TÜRK güreşinin üstüne Harun Doğan diye bir kabus çökmüş duruyor.
Sydney Olimpiyatları’nda yaptıkları daha hafızalarımızdan silinmezken peşinden doping belasına bulaşan bu sporcunun ismini Atina Olimpiyat kafilesi içinde görünce ‘Haydi hayırlısı, yine bize malzeme çıkartacak’ demiştim. Dediğim de oldu. Sanki başka güreşçi yokmuş gibi, apar topar buraya getirdiler, bir türlü kilo düşemeyen, zoru zoruna sıkleti olan 55 kiloya indirilen Harun, hayalet gibi çıktığı minderde elbette tutunamazdı.
Bu adamın torpili kim?
İlk iki güreşini kaybettikten sonra üçüncü güreşine de ‘sakatım’ diye çıkmayan bu güreşçiyi neden buralara getirirler anlamak mümkün değil. Her türlü rezalete bulaşıp affedilen, sonra da önemli turnuvalarda ortaya çıkartılan bu adamın torpili kim diye çok merak ediyorum. Son yıllarda yerlerde sürünen serbest güreşimizi her türlü çirkinliğe bulaşmış bu adamlar mı kurtaracak? Vazgeçelim artık bu çağ dışı sporcu örneklerinden. Bize burada ülkeyi en iyi şekilde temsil edecek Şeref Eroğlu gibi, Mehmet Özal gibi, Taner Sağır gibi, Nurcan Taylan gibi aydınlık yüzlü gerçek sporcular gerekli. Geçmişi olaylarla dolu sporculardan ümit beklemek sporumuzu hiçbir yere götürmez. Alın işte kolladığınız Harun Doğan’ı bir kere daha gördünüz. Artık size ben ne diyeyim?