Paylaş
NE demek istediğimi hemen söyleyeyim.
Son 50 yıllık tarihimizde, milletine verdiği “tarafsızlık” sözünü tutmayarak bir siyasi parti lehine seçim mitingi yapan iki cumhurbaşkanı oldu.
* * *
Biri, 12 Eylül askeri rejiminin Cumhurbaşkanı Kenan Evren...
Öteki ise Silivri ara rejiminin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan...
* * *
Ötekilere gelince...
-Turgut Özal, ANAP’ın genel başkanlığından indi, siyasi elbisesini çıkardı.
Tarafsızlık yeminini, şeref sözünü tuttu.
1991 seçiminde, ANAP lehine propaganda yapmadı...
* * *
-Öteki Süleyman Demirel’di...
DYP’nin kurucusu ve genel başkanıydı.
“Arkama bakmam” dedi, siyasi parti şapkasını çıkardı...
Bir daha takmadı.
Çok iyi bir cumhurbaşkanı oldu.
Parti şapkasını takan cumhurbaşkanı ne oldu
-Kenan Evren, eski bir general olan Turgut Sunalp’ın, adını şimdi benim bile hatırlamadığım, partisine oy verilmesi için kampanya yaptı...
Netice...
Seçimi liberal fikirlerle, Türkiye’nin 4 eğilimini birleştirme iddiasındaki programı ve milletvekili adayı kadrosu ile rahmetli Turgut Özal kazandı...
Türkiye’nin demokrasi dönemlerinin cumhur-
başkanları, Anayasa’ya bağlılık ve tarafsızlık
konusunda yeminlerini
tutan insanlardı.
İki ara rejimin
cumhurbaşkanları ise
milletine verdikleri tarafsızlık yeminini bozdular.
Birincisi hüsrana uğradı...
İkincisini de 7 Haziran akşamı göreceğiz...
Karşı mahalledeki makul arkadaş sen de böyle mi düşünüyorsun
ADAM şuursuzluğunun zirvesinde...
İktidar saadetinden başı dönmüş, ağzından çıkanın farkında değil...
Sözde, “Yeni Türkiye’nin” üç-beş tane satan gazetesinden haykırıyor.
“Doğan medya grubu silinirse, Türkiye bir şey kaybetmez...”
Bak kardeşim, senin böyle Hitlervari rüyaların olabilir...
Sen o tek parti basını rüyalarınla yaşamaya devam et...
Sözüm senin gibi şuursuzlara değil, karşı mahallenin hâlâ aklı başında kalmış, eski dost insanlarına...
CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, “Seçimden sonra Sabah gazetesine el koyacağız” dediği zaman en şiddetli tepkiyi ben vermiştim.
Merak ediyorum...
Yeni Türkiye’den söz eden, Türkiye’nin demokrasiye geçtiğini iddia eden karşı mahallenin makul insanları bu tehditler için ne düşünüyor...
Onlar da her itiraz edenin kafasının koparıldığı bir Türkiye mi hayal ediyor...
‘Telekinezici’ Paralel uzay çetesi son anda püskürtüldü
İKTİDAR tarafından önce hangi sevinç çığlığı geldi:
“Jetlerimiz, bir Suriye uçağını düşürdü...”
Bütün yandaş kanallarda flaş flaş altyazılar geçiyordu.
Genelkurmay ise temkinli bir açıklama yaptı:
“Bir hava aracı vurduk...”
Tabii bu, her defasında “Sabrımızı taşırmayın” açıklaması yapan Başbakan’ı kesmedi.
Uçaktan vazgeçti ama “Suriye helikopteri vurduk...” diye inletti miting meydanlarını...
Suriye, “İnsansız hava aracı” dedi...
Sonra kimse bir şey demez oldu...
Neticede Genelkurmay pazar gecesi işin aslını açıkladı.
Vurulan bir insansız hava aracıydı...
Bu açıklama yapılmasaydı, ben vurduğumuz şeyin bir UFO olduğuna inanmaya başlayacaktım.
Uzaydan gelenleri, geldikleri yere postaladılar...
Dünyalar savaşında ilk zaferi Türkiye kazandı...
Böylece ‘telekinezici’ danışmana da acayip iş çıkacaktı...
“Telekinezi ile Cumhurbaşkanı’na suikast yapmaya gelen Paralel uzaylı çetesi son anda püskürtüldü.”
Yazık oldu...
Miting meydanlarında kefen ticareti yapanlar için büyük bir fırsat kaçtı...
Paylaş