Paylaş
*
Ayşe diyor ki:
“(Muhafazakâr) Erkekler yıllarca başörtülü eşlerine ‘uhrevi sorumluluğu’ yani dinin yükümlülüğü ve ahlak bekçiliği ve çocuklarının sorumluluğu gibi görevler yükledi.
Başörtülü olmayan kadınlarla da dünyevi hazları paylaştı.”
*
Yani bu durumda başı örtülü kadınlar dünyevi zevkleri hiç yaşamıyor mu...
Hani şu dünyevi zevk var ya işte onu...
*
Ben başı açık bir kadın olsam, bu sözleri kendime hakaret olarak görmezdim.
Sadece başı örtülü kadınlara ‘Vah vah... Yazık’ der, durumlarına üzülürdüm...
Tabii başı açık bir kadın olarak, başı örtülü kadına şu soruyu sorardım:
“Arkadaşım sen mi dünyevi hazzı yaşamayı reddediyorsun, yoksa eşin mi yaşatmıyor...”
Veya yaşatmayı bilmiyor...
*
Bana kızmayın...
Tartışmayı, başörtülü bir kadın başlattı...
MİNİCİK BİR SORU
- DÜNYEVİ zevk muhafazakâr kadına yasaksa, muhafazakâr erkeğe niye yasak değil...
AYŞE, SONDAKİ O CÜMLE TEHDİT Mİ ÖNGÖRÜ MÜ
AYŞE Baykal’ın yazısının son cümlesine de takıldım.
Muhafazakâr erkeklere şöyle sesleniyor:
“Kısacası; üzgünüm beyler, ektiğinizi biçeceksiniz.”
Sizce ne demek istiyor?
- Muhafazakâr kadının da dünyevi hazları tatmaya başlayacağına dair bir öngörü mü...
- Yoksa, hafiften bir intikam tehdidi mi...
Muhafazakar beyler...
Cevap hakkı sizde...
Adnan Hoca fotoğrafına bakın...
Ve cevabınızı verin.
MUHAFAZAKÂR BİR ERKEĞİN CEVABI
BAŞI örtülü ilk eşinden ayrılıp, başı açık bir kadınla evlenen muhafazakâr bir arkadaşıma sordum: “İkinci evliliğini neden başı açık bir kadınla yaptın?”
Şu cevabı verdi:
“Sen sorasın diye...”
Tabii bu durumda dünyevi haz meselesini soramadım.
HADİ HEP BİRLİKTE SORALIM 83 NUMARA KÜRTLERDE Mİ OLSUN HAŞDİ ŞABİ’DE Mİ
83 numaralı vilayet’ ilan ettiğimiz Kerkük’te, önceki geceden itibaren durum değişti...
*
- İYİ HABER: Peşmerge Kerkük’ten çekiliyor...
Yani en azından bir kırmızı çizgimiz çiziliyor...
- KÖTÜ HABER: Buraya Irak ordusundan önce İran yanlısı Haşdi Şabi güçleri giriyor...
Yani peşmergenin çekilmesi ile çizilen kırmızı çizgi, İran’ın girmesi ile tekrar siliniyor...
Şimdi şöyle biraz rahat oturup kendi kendimize soralım...
- Kerkük, Haşdi Şabi yönetimindeki Irak’ın bir vilayeti olursa mı bizim için daha iyi...
- Yoksa Kuzey Iraklı Kürtlerin yönetiminde olursa mı...
*
Ya da şöyle sorayım.
- Yanı başınızda petrolü olan bir Kuzey Irak mı istersiniz...
- Yoksa bir dahaki resmi ziyarette bayrağını çekeceğiniz fukara bir Kürt federe devleti mi...
ABİ NE OLUR ALLAH AŞKINA SEN KARIŞMA YERİNDE OTUR
GÖRÜNCE “Eyvahhhh” dedim...
Ahmet Davutoğlu oturmuş, 20 maddelik “Kerkük nasıl kurtulur” planı hazırlamış...
“Eyvaahhhh” dedim... Desene beterin de beteri gelecek... Dur artık... Allah aşkına dur...
Sen hiç karışma, fikrini kendine sakla...
İnan, memlekete yapacağın en büyük hizmet bu “stratejik sükût” olacaktır...
ROLLS ROYCE’UN ARKA KOLTUĞUNDAKİ AHMET
AHMET Hakan dün Elif Şafak’ın biseksüel olduğunu açıklamasını “Dikkat çekme gayreti” olarak görüyor ve ekliyor:
“Senin bu yaptığının yanında Ertuğrul Özkök’ün dikkat çekme gayretleri bile imam hatipli gibi kalır.”
Biliyorsunuz “Türkiye dikkat çekme listesi”nde ben 1 numarayım, Ahmet Hakan üçüncü sırada...
Ama birinci sıraya çıkmak için olağanüstü gayretli...
Mesela Rolls Royce arabanın VIP koltuğundaki fotoğrafı herkesin çok dikkatini çekti.
Rolls Royce ona, o Rolls Royce’a çok da iyi yakışmış...
Yarım asırlık burjuva gibi duruyor vallahi...
Galiba ikimiz arasındaki asıl mücadele “Arka koltuktaki 1 numaralı burjuva kim olacak” yarışı olacak...
En iyi olan kazansın....
KÜÇÜCÜK SORULAR
- Elif Şafak’ın biseksüel olduğunu açıklaması, samimi bir duygunun ifadesi olamaz mı...
- Hande Başoğlu kocasını hâlâ gerçekten seviyor olamaz mı...
‘DENİZ BEY YOĞUN BAKIMDA’ DENİNCE HİSSETTİKLERİM
İÇİM cız etti, birden şunları hatırladım.
- Giderek kaybettiğimiz uzlaşma kültürünün insanıdır.
Küsmez, ağır eleştirseniz bile ertesi gün aynı sesiyle karşınıza çıkar.
- Giderek kıymetini daha iyi anladığımız ana akım siyasetin direklerindendir.
Oruç tutar, bayram namazına gider, şarap içer, caz müziği dinler.
- Akreditasyon bilmeyen siyasetçi kuşağının temsilcisidir.
Dışlamaz, ikna etmeye çalışır.
- Arkadaş canlısıdır, arkadaş satmaz...
- Bir de en zor anlarda aradığınız bir insandır be arkadaş...
Ona içten geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.
Daha şimdiden özledim... En kısa zamanda iyileşip aramıza dönmesini hasretle bekliyorum.
İNŞALLAH O GÜN ‘APACHE’I DA ÇALAR
PAZAR günü Hürriyet Pazar’ın arka sayfasındaki ilanda bir şey çok hoşuma gitti.
15-16 Aralık günü Zorlu Center’da yapılacak Mix Festival’de “Gökçen Kaynatan ve Elektronikleri” de çalacakmış.
Çok gençler “Kimdir o” diyebilir...
Bu ülkeye Shadows tarzı müziği sokan gruptur. 1960’lı yılların İstanbul’daki efsane topluluklarından biri...
Üç hafta önce Londra’da Pink Floyd sergisini gezerken, 1960’larda onları etkileyen bir vitrinde Shadows’un en ünlü şarkısı olan Apache’ın 45’liğini de gördüm.
15-16’sında Gökçen Kaynatan’ı dinlemek için Zorlu’da olacağım.
İnşallah o gün Shadows’un “Apache”ını da çalarlar...
O şarkı, Fender Stratocaster gitar efsanesinin de doğuşudur...
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş