Paylaş
Çünkü tarifi şu kadar basittir:
“Zenginden alıp fakire vermek...”
Hatta fakire vermeseniz bile, sırf zenginden almak da iyi sonuç verir.
Çünkü hayatın bazı algılama kuralları vardır.
Mercedes’li birisi, bir yoksulu ezerse kafadan suçlu zengindir.
Zengin adamın fakir kıza tecavüz etmesi, fakir çocuğun zengin kıza tecavüz etmesinden daha acıklı bir duygu yaratır.
Dolayısıyla, bir köşe yazarı için, “zenginden daha fazla vergi alma” girişimine karşı yazı yazmak, kor halindeki kömürlerden oluşan kızgın bir yolda çıplak ayakla yürümeye benzer.
* * *
Şimdi bunları yazdığım için epey dayak yiyeceğimi biliyorum.
Yine de bildiğimi okuyacağım ve ateşten gömleği giyip o soruyu soracağım.
Zenginden giderek daha fazla vergi almak, sosyal politikalar açısından en iyi yol mudur?
- “Popülist” bir saniye bile düşünmez. Tabii ki der.
- Sosyal demokrat bir siyasetçi, hele hele muhalefetteyse, anında evet der.
- Ama ekonomist bir saniye değil, yüzlerce saat düşünür.
* * *
Fransa’nın sosyalist hükümeti, daha gelir gelmez iyice dibe vurdurduğu ekonomiyi düzeltmek için bula bula bu formülü buldu:
“Geliri 1 milyon Euro’dan fazla olanlardan aldığı vergiyi yüzde 75’e çıkardı...”
Fransa’nın yetiştirdiği en büyük aktörlerden biri olan Gerard Depardieu, bu kanunu protesto etmek için Fransa pasaportunu iade edeceğini açıkladı.
Sonra kamuoyuna açık bir mektup yazarak, “Ben bu ülkeye bugüne kadar 145 milyon Euro vergi ürettim. Ama bu haksızlık ve bunu protesto ediyorum” dedi.
Halk içinden gelen bir sanatçıydı ve bu popülist uygulamaya karşı çıktı.
* * *
Zenginden, bileğinin hakkıyla kazanan girişimciden, işadamından insafsızca vergi almak, ekonominin temel prensiplerine uygun bir davranış değildir.
Evet, gelir düzeyi yükseldikçe vergi dilimini yükseltebilirsiniz. Ama bunu başarılı girişimcileri, yaratıcı insanları cezalandırıcı bir seviyeye getirirseniz, ülkenize iyilik değil kötülük yapmış olursunuz.
Çünkü ülkenizi yatırım için cazip olmaktan çıkarırsınız.
Daha çok alacağınızı sanırken, daha çok kaybedersiniz...
Bakın Fransa Anayasa Mahkemesi de bunu durdurdu.
Türkiye’nin de bunu bir kere daha düşünmesinde yarar var.
Çünkü, zengini söğüşleyeyim derken, evdeki bulgurdan da olabilirsiniz...
Unutmayın, Robin Hood istediği kadar Robin Hood olsun.
Dünya ekonomi tarihinde
ne iyiler ne de kötüler arasında adı geçer...
Ne oldu, Kürdistan’a ‘Senin için savaşırız’ sözü verdik mi
TAM bir hafta önce Başbakanlığa bir soru sormuştum.
Soru, Radikal gazetesi yazarı Cengiz Çandar’ın köşesinde yer alan çok önemli bir iddiayla ilgiliydi.
İddianın sahibi, Ortadoğu’yu çok iyi bilen Lübnanlı bir gazeteciydi ve iddia şöyleydi:
“Bağdat yönetimi Kürdistan’a saldırırsa Türkiye, Kürtleri koruma sözü vermiş.”
Bunun anlamı açık.
Irak, Kürdistan’a girmeye kalkarsa Türkiye, Irak’a savaş açacak.
Aradan bir hafta geçti.
Ankara’dan hiç ses çıkmadı.
Bunun nedeni acaba aşağıdakilerden hangisidir?
* * *
(a) Başbakanlık beni ciddiye almadı.
(b) Başbakanlık Cengiz Çandar’ı ciddiye almadı.
(c) Başbakanlık Lübnanlı gazeteciyi ciddiye almadı.
(d) Başbakanlık medyayı ciddiye almadı.
(e) Başbakanlık, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarını ciddiye almadı.
(f) VEYA, sükût ikrardan gelir. Yani sessizlik bu iddiayı kabullenme anlamına geliyor.
* * *
Bir hükümetin vatandaşlarını ciddiye almama gibi bir lüksünün olmadığını düşündüğüme göre, en kuvvetli ihtimal sonuncusu görünüyor.
Öyleyse hepimiz muhtemel bir savaşa hazırlıklı olalım.
Hazreti Muhammed karikatürlerini kanıksıyor muyuz, alışıyor muyuz
- ÇOK ESKİDEN Bundan yıllarca önce Salman Rüşdi “Şeytan Ayetleri”ni yayınladığında İslam dünyası ayağa kalktı.
İranlı dini liderler, onun için ölüm fetvası verdi.
Yıllarca gizli adreslerde, çok büyük güvenlik altında yaşamak zorunda kaldı.
- ESKİDEN Bundan 7-8 yıl önce, Hazreti Muhammed karikatürleri yayınlandığında, İslam âlemi yine ayağa kalktı.
Dünyanın bir ucundan ötekine gösteriler yapıldı, büyükelçilikler işgal edildi, insanlar öldürüldü.
- GEÇEN YIL Amerika Birleşik Devletleri’nde pespaye bir adam Müslümanlara ve Hazreti Muhammed’e hakaret eden pespaye bir film yayınladığında, dünya yine ayağa kalktı ama
bu defa ayağa kalkanların sayısı da tepkisi de
daha azdı.
- AYNI YIL Aynı günlerde Fransa’nın ünlü kara mizah dergisi Charlie Hebdo, Hazreti Muhammed karikatürleri yayınladı.
Fazla olay çıkmadı.
Sadece derginin önünde güvenlik önlemleri artırıldı.
- VE DÜN Charlie Hebdo dün, ikinci defa Hazreti Muhammed’le ilgili çizgili bir hayat hikâyesi yayınladı.
İnternetten izledim.
Fransa’daki İslami kuruluşlardan biri “gösteri düzenleme niyetinde olmadıklarını” söyledi.
Kanıksıyor muyuz? Normalleşiyor muyuz?
Bir de şu soru:
Onlar böyle yaptı diye, milyarlarca Müslüman’ın gönlünde taht kurmuş olan Hazreti Muhammed (S.A.V), yüce kişiliğinden bir şey kaybetti mi...
Paylaş