PEKİN Olimpiyatları’nda artık sona doğru geliyoruz.
Oyunlar öncesinde hemen herkesin organizasyonun nasıl olacağı, hava kirliliğinin sporcuları etkileyip etkilemeyeceği yönünde kuşkuları vardı. Ancak gördük ki, Çinliler son beş olimpiyatın en iyisini gerçekleştirdiler. Öncelikle, Olimpiyat Oyunları’nın yapıldığı tesislerden söz etmek istiyorum...
"Kuş Yuvası" adını verdikleri Olimpik Stadyum gerçek bir sanat harikası ve belki de şu anda dünya üzerindeki en modern statlardan birisi. Aynı şekilde yüzme yarışlarının yapıldığı ve "Su Küpü" adını verdikleri havuz da muhteşem bir spor arenası. Sadece bu iki görkemli tesis değil, hemen hemen her branşın yapıldığı yerler aynı güzellikte ve düzen içinde.
Organizasyona gelince, her şey gerçekten tıkır tıkır işledi. En ufak bir aksaklığa bile rastlamadık. Özellikle Çinliler’in çevreye verdikleri önem ve temizlik gerçekten imrenilecek düzeyde idi...
Tabii tüm bu güzellikler ve doğrular bir araya gelince de en fazla rekorun kırıldığı bir olimpiyat izlemek kaçınılmazdı. Özellikle, atletizmde bu kadar çok rekorun ortaya çıkması olimpiyat öncesinde; "Hava kirliliği atletleri olumsuz etkiler" şeklinde ortaya çıkan görüşü de bir kenara itmiş oldu. Pekin’in nemli havasını güzelleştirmek için bulutları tohumlayıp yağmur yağdıran Çinliler, böylelikle nem oranını düşürüp atletlerin daha rahat koşmasını da sağladılar.
Hedefe ulaştılar
Sportif açıdan baktığımızda mükemmel bir ev sahipliği yapan Çin, hedefine de ulaştı. Amerika’yı geçmek üzere yola çıkan Çinliler, gerçek bir spor devrimi yaparak, sporun dünya liderini al aşağı etmeyi başardılar. Altın madalya rekoru kıran Çinliler sportif açıdan da belli ki oyunlara çok iyi hazırlanmışlar. Kendilerine yabancı olan sporları da, ülke dışından getirdikleri uzmanlarla geliştirip orada da söz sahibi olurken sistemli çalışmanın başarıyı nasıl getirdiğini herkese gösterdiler.
Yüzme ile avunan ABD özellikle düne kadar söz sahibi olduğu sürat koşularında Jamaika’dan beklemediği bir darbe alırken, bu oyunlarda Çin’in gerisinde kalmanın şaşkınlığını yaşadı. Şurası bir gerçek ki, Çin artık dünya sporunun süper gücü. Bugüne kadarki oyunların en iyisini gerçekleştiren Çin gerçeğini artık herkesin kabul edip, onları alkışlaması gerek.
Gururumuz Elvan’a ise ayrı paragraf açıyorum. 10 bin metreden sonra 5 bin finalinde de muhteşem koştu. Burada hepimizi sevince boğdu. Oyunların sonuna doğru Elvan’la gelen bu ikinci gümüş, bizi kandırmamalı. Yine de buradaki başarısız federasyonlara hesap sorulmalı. Ama Elvan’ı da avuçlarımız kırılana dek alkışlayalım.
Burada bir organizasyonumuzun olmadığını ısrarla vurguladık. Elvan’ın zaferinden sonra ısrarla Türk bayrağı istemesine rağmen eline bir bayrak verememek bu başı bozukluğun en açık göstergesiydi.