Günde 3-4 iş alabildiğini belirten taksici Adonis, kızgınlığını şöyle dile getiriyor: ‘Olimpiyatın bereket getireceğini söylediler ama ne gezer. ABD’liler ve İngilizler bize çok büyük bir kazık attı. Bakın sokaklar ve trafik bomboş, olimpiyat böyle mi olur?’
İZLEDİĞİM son 3 olimpiyat oyununa bakınca Atina’da bir çok branşta tribünlerin boş kaldığını gözledim. Aynı şekilde bundan önceki olimpiyat oyunlarında gelen yabancıların kente getirdikleri bir hareket ve coşku vardı. Oysa bu kez sabahlara kadar eğlenmesiyle ünlü Atina’da aynı hareket ve coşkuyu bir türlü gözlemleyemedim.
Barcelona’da, Atlanta’da ve Sydney’de olimpiyatseverler müsabakalar dışında kalan zamanlarda kenti bir bayram yerine çevirip, meydanlarda ve eğlence yerlerinde coşkulu gösteriler yapıyorlardı. Oysa Atina, beklenenin tam aksine sessiz ve sakin. Bırakın meydanlar ve sokakları, müsabaka alanlarında bile yabancı taraftarları görmek son derece zor. Yunanlılar iddialı oldukları branşlarda tribünleri dolduruyorlar. Onun dışında bir çok yarışma seyircisiz geçiyor. Sadece yüzme yarışlarının akşam seansları ve basketbol karşılaşmalarında tribünler renkleniyor. Yani sizin anlayacağınız, Atina beklediği olimpiyat seyircisini bir türlü yakalayamadı. Bunu biz yabancı gazeteciler değil, kentin nabzını en iyi tutabilen taksiciler de sık sık dile getiriyorlar.
Taksiciler tepkili
Önceki gece bizi basın merkezinden evimize getiren taksici Adonis bu konuya ilginç bir yaklaşım getirdi. Adonis, bir çok Yunanlı gibi ABD’lilere, İngilizlere ve oyunları düzenleyen organizasyon komitesine tepkili. ‘Bizden olimpiyat için vergi toplarken bir sürü vaadde bulunanlar şimdi uzaktan bize bakıyor’ diyen Adonis hemen ekledi, ‘Olimpiyatın bereket getireceğini söylediler ama ne gezer’
Günde ancak 3-4 iş alabildiğini, bunun da yeterli olmadığını söyleyen taksi şöforü, ‘Oyunları aldığımızda ABD’liler ve İngilizler güvenliğin son derece önemli olduğunu söyleyip, bize bunun için gerekli tüm malzemeyi sattılar. İşler bittikten sonra da kendi gazetelerinde ‘Yunanistan’a gitmeyin, orası güvenli değil’ diye yaygarayı kopardılar. Haliyle bu da gelen turist sayısını etkiledi. Bize çok büyük bir kazık attılar. Bakın sokaklar ve trafik bomboş, olimpiyat böyle mi olur?’ diye isyan ediyordu.
Karşılığını alamadılar
Şöyle bir düşünün, Adonis haklıydı. Ortalıkta çok fazla turist ve yabancı yoktu. Benzer bir şikayeti de cafe sahibi Vasilis şöyle dile getiriyordu: ‘Olimpiyat diye yatırım yaptık, dükkanımızı düzenledik. Ne gelen var, ne giden. Ne varsa eski müşterilerimiz ve siz gazetecilerde. Gerisi hikaye. Bir de duyuyorum ki, turistlerin çoğu sizin ülkenizde, yani Türkiye’de kalıp arada buraya geliyormuş. Böyle olimpayat politikası olmaz. Yetkililer şimdi olimpiyat yaptık diye gururlanıyorlar ama sonra bunun faturası bize çıkacak’
Görülüyor ki, Yunanistan olimpiyat oyunlarından beklediğinin karşılığını henüz almış değil. Her ne kadar ‘şu kadar bilet sattık’ diyorlarsa da çoğunluğunu kendi vatandaşlarına vermişler. Şu sıralar çok fazla patırtı çıkmıyorsa, oyunların yüzü suyu hürmetine. Ama eminim ki, organizasyon bittikten sonra Yunanistan’da herkes birbirini yiyecek.