini veren Devler, Sırbistan’da hepimizin yüzünü güldürür. Ama bu basit hatalar mutlaka ortadan kaldırılmalı ve birlikte savaşma faktörü artırılmalı.