BASKETBOL Milli Takımımız, turnuvanın grup maçında fark yediği Slovenya’ya, finalde de boyun eğmekten kurtulamadı. Tamam, Milli Takımımız eksik olabilir...
Önemli oyuncuları kullanamıyor olmamız bir mazeret... Ancak, bu kadar kötü şut atmayı nasıl açıklayabilirsiniz? Yüzde 20’lerde kalan 3’lükler ve yüzde 35’leri geçmeyen 2’lik atışlar ile Slovenya gibi organize ve sert oynayan bir takımı yenmeniz imkansız. Tanjeviç, gençleri kazanmak istiyor. Cenk başta olmak üzere hepsi yetenekli çocuklar. Ama, bu düzeyler için hazır olduklarını söylememiz mümkün değil.
Bu takımın Avrupa Şampiyonası eleme grubundan çıkmaması imkansız. Asıl önemli olan ondan sonrası. Eğer, tempomuzu bir vites artırmaz, savunmamızı daha dirençli hale getirmezsek, uluslararası arenada işimiz zor. Dün, zaman zaman iyi mücadele ettik, zaman zaman da olmayacak hatalar yaptık. Eğer, guardlar basketbolun ilk kuralı olan ‘topu önünde koşana vermek’ prensibini unuturlarsa, daha yapacak çok işimiz var, demektir. Kısacası, mücadele gücümüzün arttığını ama henüz yeterli düzeye gelemediğimizi söyleyebiliriz.