"Joventut Badalona, genç oyunculardan kurulu ama son derece hızlı ve iyi basketbol oynayan bir takım. G.Saray eğer finali istiyorsa, en az rakibi kadar mücadele etmeli ve hücumda mutlaka daha hareketli olmalı."
OK değil, bundan birkaç yıl öncesine kadar Galatasaray, ligde yaşam savaşı veren basketbol şubesini ayakta tutmak için çeşitli zorluklar içerisinde çabalayan bir kulüptü. Bugün ise gelinen nokta, Avrupa’nın ikinci kupasında son dört takım içerisine girme başarısını göstermek.
İki Türk takımının mücadelesinden galip çıkmayı başaran Galatasaray, bu noktaya eriştiyse bunda Ülker’in verdiği sponsorluk desteğini gözardı etmemek gerek. Ülker’in sponsor olarak desteklediği üç büyük Türk takımı, Avrupa’da son sekizlere kalma başarısını gösterdiyse bu, basketbola yapılan yatırımın ne denli doğru olduğunun açık bir kanıtıdır.
Beşiktaş’a oranla daha mütevazı bir kadroya sahip olan Galatasaray, takım olma ve kazanmayı isteme özelliklerini rakibinden daha iyi bir şekilde sahaya yansıtmanın ödülünü alarak yarı finale ulaştı. "Galatasaray, çok mu iyi oynadı?" derseniz. Bu soruya cevabımız "hayır" olacaktır. Her iki takımın da çok fazla hata yaptığı bu maçta, belki de son şans topunu daha iyi kullanan sarı kırmızılı ekip, hedefine ulaşmış gözüküyor.
G.Saray topun değerini bilmeli
Şimdi yarı finalde İspanyol Joventut Badalona ile karşılaşacaklar. İspanyol ekibi genç oyunculardan kurulu ama son derece hızlı ve iyi basketbol oynayan bir takım. Özellikle genç oyun kurucuları Rubio geleceğin büyük yıldızı olmaya aday. Takım olarak çok iyi mücadele veriyor. Galatasaray eğer finali istiyorsa, en az rakibi kadar mücadele etmeli ve hücumda mutlaka daha hareketli olmalı.
Beşiktaş maçının son çeyreğindeki gibi skorsuz kalırlarsa işleri gerçekten çok zor olur.
İspanyol ekolünden gelen rakip, yapılan çok sayıdaki top kayıbı hatasının cezasını hemen keser. Tüm bu faktörlerin ışığında Galatasaray’ın daha sakin, daha dengeli ve her topun değerini bilerek oynaması şart.
Rakip gerçekten güçlü ve zorlu. Ancak, yenilmez bir takım değiller. Yeter ki, Galatasaray inanç ve istekle mücadele etsin. Sporda imkansız diye bir şey yoktur. İnanmak, başarmanın yarısıdır. Rakipten korkmadan, isminden çekinmeden verilecek mücadele, Galatasaray’ın şansını artırır.