Paylaş
Türkiye’deki seçim sonuçlarını tartışıyoruz.
Tabii ki konu, AK Parti ve Erdoğan’ın başarısı.
Alman arkadaşım, “Sosyal demokrat partinin başarılı olmaması ve karizmatik bir liderliğinin bulunmaması etkili oluyor” yorumunu yapıyor.
ALMAN SOSYAL DEMOKRAT LİDER ÇOK MU KARİZMATİK
O an aklıma geliyor ve soruyorum:
“Almanya sosyal demokrat hareketinin şu an karizmatik bir lideri var mı?”
Ben liderinin adını bile çıkaramıyorum.
Alman dostum, “Haklısın Almanya Sosyal Demokrat Partisi’nin lideri de Merkel kadar karizmatik değil” diyor.
İşte o andan itibaren çok çarpıcı bir sohbete başlıyoruz.
Bazı rakamları alt alta yazıyoruz ve önümüze çok şaşırtıcı bir tablo çıkıyor.
Aslında hepimizin önünde olan, ancak yan yana yazıldığı zaman insana şaşırtıcı gelen bir tablo.
Şimdi o tabloyu size de göstereceğim.
İLK SORUM: BİRİNCİ PARTİ YÜZDE KAÇ OY ALMIŞTI
Sohbet, benim sorduğum şu soru ile başlıyor.
“Almanya’da son seçimlerde birinci olan parti yüzde kaç oy almıştı?”
Alman arkadaşım “Yüzde 41 küsur” diyor.
Bu defa o bana soruyor:
“Erdoğan’ın partisi son seçimde yüzde kaç oy aldı?”
Cevap veriyorum:
“Yüzde 43...”
Soru sırası bana geliyor:
“Almanya’da son seçimde, ikinci olan Sosyal Demokrat Parti yüzde kaç oy aldı?”
Arkadaşımın cevabı: “Yüzde 25...”
O soruyor:
“Peki Türkiye’nin lideri karizmatik bulunmayan, çok başarısız oldu denilen, hezimete uğradı denilen sosyal demokrat partisi yüzde kaç oy aldı.” Cevap veriyorum: “Yüzde 25 küsur...”
SİZİN ÜÇÜNCÜ PARTİNİZ YÜZDE KAÇ OY ALDI
Soru sırası yine bende.
Almanya’da üçüncü olan partinin aldığı oyu soruyorum:
“Yüzde 13...”
Peki Türkiye’de üçüncü olan parti:
“Yüzde 16 küsur...”
Sıra geliyor dördüncü partilere.
Onları da yazıyoruz...
Sonra geri çekilip, önümüze çıkan listeye dikkatle bakıyoruz:
Şimdi müsaadenizle o tabloyu daha iyi görebilmeniz için, ayrı bir kutuda tek başına yayınlıyorum.
Ana muhalefet orada ne almış burada ne almış
TÜRKİYE ve Almanya seçimlerinde birinci, ikinci, üçünü ve dördüncü partilerin aldığı oyların dağılımını aşağıda yazıyorum.
İki ülkedeki seçim sonuçları hayret verecek derecede aynı değil mi...
Öyle..
O zaman gelin asıl meseleye geçelim.
Aynı rakamlarla nasıl olup da bizde böyle bir ara rejim çıkıyor
SIRF merakımdan Alman arkadaşıma sordum:
- “Yüzde 41 oy alan Merkel için, ‘Rakiplerini hezimete uğrattı, denize döktü’ falan gibi yorumlar yapıldı mı?” Cevabı şu oldu:
“Soruyu anlamadım...”
Anlaması mümkün değildi, çünkü Merkel aldığı yüzde 41 oyla hükümeti bile tek başına kuramadı...
İkinci sorum şuydu:
- “Peki Almanya Sosyal Demokrat Partisi için hezimete uğradı, denize döküldü, lideri karizmatik değildi türünden yorumlar yapıldı mı?”
Yine “Anlamadım” dedi.
Anlamazdı çünkü Almanya Sosyal Demokrat Partisi yüzde 25 oyla hükümetin ikinci ortağı oldu.
Aklıma üçüncü soru geldi...
Utanmasaydım şunu soracaktım:
- “Yüzde 41 oy alan Merkel, ülkesinde tek kadın rejimi kurabildi mi? Darbeci dediği polisleri, savcıları, hâkimleri oradan oraya sürebilir mi? Aşırı otoriter bir rejim kurabilir mi?”
Sorsaydım eminim yine “Sorunuzu anlamadım” cevabı alacaktım.Yabancıları içişlerimize karıştırmayalım ve kendi kendimize soralım.
“El âlemin ülkesinde bir lider yüzde 41 oyla tek başına bile hükümeti kuramazken, bizde yüzde 43 oyla nasıl olur da diktatörlüğün sınırına dayanan bir rejim kurabilir?”
Acaba siyasi kültür meselesi mi...
Biz Türkler zekiyizdir. Soruyu çok iyi anladım da...
Cevabını vermeye cesaretim yetmiyor. Ama demokratik bir toplum olmak istiyorsak, birleşik, mutlu bir ülke haline gelmek istiyorsak, medeni bir ülke olmak istiyorsak, kaderimizin herhangi bir otoritenin iki dudağının arasında olmasını istemiyorsak...
Bu tabloya iyi bakmak ve sağlam bir cevabını bulmak zorundayız...
“Totaliterlik” ile “vatandaşlık demokrasisini” birbirinden ayıran gerçek işte burada yatıyor. Almanya Cumhurbaşkanı Gauck’un Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde söylediği sözleri, bu tabloya baktıktan sonra bir daha okursanız, daha iyi anlarsınız.
Paylaş